Kış sebzeleri ile hastalıklara karşı önlemler

Kış sebzeleri ile hastalıklara karşı önlemler

Kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte enfeksiyon hastalıkları artış gösterir. Bu sene hayatımıza dahil olan COVID-19 salgını nedeniyle de bağışıklık sistemimizi güçlü tutabilmek daha da önem kazanmıştır. Bağışıklığı güçlendirme, hastalıklara karşı mücadelede vitamin ve minerallerden zengin sebzeler; antioksidan düzeyi yüksek bir beslenme için büyük rol oynar. Sebzeler ; folik asit, E, C, K, A vitaminin ön ögesi olan beta-karoten, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşikler bakımından zengindir. Her mevsimin kendine has sebzesi, meyvesi vardır. Sağlıklı beslenme için en doğrusu mevsiminde, doğal şartlar altında yetişen sebze ve meyve tüketimidir. Kış mevsiminde tüketimini artırmamız gereken sebzeler şunlardır: pancar havuç lahana pazı ıspanak kereviz karnabahar turp brokoli Brüksel lahanası pırasa bal kabağı Sebze ve meyvelerin rengi, kendi antioksidan karakterlerini yansıtır. Kış sebzelerinden: • Turuncu- sarı renkli sebze ve meyvelerde karetenoid ; bal kabağı, havuç, sarı biber… • Mor renklilerde antosiyanin: kırmızı pancar, mor lahana, turp, siyah havuç… • Beyaz renklilerde antoksantin : karnabahar, beyaz lahana, sarımsak, soğan, mantar, kereviz, enginar, pırasa, beyaz turp antioksidan etki gösterir. • Yeşil renkli sebzeler ise ( brokoli, ıspanak, pazı, maydanoz, Brüksel lahanası… ) özellikle C ve K vitamininden zengindir. Yediğimiz besinler vücudumuzun içerisinde enerjiye dönüşürken kendiliğinden serbest radikaller ortaya çıkar. Serbest radikaller, oldukça yüksek enerjili bileşiklerdir. Bunlar en küçük parçamız olan hücrelerimize hasar verme eğilimindedir. Hücrelerimiz, biz nefes alıp verirken ortaya çıkan bu serbest radikallerle her gün karşı karşıyadır. Buna karşılık vücudumuzun doğal antioksidan savunma sistemi, oksidasyona karşı , koruyucu bir silahtır. Oksidan- antioksidan dengesinde antioksidan gücün fazla olması, hücrelerdeki yıpranmayı aza indirerek kronik hastalıkları ve yaşlanmayı geciktirir. Antioksidan gücü artırmak için vücudumuza yapabileceğimiz en büyük yardım, vitamin ve mineraller bakımından zengin sebze ve meyveleri bolca tüketmek olmalıdır. Sebzelerin hepsinin ortak özelliği liften zengin ve bileşimlerindeki su oranın yüksek olmasıdır. Lifler, bağırsakların normal işleyişi için çok önemlidir. Bağırsak hareketliliğini artırır. Ayrıca lifler midede hacimce fazla yer kapladığından yediğimiz sebzelerin tok tutucu özellikte olmasını sağlar. Sebzelerdeki lif ve su ; karbonhidrat, protein ve yağa göre daha yüksek oranda bulunur. Bu durum sebzelerin kalorilerinin de düşük olmasının nedenidir. Her sebzede bulunan vitamin ve minerallerden biri muhakkak baskın gelir. Her birinin sağlıklı beslenmede ayrı bir değeri vardır. Bir sebzede her vitamini ve minareli bulmak, tek besinden en yüksek derecede fayda sağlamak mümkün değildir. En güzeli, her renkten sebzeyi bir arada tüketmektir. Günde en az 3-5 porsiyon farklı renkte sebze yiyerek vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri karşılayabiliriz. Sabah kahvaltıdan başlayarak (havuç, limonlu turp, maydanoz, roka) öğlen( brokoli, pancar salatası, bal kabağı çorbası) ve akşam yediklerimizle (kıymalı ıspanak yemeği, lahana sarması, etli Brüksel lahanası)günü kışa uygun sağlıklı biçimde tamamlamış oluruz. Hem de takviye kullanmaya gerek kalmadan !

Bu makale 14 Temmuz 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Ayşe Eylül Alagöz

Dyt. Ayşe Eylül Alagöz, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Haliç Üniversitesi'nde başladığı eğitimini 2019 yılında başarıyla tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. Yüksek lisansına ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıbbi Biyokimya'nde devam etmektedir.


Mesleki çalışmalarına Online Görüşme devam etmektedir.

Etiketler
Karbonhidrat
Dyt. Ayşe Eylül Alagöz
Dyt. Ayşe Eylül Alagöz
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube