Lys'ler artık bitiyor gençler bu yazıyı okuyun

Lys'ler artık bitiyor gençler bu yazıyı okuyun
LYS’ler Artık Bitiyor… “Gençler Bu Yazıyı Okuyun”
           
Okullar artık kapandı. Sıcaklar bastırdı. Güneş iyice kendini hissettirmeye başladı. Bu zorlu dönemde öğrenciler iyi bir puan almak, iyi bir sıralama elde etme telaşıyla sınavlara girdiler. Kimi mutlu çıktı bu sınavlardan, kimi için bir hayal kırıklığı oldu. SBS öğrencileri, “bu sınavın tekrarı yok, bu sınavla hayatımız - geleceğimiz belirleniyor” dediler. YGS, LYS öğrencileri ise bıkkınlık, yorgunluk ve sıkıntıyla baş başa bir yıl geçirdiler. Skandallar, şifreler, kayıp optik kâğıtlar derken hem ülkeye hem kendine güvenini yitirenler oldu. “Hepimiz bu yollardan geçtik” dediğinizi duyar gibiyim. Evet doğru; adı her sene değişse de hepimiz bu sınavlara girdik. Ama benim gördüğüm bu sınavlarda başarılı olmak her yıl daha da zorlaşmakta.
Çocuklar çok ciddi stres altındalar. Bu stres kiminde depresyon, kiminde uyku bozukluğu, kiminde aşırı kilo alma ya da verme şeklinde kendini gösteriyor. Siz ne kadar “Bu sınavın ucunda ölüm yok. Sen sadece elinden geleni yap” deseniz de çocuklar bu söylemleri çok da gerçekçi bulmuyorlar. Bana dedikleri:  “Pınar Abla hiç önemsiz olur mu bu sınav. Bu sınavla hayatımız belirleniyor.” Ben önemsiz demek istemediğimi, ama kendilerinin ve sağlıklarının bu sınavdan çok daha önemli olduğunu belirtsem de gördüğüm o ki, çocuklar bu genç yaşlarında çok ciddi bir başarısızlık korkusu travmasıyla karşı karşıya kalıyorlar.
Gençler buradan size seslenmek istiyorum: Belki sınavdan çıktınız, şu an plajda bu derginin renkli sayfalarına bir göz attınız, belki evdesiniz kanepede uzandınız belki de kuaförde dergiyi karıştırıyorsunuz. İster sınavlardan çıkmış bir genç olun, ister lise döneminde bir öğrenci olun şunu aklınızdan hiç çıkartmayın. Bu sınav bir uzun yol koşusu gibidir. Hayatın içinde planlı olmak ve hayatı dolu dolu yaşamak gerekir. Sadece tek şeye bağlı yaşanan bir hayat sonrasında hayal kırıklığı yaratır. İlk hedef mutlu bir yaşam sürmek olmalıdır.
Ben mutluluğu şöyle tanımlıyorum: Mutluluk akşam başını yastığa koyduğunda hissettiğin iyi bitkinlik halidir. Bu iyi bitkinlik haline kavuşmak da hayatı dolu yaşamaktan geçiyor. Size hem zevk veren hobilerinize zaman ayırırken çalışmak için de zaman planlayın. Hem gezin eğlenin, değişik şeyler yapın. Çılgınlıklar yapın. Hem de düzenli bir çalışma planı yapın kendinize.  İnsan sadece gezmeye,  eğlenceye kendini verdiği zaman, bir zaman sonra o eğlenceler insana yetmemeye başlıyor. İnsan içinde bir boşluk duygusu hissetmeye başlıyor. Bir anlamsızlık hissi geliyor insanın içine. Bu boşluk duygusunu doldurmak için size anlamlı gelen işler yapın. “Hiç içimden ders çalışmak gelmiyor”, “Bütün yıl zaten çok çalıştım. O yüzden yazın hiçbir şey yapmayacağım”, “Daha vakit var. Nasılsa yaparım” dediğinizi duyar gibiyim. Çalışmak bir alışkanlıktır. Bu alışkanlığı edinmek de çaba gerektirir. Son anda çalışma disiplini elde edilmez.
Siz, bilgisayar çağı çocukları, biliyorum uzun vadeli iş yapmak sizin için bir hayli sıkıcı. Sizler için hız önemli. Çabuk sonuç almak sizler için öncelikli. Ama bu yaşam içinde her şeyin bir olgunlaşma süresi vardır. Bir ağacın büyümesi güçlenmesi zaman gerektirir. Yaz mevsiminin gelmesi için koca bir kış ve ilkbahar mevsiminin geçmesi gerekir. Canınız karpuz yemek isterse mevsimini beklemeniz gereklidir. Yani doğada her şeyin bir zamanı vardır. Sizler şu an çok hızlı bir büyüme sürecindesiniz. Bu zamanın tadını çıkarın. Hayatınızı farklı deneyimlerle doldururken içine çalışma düzenini de katın. Eğer gerçekten zorlanıyorsanız bir profesyonelden destek alın. Hayatınızın bu döneminde doğru adımlar atın. Hayaller kurun. O hayallerin peşine düşün. Hayallerinizi gerçekleştirmek için tek ihtiyacınız cesaret ve azimle çalışmak.
Mutlu ve güzel bir gelecek sizin elinizde…

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış

Uzm. Psikolog Manolya Özek Tatış 1980 İzmir doğumludur. İzmir Amerikan Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü kazanmış, son senesini Amsterdam School of Business’ta exchange öğrenci olarak tamamlamıştır. Avrupa ülkelerinin çoğunu gezdiği bu deneyimin ardından özel sektörde satış pazarlama alanında çalışmış, kurumsal hayatın kendisine göre olmadığını anlayınca kendi işini kurmaya karar vermiştir. 26 yaşında Pozitif Manevra Psikolojik Danışmanlık & Koçluk Merkezi’nin kurucularından olan Tatış, önce koçluk eğitimi alıp öğrenciler, aileler ve okullarla çalışmaya başlamıştır. Çocuklarla çalışırken Play Attention Dikkat eğitim programını ve 5-17 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilen bir bilişsel beceri değerlendirme sistemi olan CAS (Cognitive Assesment System) testini kullanmıştır. Ardından psikoterapist olarak ilerlem ...

Etiketler
Sınav
Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış
Uzm. Psk. Manolya Özek Tatış
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube