Kızlık zarı (hymen) ve onarımı

KIZLIK ZARI (HYMEN) ve ONARIMI

Kızlık zarı (hymen) ve onarımı

Kızlık zarı vajina girişini tamamen kapatmaz, ortasında adet kanının ve vajinal salgıların dışarıya akmasını sağlayan bir delik bulunur. Bu deliğin şekli ve yapısı hymen türlerinin belirlenmesinde kullanılır.
Resimde 18 yaş civarı genç bir kızın genital organları önden bakış açısıyla görülmektedir. Kızlık zarı, vajina girişinin 1-1.5 cm iç kısmında yer alan ince bir yapıdır.. Kızlık zarının şekli, kalınlığı ve elastikiyeti kişiler arasında büyük farklılıklar gösterir.

Kızlık zarının fizyolojik amacı ve görevi kadın vücudunun bugüne kadar tam açıklanamamış pek çok sırrından birisidir. Spesifik bir görevi yokmuş gibi görünmesine rağmen özellikle embriyonik dönemde mikroorganizma ve yabancı cisimlerin vajina içine girişini önlediği düşünülmektedir. Tıbbi açıdan bakıldığında ise özellikle gelişmiş toplumlarda en sık cinsel şiddete ve istismara maruz kalan çocukların tanınmasında incelenmektedir. 

İnsanoğlunun tarihsel gelişimi süresince pek çok toplum kızlık zarını saflığın ve el değmemişliğin yani bekaretin sembolü olarak görmüştür. Bu inanışın yansımaları hala daha özellikle bizim toplumumuz gibi gelişmekte olan toplumlarda sıklıkla yaşanmaktadır. Hemen hemen bütün toplumlarda değişik derecelerde sosyolojik öneme sahip olan kızlık zarının tıbbi adı Hymen (himen) olup aynı zamanda Yunan mitolojisinde evlilik ve düğün tanrısının adıdır. Gerdek gecesi bu Tanrı’ya adandığından kızlık zarı da aynı isimle anılmaktadır.

Günümüzde dahi, evlendikten sonraki ilk ilişkide kanamanın olmaması nedeniyle, pek çok kızımız haksız yere bakire olmadığı düşüncesiyle apar topar kollarından tutularak kızlık zarı muayenesi için biz jinekologlara getirilmektedir. Bu durumda bu genç kızlarımız son derecede küçük durumlara düşürülmekte ve evliliklerine maalesef çok kötü bir anıyla başlamak zorunda kalmakta; çoğu zaman da duyulan güvensizlikler nedeniyle evlilikleri kısa zaman içinde boşanmalarla sonuçlanabilmektedir.

Ülkemizde çok yakın zamanlara kadar liseye başlama çağlarında yatılı okullara yerleştirilecek genç kız öğrenciler, yönetmelik gereği zorunlu olarak kızlık zarı muayenesinden geçiriliyor ve jinekologlar tarafından düzenlenen “bakirelik” raporları ile ancak kayıtları yapılabiliyordu. Yeni kanun düzenlemeleri ile genç kızlarımızın aleyhine olan bu yüz kızartıcı uygulamalar yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu makale 8 Şubat 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Uğur Ateş

Op. Dr. Uğur Ateş ; 1963 Karabük doğumlu olup Karabük Demir-Çelik A.Lisesini birincilikle bitirdikten sonra 1980’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine başlayarak 1986 yılında Tıp Fakültesinden üçüncülükle mezun oldu. Aynı yıl Türkiye Klinikleri Dergisi’nin Tıp Bilimleri Yarışmasını birincilikle kazanmıştır. İhtisasını İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilimdalı’ndan 1991 yılında aldı.1991-93 yıllarında Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1993 kısa dönem askerlik sonrası, Mart 1993 yılından itibaren Bezmialem Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde ve 2010 yılından itibaren Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalıştı. Evli ve iki çocuk babası olup İstanbul’un merkezinde yer alan eğitim ve araştırma hastanesinin hastalarının yoğunluğu, olgu ...

Etiketler
Kızlık zarı tamiri
Op. Dr. Uğur Ateş
Op. Dr. Uğur Ateş
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube