Kronik ağrılar depresyona neden oluyor

Kronik ağrılar depresyona neden oluyor

Her beden ve yaşam farklıdır, başka birine iyi gelen ilaç yada tedavi her kişide aynı sonucu vermemektedir. Tedaviler her zaman kişiye özel olmalıdır ve alanında uzman doktorlar tarafından kapsamlı bir inceleme sonunda bir algoritma yapılmalıdır.

Ağrı, hekime başvurunun en sık nedenlerinden biridir. Ağrı, yalnızca tıbbi bir semptom değil, kişinin sosyal ve güncel yaşamını da etkileyerek yaşam kalitesini bozan, kimi zaman alt-üst eden bir yaşantıdır. Bu nedenle ağrının sağaltılmasının etik zorunluluk olması sorgulanamaz kuşkusuz. Alarm görevi olan ani başlayan ağrı, bizleri hasardan yani hastalıktan haberdar eder, medikal tıbbi yardım almaya zorlayarak iyileşme sürecine katkıda bulunur, hatta deneyimlerimizle olası tehlikelerden korur. Buna karşın kronik ağrı yani uzun süreli inatçı ağrı, organik bir lezyon olsun ve olmasın, fiziksel ve emosyonel disfonksiyona neden olarak yaşam kalitesini düşürmekte, iş yapılabilirliği engelleyerek fonksiyonu bozmaktadır. Organizmada hiçbir görevi olmayan kronik ağrı kişiyi normal yaşamdan alıkoymakta, tedavisi de hekimi zorlamaktadır. Özellikle organize olmayan tedavi çabaları hastane kullanımını artırarak sosyo-ekonomik yük getirmektedir.

Ağrın varsa sesini duyur;

Ağrı ile yaşamak kader değil.

Hastaların ağrı ile yaşamak zorunda olmadıklarını ve her türlü ağrının birden fazla çözüm yolu olduğunu bilmeleri gerekiyor.

Hastanın ayrıntılı öyküsü alınarak geçmişte yaşadığı tüm ağrı deneyimleri geçirdiği ameliyatları, yaşadığı travmalar dinleniyor ve not ediliyor.

Hastanın şikayeti ile geçmişte yaşadığı sorunların sinirsel, fonksiyonel ve zamansal olarak bağlantıları tespit ediliyor.

Tedavi ayrıntılı muayene ve hikaye ile belirlenir.

Ağrı tedavisinde esas, hastayı ağrısız halde uzun süre tutmak, daha ağrısız yaşatmak, yaşam kalitesini yükseltmektir. Şu anda ağrı dersleri tıp fakültesi müfredatına girdi, tıp öğrencilerine ağrı dersi vermeye başladık. O bilinç yavaş yavaş yerleşiyor, buda yeni bir uygulama.

Her türlü kronik ağrının yanı sıra sebebi bilinmeyen, şiddetli ağrıların tanı ve tedavisi de Algoloji Uzmanlarınca gerçekleştiriliyor. Bu hastalık grupları şunlardır;

- Migren ve diğer baş ağrıları

- Omuz, boyun, bel ve dizde görülen ağrılar

- Kemik erimesine bağlı ağrılar

- Kanser hastalarında görülen ağrılar

- Felçlere bağlı ağrılar

- Zona adı verilen ağrılı deri hastalığı sonucu oluşan ağrılar

- Bel omurları arasındaki yapıların yıpranmasına bağlı ağrılar

- Sinir ve kas kökenli ağrılar

- Omurilik kanalının daralmasına bağlı ağrılar

- Damarsal dolaşım bozukluğuna bağlı ağrılar

- Şeker hastalığına bağlı polinöropatiler 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Avni Babacan

Prof. Dr. Avni Babacan, 11.10.1955 tarihinde Yozgat'ın Çekerek ilçesinde dünyaya gelmiştir. İlkokul öğrenimini 1962-1967 yılları arasında Kayseri Pınarbaşı Melikgazi İlkokulu'nda; ortaokul öğrenimini 1968-1970 yılları arasında Kayseri Pınarbaşı Ortaokulu'nda; lise öğrenimini ise 1971-1973 yılları arasında İstanbul Kuleli Askeri Lisesi'nde tamamlamıştır. Prof. Dr. Babacan, tıp eğitimine 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başlamış ve 1979 yılında mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimine ise 1984 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı'nda başlamış ve 1988 yılında tamamlayarak uzman unvanını almıştır. 1994-1995 yıllarında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD'da yardımcı doçent unvanıyla, 1995-2002 yılları arasında yine aynı fakülte ve anabilim dalınd ...

Etiketler
Kronik ağrı tedavisi
Prof. Dr. Avni Babacan
Prof. Dr. Avni Babacan
Ankara - Anestezi ve Reanimasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube