Grip, her yıl kılık değiştirerek, bağışıklık sistemimizden kaçmayı başaran bir virüsün neden olduğu yakamızdan düşmeyen kadim bir hastalıktır.
Grip ile soğuk algınlığı ya da nezleyi karıştırmak yaygın bir yanılgı olsa da grip çok hastalandırıcı hatta öldürücü olabilen, bazen büyük salgınlarla dünya savaşlarından çok ölümlere yol açan bir hastalıktır. O kadar ki, “İspanyol Gribi” salgını daha 20. yüzyılın başında 50-100 milyon kadar, bazı kaynaklara göre, bundan bile fazla ölüme yol açmıştı. Bu salgın sırasında da “Alaska Yetimleri” örneğinde olduğu gibi, Alaska’daki 20-40 yaş arası insanların neredeyse tümü ölmüş ve çocuklar yetim kalmıştı.
Son önemli salgın olan 2009 yılındaki “domuz gribi” ise henüz belleklerimizde.
Salgınlar dışında ise, her yıl kış aylarında kendine yeni bir sezon açan “mevsimsel grip” ise dünyada yaklaşık her yıl 3-5 milyon kişiyi etkilemekte ve yaklaşık 250-500 bin kişinin ölümüne neden olmaktadır.
Ülkemizde, 2018 -19 dönemi için kasım sonlarından başlayan ve şu günlerde de yüksek düzeyde izlenen bir “mevsimsel grip” salgını söz konusudur.
Bu salgın ve 2009 yılından beri mevsimsel grip etkeni olarak tanımladığımız virüs “domuz gribi” salgınının etkeninden türemiş olmakla birlikte artık H1N1 olarak tanımladığımız influenza A virüsünün bir alt türüdür. Yani artık “domuz gribi” diye bir şey söz konusu değildir.
Ayrıca influenza A virüsünün H3N2 olan diğer alt türleri ve influenza B’de mevsimsel grip ile ilişkilidir .
Nezle ile grip karışır mı ?
Basit bir ayrım olarak;
Hapşırıyorum, burnum akıyor, öyleyse nezleyim..
Gözümü açamıyorum, kafam kazan gibi , lime lime dökülüyorum, öyleyse grip ya da “gripal” hastalık “ geçiriyorum..
Grip olduğumu nasıl anlarım?
Aniden başlayan ateş, kuru bir öksürük, şiddetli baş ağrısı, yaygın eklem ve kas ağrısı, şiddetli halsizlik, boğaz ağrısı ve çoğunlukla başlangıçta kısa süren bir burun akıntısı devamında ise burun tıkanıklığı vardır.
Nezle (soğuk algınlığı) deki mendil tüketimi , grip için söz konusu değildir.
Öksürük şiddetli olabilir ve iki hafta veya daha uzun sürebilir.
Grip nasıl bulaşır?
En çok hastalığın ilk günlerinde, öksürüp hapşıran kişi etrafa yaymaktadır.
Bu nedenle gripli bir kişinin öksürüp hapşırırken yüzünü kolları ile kapatması gerekir.
Ama lütfen ellerinize hapşırmayın çünkü ellere bulaşan virüs kolayca dokunulan her yere (kapı kolu, elektirik düğmesi, telefon ahizesi vb.) yayılır.
Gripli kişi ve grip olmak istemeyen kişi, sık sık ellerini yıkamalı veya el antiseptikleri ile ellerini temizlemelidir.
Bulunduğu yerde, hastalığın şiddetli seyredeceği, yaşlı, gebe, kanser, diyabet gibi hastalıkları olan riskli kişiler varsa, hasta kişinin maske takması çok yararlı olacaktır.
Sizi bir paçavra haline getiren hastalık zaten size “bir yere gitme, çorbanı , çayını iç , evde kal” mesajını verirken en doğrusu özellikle de virüsün en çok saçıldığı ilk 48-72 saat, evde istirahat edilmesidir.
Ne zaman telaşlanmalıyım ?
Ateş beş günden uzun sürerse, düşmüşken tekrar ve titremeler ile yükselirse, öksürüğe koyu renkli balgam, hırıltılı solunum, morarma, nefes alırken batıcı yan ağrısı şeklinde göğüs ağrısı eklenirse mutlaka bir doktor veya sağlık merkezine başvurmalısınız.
Çünkü bu bulgular, grip virüsünün zayıflattığı akciğerlere bakterilerin ulaştığını düşündürür.
Öne eğilmekle artan şiddetli baş ağrısı, kulak ağrısı, burun tıkanıklığının 7-10 günden uzun sürmesi ise antibiyotik tedavisi gerektirebilecek, sinüzit, otit gibi hastalıkları düşündürür.
Ayrıca, yakın temastaki kişilere koruyucu olarak aşı veya antiviral, grip bulguları olanlarda ise antiviral başlanılması için de hekim önerisi almak en doğrusudur.
Grip nasıl tedavi edilir ?
Grip, bildiğiniz şefkat ister. Yani “tavuk suyuna çorba” gibi anne şefkatinin sıcaklığında, bol ılık- sıcak içecekler . İlk 2-3 gün, pijama, battaniye o çok özlediğimiz istirahat, ateş ve kas ağrıları için parasetamol veya ibuprofen gibi ilaçlar ve en önemlisi grip için bir doktor tarafından başlanılacak antiviral ilaçlar.
Grip için kullandığımız, yalnızca influenza virüsüne etkili “antiviral” ilaçlar bulunmaktadır.
Bu ilaçlar grip şiddetini azaltmakta, hastalık süresini kısaltmakta ve gripten hastaneye yatış veya ölüm sıklıklarını azaltmaktadır.
Ülkemizde bulunan ilaç “oseltamivir” dir.
Grip ilaçlarını kimler ne zaman kullanmalı?
İnfluenza (grip) olduğunuzu düşünüyorsanız ve gribi ağır geçirme riskiniz varsa veya ağır geçirmekte iseniz doktor önerisiyle kullanılmalıdır.
Grip nedeniyle hastaneye yatırılması gereken herkese
Gribi ağır geçirmesi beklenen kişiler;
2 yaş altı ve 65 yaş üzeri kişiler, kanser, kalp-akciğer, böbrek hastaları, diyabetli hastalar, kanser ilaçları alanlar, kortizon gibi bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullananlar..
Gebe ve lohusalar (doğum sonrası ilk 15 gün içinde olanlar)
Gribi şiddetli / ağır geçirmekte olanlar
İlaç bu durumlarda test sonucu beklenilmeden, tercihen hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasından sonraki ilk 48 saat içinde başlatılabilir. Böylece hastalık şiddetinin azaltılması, hastalık süresini kısaltılması, ölümleri engellenmesi beklenmektedir.
Hamileler ve 3 aydan büyük çocuklar grip ilaçlarını kullanabilirler..
Gripten korunmak için grip ilacı kullanılabilir mi?
Grip ilaçlarının çok özel durumlarda koruyucu olarak kullanılması söz konusu olabilir. Gribi şiddetli geçirme riski yüksek olanlara, yakın çevrelerinde grip geçirmekte olan birisinin olması durumunda doktor önerisi ile koruyucu tedavi başlanabilir.
Örnek: yaşlı bakımevinde hasta bir personel var ise tüm yaşlılara koruyucu ilaç başlanmalıdır.
Grip ilaçlarının yan etkileri nelerdir?
En sık bulantı-kusma, baş dönmesi, bazen de sinir sistemi ile ilgili (nöropsikiyatrik) yan etkiler yapmaktadır.
Grip tedavisinde antiviral ilaç dışında ne kullanmalıyım?
Grip tedavisinde ağrı kesici – ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. En iyi, en az zararlı ateş düşürücü parasetomol grubu ilaçlardır. Günde 3-4 kez düzenli aralıklarla kullanılması önerilir. Bu ilaçlar 72-96 saat kullanılabilir.
Grip tedavisinde antibiyotik de kullanmalı mıyım?
Antibiyotikler kesinlikle etkisiz hatta zararlıdır. Yalnızca, bakteriyel bir infeksiyonun (sinüzit, kulak iltihabı, zatürre) eklenmesi durumunda ve mutlaka doktor önerisi ile kullanılmalıdır.
En çok sorulan sorumuz “ Neden Her Yıl Aşı Olmak Zorundayız?”
Çünkü,virüs, çok akıllı ve peşimizi bırakmamaya kararlı. Her yıl, kılık değiştirerek bağışıklık sistemimizi şaşırtıyor.
Aşıyı Kimler Yaptırmalı ?
Grip olmak istemeyen herkes yaptırmalı.
Grip, önemli işgücü kaybına yol açarak günlerinizi kabusa çevirebiliyor çünkü.
Bazen de, kalp kası, beyin iltihabı gibi hiç beklenmedik seyirlere neden olabiliyor.
Ama, grip çok şiddetli ya da ölümcül seyredebilir dediğimiz kişiler öncelikle ve mutlaka her yıl “grip sezonu” öncesinde aşılanmalı.
“2 yaşından küçük çocuklar, 65 yaş üzerindekiler, gebeler, ve eşlik eden önemli (diyabet, kalp, akciğer, böbrek hastalıkları, iltihaplı barsak ve romatizma ve kanser hastaları ve kortikosteroid gibi ilaçlar alanlar ) kronik hastalıkları olanlar ile bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar.
Aşı gebeliğin her döneminde güvenle yapılabilir. Ancak 3.ayın geçirilmesi, ilk 3 aydaki rastlantısal risklerin aşı ile ilişkilendirilmemesi için önerilmektedir.
Aşı Ne Zaman Yapılmalı?
Aşının koruyucu etkisi yapıldıktan 2 -3 hafta sonra ortaya çıkar. Aşının bağışıklığı ise ortalama 4-6 ay sürer.
Aşı, salgın başlamadan yapılmalı ve salgın süresi boyunca etkili kalmalıdır. Yani ne çok erken ne de geç yapılmamalıdır.
Ülkemizde beklenen salgın dönemi Ekim-Nisan aralığıdır ancak son yıllarda salgın, Kasım-Mayıs ayları arasında sürmektedir.
Bu yüzden,tavsiye edilen yıllık grip aşısı, kullanıma sunulur sunulmaz ve grip salgını başlamadan önce mümkünse Ekim ayında yapılmalıdır ve Aralık ayından önce bitirilmiş olmalıdır. Ancak kişi gribe yakalanmamış ise aşılama grip sezonunun sonuna ( Mayıs ayına ) kadar uygulanabilir.
Grip Aşısının Yan Etkileri var mıdır ?
Aşılar inaktifdir yani içlerinde canlı virüs bulunmaz. Bu nedenle aşının hastalık yapma ihtimali bulunmamaktadır. Tüm aşılarda olduğu gibi, en sık görülen yan etkisi aşı yerindeki ağrı ve hassasiyettir ki 24-48 saat içerisinde kaybolur. Aşı sonrası nadiren 1-2 gün içinde kendiliğinden geçen nezle benzeri şikayetler oluşabilir. Bu belirtiler de kısa süre içerisinde kaybolur.
AŞININ İÇİNDE TİYOMERSAL YA DA ALİMİNYUM BULUNMAMAKTADIR
Grip aşıları 1943 yılından beri kullanılmaktadır. Aşıların üretim ve uygulanma süreçleri yakın izlem altındadır.
Eğer aşılar güvenilir olmasa ya da yeterince etkili olmasaydı aşıları üreten firmalar çoktan büyük cezalara çarptırılırlar ve aşı ya da başka hiçbir şey satamazlardı.
Grip geçirmemek için aşınızı olun, grip geçiren kişilerle aranıza mesafe koyun, sık el yıkayın, kapalı ortamlarda kalabalıklar ile uzun süre kalmaktan kaçının, kışın tadını çıkarın.
NEZLE TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ ?
Nezle için en iyi tedavi ,bol ılık sıvılar ile istirahattir.
Burun tıkanıklığını, topikal ya da sistemik burun açıcılar ve ortamda sıcak buhar yapmak gibi destekler ile iyi yönetmek ve en az 5-7 gün hiçbir şekilde antibiyotik kullanmamak önemlidir.
Ilık sıvılara limon ve zencefil eklemek, boğazı yumuşatmak için iltihap azaltıcı veya boğazı sıvayan bitki kaynaklı pastillerin kullanılması bulguları hafifletir.
Ancak ne yaparsanız yapın nezle olunduktan sonra, 3-5 gün hafif derecede ateşiniz, 5-7 gün burun tıkanıklığınız, 2 hafta kadar da öksürüğünüz olacaktır. Doğru yöneterek yalnızca eklenecek diğer komplikasyonları önlemeniz mümkündür.
Telaşlanarak, acil servislere başvurmanız, sıklıkla gereksiz tetkik ve tedavilere neden olacak ve oradaki kritik hastalara hastalığı bulaştırmanıza yol açacaktır.
Zaten kullanmakta olduğunuz, kan sulandırıcı, tansiyon hapları vb. ilaçlarınız varsa nezle için kullanacağınız destek tedavileri mutlaka doktora sormalısınız. Hatta siyah çay dışındaki bitki çayları ve bitkisel destekleri kısıtlı ve dikkatli tüketmelisiniz.
NEZLE YA DA GRİP OLMAMAK MÜMKÜN MÜ ?
Grip için formül aşı olmak..
Nezle için böyle bir formül yok.
Ancak, ağız -boğaz bölgenizi nemli ve sıcak tutmak, kalabalık ortamlarda uzun kalmamak ve sık el temizlemek ,iyi ve kaliteli yaşamın tüm kurallarını uygulamak işe yarar.
Ama , toplu taşım, kalabalık iş yerleri, küçük çocuklar ile bir arada olanlarda kaçınılmaz olarak her kış birkaç defa soğuk algınlığı geçirebilir. Önemli olan bu süreci hafif ve derinleşmeden atlatmaktır.