Eskiden kemik, akciğer, karaciğer gibi uzak organlara yayılma yapmış hastalar tedavi edilemez gibi düşünülürken, yeni geliştirilen ilaçlarla, hastaların bir grubunda tamama yakın iyileşmeler sağlanabilmektedir. Artık anlaşılmıştır ki meme kanseri tek tip bir hastalık değildir.
Bu yolaklara karşı geliştirilen akıllı ilaçlar uygulanarak kemoterapide gördüğümüz yan etkiler görülmeden etkili ve uzun süreli tedaviler uygulanmakta, eskisine göre çok daha iyi neticeler alındığını görebiliyoruz. Özellikle bazı alt gruplardaki ilerlemeler o kadar hızlı olmaktadır ki, bu gruplarda ilerde yayılmış hastalığın tamamen tedavi edilebileceğini söylemek gerçek dışı olmayacaktır.
Kullanılan ilacın bazen, 5 veya 10 yıl gibi uzun süreli kullanımları hastaların bir kısmında ölümcül olmaktan çıkıp, kronik bir hastalığa dönüştüğünü kaydeden Coşkun, "Cerb-b2 molekülünün diğer 'HER' ailesi reseptörleriyle etkileşimini önleyen ‘pertuzumab’ isimli diğer bir ilacın ise daha sonradan geliştirildiğini söyleyebiliriz. Bu iki ajanın birlikte kullanıldığında adeta birbirini tamamladığını ve hastalar üzerinde olan başarının daha da artığını söyleyebiliriz.
Trastuzumab’ isimli ilaçla bir kemoterapi ajanının birleştirilmesi ile geliştirilen ‘Ado-trastuzumab emtasine’ isimli ilaç sadece tümör hücrelerinin içerisine daha yüksek birim dozda kemoterapi uygulamasına imkan tanımaktadır. Lapatinib, afatinib, neratinib gibi aynı molekülü hedef alan küçük moleküllü akıllı ilaçlarda geliştirilmiş olup bu alandaki gelişmeler çığ gibi büyümektedir. Bu ilaçların meme kanseri dışında tümör hücreleri yüzeyinde Cerb-B2 molekülü taşıyan diğer kanser türlerinde de araştırması devam etmektedir. Özellikle hastalığı yayılmış mide kanserli hastalarda çok iyi sonuçlar alındığı görülmektedir.
Ülkemiz onkoloji doktorları tarafından da bu gelişmeler çok yakından takip edilmekte, pek uzak olmayan bir gelecekte meme kanseri geliştirilen akıllı ilaçlarla ölümcül olmaktan çıkıp, tamamen kronik bir hastalığa dönüşecektir.