Meme estetiği (mamoplasti) hakkında

Meme estetiği (mamoplasti) hakkında

Meme kadının cinsel kimliğini belirtmesi ve kadınlık duyusunu pekiştirmesi bakımından son derece önemlidir. Zira meme kanseri nedeniyle bir memesi alınmış, takibinde küratif olarak tamamen kanserden kurtulmuş hastalarda dahi memesini yitirmenin burukluğu, kanserden kurtulmanın mutluluğunu gölgelemektedir. 

Meme estetiği (mamoplasti) gelişimsel olarak küçük ya da yetersiz kalmış göğüslerin büyütülmesini (augmentasyon mamoplasti), gebelik, obesite gibi nedenlerle aşırı büyük göğüslerin küçültülmesini (redüksiyon mamoplasti) ve normal hacimde olmasına karşın, deforme ve sarkmış göğüslerin dikleştirilmesini (mastopeksi) içerir.

Meme Büyütme ( augmentasyon mamoplasti):

Göğüslerin küçüklüğü; ya gelişimsel olarak meme dokusunun yetersiz büyümesi ya da emzirme sonrası involüsyona uğraması sonucu gelişebilir. 

Güncel yaklaşımda göğüs büyütmenin en etkili yolu 'Silikon Meme Protezleri' nin kullanılmasıdır. Silikon meme protezleri, dış yüzeyi daha sert, içi ise daha yumuşak ve jel kıvamlı silikondan imal edilmektedir. 

Bu protezler basınca son derece dayanıklı olup, dış kapsülün delinmesi halinde bile şekillerini korumaya devam ederler.

Silikon vücut için bilinen en az allerjen maddedir ve dolayısı ile allerjik reaksiyon oluşturması beklenmez. Süt salgısına ve meme hastalıklarına (kanser dahil) bilinen hiç bir yan etkisi yoktur. 40 yaş üzeri bayanlarda rutin yapılan mamografi tetkikine engel teşkil etmez. Silikon meme protezinde bilinen tek sorun; belli bir süre içerisinde fizyolojik olarak gelişen ve protezin etrafının saran fibröz kapsülün bazı durumlarda şiddetli olarak gelişmesidir. Bu durum, nadir görülen bir sorun olmakla birlikte şiddetli kapsül reaksiyonlarında protezin çıkarılması gerekebilir. Silikon meme protezleri şekil olarak 'damla' ve 'yuvarlak' formda üretilmektedir. Üst pol dolgunluğunun belirgin olması istenen göğüslerde yuvarlak protez, memenin doğal formuna uygun bir büyültme istenen göğüslerde damla protezler tercih edilir. Silikon meme protezi, hastanın isteği doğrultusunda koltukaltı, meme başı ya da meme altı oluktan yerleştirilebilir.

Günümüzde en sık meme altı yaklaşımla protez konulmaktadır. En sık tarışılan konulardan biri de; protezin kas altına mı, yoksa kas üzerine mi konulacağıdır. Benim buradaki yaklaşımım; eğer kişide bir miktar meme dokusu var ve kişi aşırı zayıf değilse protezi direk meme altına yerleştirmektir. Hiç meme dokusu olmayan ya da aşırı zayıf hastalarda, protezin yeterli yumuşak doku ile örtülmesi ve dışarıdan belli olmaması amacıyla kas altı yerleşim daha iyi sonuçlar vermektedir. 

Ben hastalarımla ilk görüşmemde hastanın tam olarak ne istediğini anlamaya çalışırım. Çok farklı büyüklüklerde protezler vardır ve dolayısı ile hastaya hangi protezi koyduğumuzda sonucun nasıl olacağını hastanın tam olarak anlaması önemlidir. Bunun en kolay ve anlaşılır yolu hastaya kullandığı sütyen aracılığı ile bir tarif yapmaktır. Bayanların kullandığı sütyenler iki şekilde ölçülenmektedir. 

Göğüs kafesinin çevresinin ölçümü ile ortaya çıkan değer 70-75-80-85.... olarak devam eden rakamsal değerlerdir. Meme protezi uygulaması ile bu beden ölçüsü değişmeyecek, göğüs kafesi çevresine müdahale edilmediği için sabit kalacaktır. Oysa meme dokusunun bizzat büyüklüğü A-B-C-D gibi harfler ile belirlenir. A cup sütyen en küçük boy, D cup sütyen ise en büyük boyu temsil eder. 

Bu boyların ara formları da mevcut olmakla birlikte, bizim ülkemiz için uygun meme hacmi B ya da B+ olarak tarif edilir. Bu noktadan hareketle hastalarıma hangi beden sütyeni dolu dolu ve dolgu maddesi olmadan kullanmak istediklerini sorarım. Hatta bu amaçla hastanın bir bayan giyim mağazasını ziyareti ve her beden sütyeni deneyerek, ne istediğinin kararını vermesi çok daha sağlıklı olabilir. 

Silikon meme protezi ile büyütme ameliyatı, önceden belirlenen şartlara göre ortalama 45 dakika - 1 saat kadar sürer. İşlem genel anestezi altında yapılır ve hasta ameliyathaneden, önceden ölçüsü alınmış özel, şekillendirici sütyen ile çıkar. Herhangi bir şekilde dren kullanılmaz. Hasta 1 gece hastanede misafir edilir. 

Ameliyat sonrası 1. hafta sonunda hasta günlük yaşamına dönebilir. Yeni yapılan göğüslerin şekillenmesi ve belli bir form kazanması 3-6 ay arası bir zaman alabilir. İlk başta çok dik ve gergin olan memelerin, yer çekimi ve doku esnemesinin etkisiyle ideal forma ulaşması için zamana ihtiyacı vardır. Ameliyat anında giydirilen şekillendirici sütyenin bu konuda çok önemli bir fonksiyonu vardır ve hastanın en az 3 ay süreyle bu sütyeni giymesi önerilir.ameliyat sonrası göğüs ve çevresinde ödem ve morarlamalar nadir de olsa görülebilir. 2 hafta içerisinde tamamen normale dönmesi beklenir.

Son zamanlarda meme dokusuna yağ enjeksiyonu ile meme dokusunun büyütülmesi uygulamaları yapılmaktadır. Meme dokusuna yağ enjeksiyonu asla meme protezi ile aynı işleve sahip olmamakla birlikte; yeterli meme büyüklüğü olmasına karşın üst pol dolgunluğunun az olması, memeler arası hafif boyut farkı bulunması, şekilsel deformitelerin giderilmesi gibi durumlarda uygulanabilir. Bununla birlikte çoğu zaman tek seans uygulamanın yeterli olmaması, uygulama sonrası bazen deformitelerin gelişebilmesi ve ilerleyen dönemlerde meme hastalıkları açısından tanısal yaklaşımı zorlaştırması gibi olumsuz etkilerin varlığı unutulmamalıdır.

Meme Küçültme (redüksiyon mamoplasti)

Göğüslerin aşırı büyüklüğü (makromasti), estetik açıdan sorun yaratması yanında ve hatta daha önemli olarak ciddi sağlık problemlerine yol açabilen bir patolojidir. 

Genç bayanlarda yapısal olarak ya da fibrokistik meme hastalığına bağlı ciddi meme büyümeleri oluşabilir. Bu yaş grubunda estetik kaygı daha ön planda olup, hastalar genelde daha güzel ve kabul edilebilir büyüklükte göğüslere sahip olmak isterler. Oysa orta ve ileri yaş bayanlarda meme büyüklüğü bir çok soruna yol açar. Meme altı başedilemeyen cilt tahrişleri ve pişikler, omuz ve sırt ağrıları, ilerleyen dönemde servikal fıtıklaşmalar, sinir sıkışmalarına bağlı kol ağrısı ve kollarda güçsüzlük, ciddi ve tedaviye dirençli baş ağrıları bu yaş grubu bayanlarda yaşamı çekilmez hale getirebilir. Tüm yaş grupları içerisinde meme büyüklüğünün, ciddi depresyon bulgularına neden olduğu ve zaman zaman hayatı anlamsız kıldığı saptanmıştır. 

Orta yaş bayanlarda hem fiziksel şikayetler başlamış hem de estetik kaygılar devam etmektedir. Dolayısıyla bu yaş grubundaki hastalara bedensel estetiğin bir bütün halinde düzeltilmesi için karın germe ameliyatı da önerilir. İleri yaş bayanlarda meme küçültmenin esas hedefi fiziksel şikayetlerin azaltılması ve sağlıklı bir bedene kavuşmak olduğu için estetik kaygılar daha arka planda kalmaktadır. 

Meme küçültme ameliyatları tüm estetik cerrahi hastaları içerisinde memnuniyet oranı en fazla olan ameliyatlardır. Çünkü görsel düzelmenin yanında büyük bir yükten kurtulmuş olmak hastaların mutlu olması için yeterlidir. Ben aşırı büyük memelerden son derece rahatsız olan ancak eşlerine kabul ettiremedikleri için ameliyat olamayan bir çok hastayla karşılaşıyorum. Bazen erkeklerin empatiden yoksun ve bencil davrandıklarına şahit oluyorum. Eşlerinin içinde bulunduğu durumu anlamayan ya da anlamak istemeyen beyefendilere bir örnek veriyorum o zaman; iki dolu market torbasını bir iple bağlayıp boynunuza asın. Ve deneyin bakalım kaç saat dayanacaksınız!!!

Meme küçültme ameliyatlarında belirli ölçüler çerçevesinde küçültme işlemi yapılır ve hedeflenen meme büyüklüğü B cup sütyeni tam dolduracak kadardır. Bilinmesi gereken önemli bir nokta tüm meme küçültme ameliyatında kalıcı izlerin oluşacağıdır. Kullanılan tekniğe göre ya sadece meme başından meme altı oluğa uzanan düz bir çizgi ya da bu çizgiye ilave olarak meme altı oluğu da takip eden ters T harfine benzer bir iz kalır. 

Ameliyat sonrası iyi bir bakımla bu izlerin çok azaltılması mümkündür. Meme küçültme ameliyatı yaklaşık 2 -2.5 saat süren bir ameliyattır. Hasta ameliyattan özel bir şekillendirici sütyenle çıkarılır ve her iki memeye birer adet dren yerleştirilmiştir. Meme küçültme ameliyatlarında, ameliyat sonrası kanama riskinin fazla olması nedeniyle drenler bir sigorta vazifesi görürler.

Hasta hastanede 2 gün misafir edilir. Hastanın ameliyat sonrası kendi başına hareket etmesi ve ihtiyaçlarını karşılamasında herhangi bir engel yoktur. Bununla birlikte hastanın günlük yaşamına tam olarak dönmesi 2 haftayı bulur. 

Meme Dikleştirme (mastopeksi) 

İnsan yaşamı boyunca yaşlanma ve dokuların deforme olmasında yerçekimin etkisi yadsınamaz. Bazı kişisel özelliklerin de etkisiyle bayanlar normal meme hacminde ancak ciddi olarak aşağı yer değiştirmiş göğüslere (pitozis) sahip olabilirler. Meme hacmini değiştirmeden meme ucu ve meme dokusunun olması gereken pozisyona taşınması işlemine mastopeksi diyoruz. 

Mastopeksi tamamen estetik kaygıları gidermek için yapılan bir ameliyat olmasına rağmen bazı durumlarda meme küçültme ameliyatındakine benzer izler kalabilmektedir. Burada esas belirleyici olan faktör meme başının normal seviyeden ne kadar aşağıda olduğu ve memenin alt polündeki dokuların ne kadar sarktığıdır. Eğer meme başı olması gereken yerden 2-3 cm aşağıda ve alt poldeki pitoz orta derece ise; 'periareolar mastopeksi' denen bir yöntemle ve memede iz bırakmadan dikleştirme yapmak mümkündür. Ancak hem meme başı hem de meme dokusunda bariz sarkma mevcut ise; dikleştirme sonrası meme başından aşağı doğru düz çizgi şeklinde bir iz kaçınılmaz olmaktadır. 

Bununla birlikte mastopeksi, elde edilen yeni meme şekli itibariyle yüz güldürücü bir ameliyattır. İşlem genel anestezi işe yapılır. Tekniğe göre 1- 2 saat arasında sona erer. Hasta 1 gün hastanede misafir edilir. 1 hafta içerisinde günlük yaşamına devam edebilir. 

Bazı durumlarda hem meme dokusu hacim kaybına uğramış hem de sarkma meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda ise meme büyütme ve dikleştirme prosedürü birleştirilerek mevcut problem düzeltilebilir (augmentasyon mastopeksi).

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Tamer Şakrak

Op.Dr Tamer ŞAKRAK, 15 Şubat 1977 tarihinde Almanya'da doğmuştur.  Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1994  yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve 2010 yılında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı olmuştur.   Uzmanlık eğitimi sonrasında, 2011-2013 yılları arası Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde 2013-2014 yılları arası Esteworld Plastik Cerrahi Hastanesi'nde görev yapmış olan Op.Dr Tamer ŞAKRAK mesleki çalışmalarına 2014 yılından beri kendi kurduğu Regenplast Estetik ve Plastik Cerrahi Kliniği'nde devam etmektedir. Gerek asistanlık gerekse uzmanlık dönemlerinde, bir çok bilimsel makale, bilimsel çalışma ve araştırma yazıları yazmış ve bu çalışmalardan ödüller almıştır. Profesyonel ...

Etiketler
Meme dikleştirme (mastopeksi)
Op. Dr. Tamer Şakrak
Op. Dr. Tamer Şakrak
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube