Bireyler arasında günümüzde en fazla yaşanılan hastalıklardan birisi de hiç şüphesiz kıl dönmesi ameliyatı olarak gösterilir. Vücutta yer alan tüylerin çeşitli reaksiyonlar ile karşı karşıya kalması sonrasın belli noktalarda kıl dönmesine yol açmakta ve hastayı ciddi problemler ile karşı karşıya bırakmaktadır. Her ne kadar kıl batması ile benzerlik gösterse de kıl dönmesi ameliyatı çok daha farklı sonuçlar vermekte ve tedavisi de ayın şekilde değişiklik göstermektedir. Hemen hemen her bireyde görülme ihtimali bulunan ve en sık rastlanılan hastalıklar arasında yer alan kıl dönmesi, tedavi edilmemesi halinde bireyin normal yaşantısını olumsuz etkiler. Bu sebeple de mutlaka oluştuktan sonra tedavi sürecinin başlaması önerilir.
Kıl dönmesi derinin alt kısmında meydana geldiği için mutlaka bazı cerrahi müdahaleler ile çıkartılması gerekir. Günümüzde her ne kadar çok fazla kıl dönmesi tedavisi bulunsa da genellikle bunlar arasında en fazla tercih edilenleri mikro sinüsektomi, bascom, sinüsotomi ve karidakis şeklindedir. Ayrıca bu yöntemlerin yanı sıra ameliyat şeklinde cerrahi müdahale yapılarak tedavi edilmesi de mümkün.
Kıl Dönmesi Nedir?
Tıp dilinde pilonidal sinüs, halk dilinde ise kıl dönmesi olarak bilinen hastalık, vücuttan atılan kılların makat bölgesinde yoğunlaşarak cilt altına nüfuz etmesi olarak da tanımlanabilir. Makat hastalıklarından bir tanesidir ve oturma sorunu ile birlikte şiddetli ağrılara da neden olabilmektedir. Erkeklerde çok daha sık rastlanan bu hastalık kadınlarda da görülebilen sorunlardan bir tanesidir. Apse şeklinde belirginleşen bölge kimi zaman kızarıklık kimi zaman ise morarma şeklinde kendini net bir şekilde belli etmektedir. Kuyruk sokumunda toplanan kıllar, kıl dönmesinin en önemli etkenlerinden bir tanesidir. Hastalık, bireysel müdahaleler ile ortadan kaldırılamıyor ve tekrarlama riskini yok etmek adına ameliyat yani cerrahi müdahale gerektirir.
Kıl Dönmesi Ameliyatı
Bascom ve mikrosinüsektomi, kıl dönmesi hastalığında en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Sinüsektomi ameliyatı ile birlikte kesi oranı ve izleri çok daha azdır ve bununla birlikte hastanın gündelik hayata adapte olma süresi de çok daha kısa bir hal alıyor. Flap yönteminde kesiler 30 cm’ye kadar çıkabiliyor ancak mikrosinüsektomi ameliyatında bu oran fazlasıyla azalıyor. Müdahalelerdeki asıl amaç ilgili bölgeyi kesiler ile açarak kıl yumağını çıkartmak ve ilgili bölgeyi sorunsuz bir şekilde kapatmaktır. Pilonidal sinüs yani kıl dönmesi ameliyatlarındaki genel müdahale şekli budur. Makat hastalıkları arasında kendine yer bulan kıl dönmesi, apse ve ağrılar ile birlikte kendini daha net bir şekilde ortaya koyar. Kıllar, her geçen gün cilt altında biraz daha ilerleyerek ağrıların artmasına neden olmaktadır.
Ameliyat ile birlikte bu ağrılar son bulacak ve aynı gün iş hayatına da dönebileceksiniz. Kıl dönmesi ameliyatı olarak çok fazla alternatif karşınıza çıkıyor ve bu alternatiflerden en uygun olanı da cerrahlar belirleyecektir. Kıl dönmesinin cerrahi müdahale ile tedavi edilmesi en sağlıklı tercihlerden bir tanesi olacaktır çünkü bu hastalığın kendiliğinden geçmesi neredeyse imkansız. Tekrarlama durumu elbette mümkündür bu yüzden ameliyat sonrası bazı konularda daha hassas davranmanız gerekiyor ve özellikle kişisel bakım bu bağlamda çok daha büyük önem taşıyor ve hastalar da bu konuda uyarılıyor.