Keşkesiz doğum nedir?

Keşkesiz doğum nedir?

Keşkesiz Doğum, tıbbi bir engel olmadığı sürece kendiliğinden başlayan, doğal hormonların optimum koşullarda aktif olarak salgılandığı, mümkün olduğunca müdahale edilmeden yapılan, bebeklerin doğar doğmaz anne kucağı ile buluştuğu ve doğum şekli ne olursa olsun doğuma şahit olan herkesin doğumdan «KEŞKESİZ» çıktığı doğumlardır. Doktor, ebe/doula ve doğum psikoloğundan oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirilir. Bu doğum felsefesi ilk olarak İstanbul Doğum Akademisi tarafından uygulanmaya başlanmış ve tüm dünyada da ilgi ile karşılanmıştır. Keşkesiz doğumların, keşkesiz bir gelecek yaratacağı inancı çevresinde şekillenmiştir. 

Bir ekip çalışmasıdır. Ekipte doktor, ebe/doula, doğum psikoloğu vardır.

Tüm çalışmalar hamileliğin ilk yarısında başlar.

Aile mutlaka fiziksel hazırlık ve zihinsel arınma temelli 18 saatlik programa katılır.

Aileler eğitim sonrası kararlara aktif katılırlar.

Tıbbi bir engel yoksa doğum kendiliğinden başlar.

Kadınlar özgürce içgüdüleri ile hareket ederler.

İstedikleri pozisyonda aktif doğum yaparlar.

Anneler doğumdan güçlenerek çıkarlar.

Babalar doğumda aktif rol alırlar. Doğumun vazgeçilmez kahramanı olurlar.

Bebekler kopmayı değil kavuşmayı yaşarlar. Ten Tene Temas için bebek doğar doğmaz anne kucağı ile buluşur.

Bebekler hayata güvenle başlarlar.

Keşkesiz Doğum müdahaleleri ve epidural analjeziyi reddetmez. Ama rutin değil sadece gerekli olduğunda uygulanır.

Sezaryen gerektiğinde anne ve bebek yine ayrılmaz. Anne/Baba/Bebek Dostu Sezaryen uygulanır.

BÖYLECE ANNE BABA ADAYLARININ DOĞUMDAN SONRA KEŞKE YERİNE SÖYLEYEBİLECEKLERİ DAHA DEĞERLİ BİR KELİME OLACAKTIR; İYİ Kİ... İYİ Kİ; Keşkesiz Doğuma Destek Programı'na gelmişim. İYİ Kİ; Doğum tercihlerimi önceden yapmışım. İYİ Kİ; Ebe /Doula ile doğuma girmişim. İYİ Kİ; Doktorumu çok iyi seçmiş ve iyi bir iletişim kurmuşum İYİ Kİ; Hamile ve Doğum Psikoloğu ile çalışmışım. İYİ Kİ; Doğum takımımı seçip kendimi teslim etmişim. İYİ Kİ; Bedensel, zihinsel ve psikolojik olarak doğuma hazırlanmışım. İYİ Kİ; Eşim/partnerimle beraber çalışmışım. İYİ Kİ; Hastanemi doğum tercihlerime göre belirlemişim. İYİ Kİ; Anne Dostu Doğum ve Anne/Bebek Dostu Sezaryeni öğrenmişim. İYİ Kİ; Mümkün olduğunca doğum tercihlerime ulaşabilmeyi istemişim. İYİ Kİ; Doğumda hiçbir şeyin garanti olmayacağını öğrenmiş ve akışa bırakmışım. İYİ Kİ; Gebelik esnasında geçmiş psikolojik kalıntılarımdan arınmışım. İYİ Kİ; Doğum sırasında çıkabilecek tüm travmalarımla yüzleşmişim.

İYİ Kİ; Bebeğimin doğumuyla ilgili her türlü hakka sahip olduğuna saygı göstermişim. İYİ Kİ; Tüm gebelik boyunca bebeğimle iletişim kurmuş ve bu iletişimi doğumda kullanmışım. İYİ Kİ; Doğumun bebeğimle benim işim olduğunu anlamış ve uygulamışım. İYİ Kİ; Eşimi doğuma dahil etmiş ve bu süreci beraber yaşamışım. İYİ Kİ; Doktoruma ve doğum takımıma güven vermişim.   

KEŞKESİZ DOĞUM NE DEĞİLDİR? Keşkesiz Doğum, kendiliğinden başlayan, doğal hormonların optimum koşullarda aktif olarak salgılandığı, mümkün olduğunca müdahale edilmeden yapılan, bebeklerin doğar doğmaz anne kucağı ile buluştuğu ve doğum şekli ne olursa olsun doğuma şahit olan herkesin doğumdan «KEŞKESİZ» çıktığı doğumlardır. Keşkesiz doğumda doktor, ebe/doula ve doğum psikoloğundan oluşan bir ekip çalışır. Keşkesiz Doğum ve Doğal Doğum kavramlarını anlatırken birçok soru ile karşılaştığımızda anladık ki gerek aileler gerekse sağlık çalışanlarının birçok ön yargısı var. Bu yüzden öncelikle Keşkesiz Doğum hakkında yanlış bilinen doğruları anlatalım istedik. 

1.Keşkesiz doğum tıbbı ve tıbbi müdahaleleri reddeden, kesinlikle müdahalesiz doğumdur. Bu mümkün olabilir mi? Tüm müdahaleler gerekli olduğunda anne ve bebek hayatını kurtarmak için düzenlenmişlerdir. Ancak öyle bir durum ortaya çıkmıştır ki neredeyse her doğum yapan kadına bazı müdahaleler rutin uygulanır. Aç bırakılarak serum takılması, epizyotomi gibi. Oysa kanıta dayalı tıp araştırmaları bu müdahalelerin rutin değil gerekli durumlarda kullanılmasını savunur. Keşkesiz doğum MÜMKÜN OLDUĞUNCA müdahalesiz bir doğumdur. Müdahale gerektiğinde de bu durum anne ve baba ile paylaşılır, acil bir durum yoksa kararlara aktif katılımı sağlanır. Bu sayede müdahaleli doğumlarda bile aileler doktora veya ebeye yardım ederler, doğumdan keşkesiz çıkarlar. Ancak doğum istatistiklerine baktığımızda keşkesiz doğumda müdahaleler neredeyse %80 düşmüştür. 

2.Keşkesiz doğum sezaryeni kesinlikle reddetmektir. İşte imkansız bir mit daha. Sezaryen anne ve bebek hayatını kurtaran bir operasyondur ve ne yaparsanız yapın bazı doğumlarda kaçınılmazdır. İyi ki de vardır. Ancak bu sezaryen oranları belli bir sayıyı geçerse yarardan çok zarar getirmeye başlar. Bu yüzden keşkesiz doğum gerekli durumlarda sezaryeni savunur. Bu sayede tıbbi bir engel yoksa doğumlar kendiliğinden başlar. Sezaryen kararı alınsa bile en azından bebek doğumunu kendi isteği ile başlatmıştır. Doğal hormonları aktif salgılanmış. Doğal doğumdan tek farklı dünyaya geliş yolu olmuştur. 

3.Keşkesiz doğumda sezaryen kararı alınırsa annenin morali bozulur. İlk duyduğunuzda belki mantıklı gelebilir ama doğru değildir. Çünkü aile hamileliğinde katıldığı Keşkesiz Doğuma Hazırlık ve Destek Programı sayesinde doğum şekli ne olursa olsun, doğum kararlarına aktif katılan, sezaryen kararında bile bebeği için daha yapılacak çok şeyin olduğunu bilen bir ailedir. Sezaryen kaçınılmaz olursa yine coşku ile doğuma hazırlanır. Bu sefer Anne/Bebek Dostu Sezaryen için çalışacaktır. Sezaryen olacak ancak bebeğinden kopmayacaktır. Ameliyat boyunca bebeği kucağında olacaktır. 

4.Keşkesiz doğum acı çekmektir.Herkesin ilk aklına gelenin bu olmasına şaşmamak gerekir. İtiraf edelim ki doğumdan korkan bir toplumuz ve korkuların başında ağrı çekmek geliyor. Hatta buna “sancı” kelimesini yakıştırarak daha da fazla korku yaratıyoruz. Ancak unuttuğunuz bir şey var ki keşkesiz doğum için hazırlanan aileler tüm ilaç dışı rahatlatıcı tekniği öğrenirler. Bunlar arasında nefes, gevşeme, masaj, imgeleme, suyun aktif kullanımı sayılabilir. İşte bunlar sayesinde anne ve baba doğum dalgalarını öğrendiklerini uygulayarak aktif geçirir.

Biz buna doğumun dansı diyoruz. Birçok keşkesiz doğum annesi doğumdan sonra şu cümleleri söylemiştir: “ evet, elbette ağrı vardı ama bu dayanılmaz bir şey değildi ve kendi gücümle bunları karşılayıp bebeğime ilaçsız kavuştum. Ama bunun yanında çok az ağrı hissettim, hatta hissetmedim diyen annelerimiz de oldu. 

5.Keşkesiz doğumda epidural kötüdür ve kullanılmaz. En çok duyduğumuz şeylerden biri de bu ve güldürüyor bizi. Keşkesiz doğum ekibi olarak epidural analjeziyi seviyoruz ve program içinde bunu ailelerle paylaşıyoruz. Ancak paylaştığımız bir şey daha var. Epidural analjezinin birçok yan etkisi var maalesef. Ailelerin birçoğu bu etkileri öğrendiği için ve üstüne ilaç dışı rahatlatıcı tekniklerle kendilerine güvenleri arttığı için tercih etmiyorlar.

Yine tüm müdahalelerde olduğu gibi gerekli durumlarda da kullanmaktan kaçınıyorlar. Ama bu sefer korktukları için değil, gerçekten gerekli olduğu için kullanıyorlar. Epidural analjeziyi kullandıkları için de kendilerini asla başarısız ilan etmiyorlar. Keşkesiz doğumlara baktığımızda 42 anneden sadece 1 tanesinde ihtiyaç duyuldu. Geri kalanlar istemediler. 

6.Keşkesiz doğumda babalar çok sorumluluk alır ve zorlanırlar. Tam tersi. Eğitim sayesinde babaların kendilerine, eşlerine ve bebeklerine olan güvenleri artar. Bu sayede doğumda panik olup bunu anneye veya doktora geçiren hatta bu yüzden sezaryen nedeni olan babalardan olmazlar. Keşkesiz doğumdan babalar hep kahraman olarak çıkarlar. Yargısız ve yorumsuz eşlerinin yanında sadece destek olurlar. Kararlara aktif katılırlar. Bu yüzden keşkesiz doğum bir yandan da ”aile doğumu” demektir. 

7.Keşkesiz doğum tek başına doğum yapmaktır. Keşke öyle olsa. Doğumun fizyolojisi açısından hormonlar çok daha iyi çalışırlardı. Ama günümüzde bir kadını doğumda desteksiz bırakmak doğru bir davranış olmayacaktır. İşte bu yüzden keşkesiz doğumda birebir ebe veya doula desteği vardır. Bu destek sayesinde hem anne hem de baba rahat ederler ve kendilerini güvende hissederler. Ancak bu destekçiler daha önceden aile ile tanıştığı için aileden biri gibidirler. Onlara yabancı demek haksızlık olacaktır. Zaten doğumdan hemen sonra en çok övgüyü babadan sonra onlar alırlar. Bu kadar güvenli bir ekiple çalışınca hastanede panik dışında hiçbir faydası olmayan yakınlara biraz geç haber verilir.

Böylece aile onlarla uğraşmak yerine tüm enerjisini doğuma yönlendirir. Ama merak etmeyin, doğumdan tüm akrabalar ve yakınlar da keşkesiz çıksın diye onlar da gerek doğum öncesi gerekse doğum sırasında bilgilendirileceklerdir. Gördüğünüz gibi keşkesiz doğum adına birçok korktuğunuz şey aslında gerçek değildir. Merkezde hep anne ve bebeği vardır. Onların tercihlerini gerçekleştirmek için doktor, ebe/doula ve doğum psikoloğu büyük bir çalışma içindedir. 

Tek bir hedef vardır: Keşkesiz Doğum Doğum şekli ne olursa olsun annenin doğumdan coşku ve başarı duygusu ile ayrılması esastır. Ve doğar doğmaz bebeğine ilk dokunan ve onu kollarına alanın anne olması için her türlü gayret sarf edilecektir. Ten Tene Temas doğumda bebeğin ilk ihtiyacıdır. Keşkesiz doğum bu ihtiyacı da karşılayacaktır. Keşkesiz doğumun sırrı buradadır.   

KEŞKESİZ DOĞUM TAKIMI Keşkesiz Doğum Takımı yeni bir doğum modelidir. Anne gerek hamileliğinde gerekse doğumunda bir ekip tarafından takip edilir. Bu ekipte görevli 3 uzman vardır ve her üç uzmanın sorumluluğu ayrıdır. 

Doktor: Doğumun tıbbi sorumluluğu ondadır. Hamilelikte gebenin takiplerini yapar. Doğum sırasında her türlü bilgi ona ulaşır. Gerektiğinde muayene yapar ve doğumda mutlaka hastanede bulunur. Doğum boyunca tıbbi bir sorun olmadıkça müdahale etmez.

Ebe veya Doula: Birebir ve sürekli anne desteğinden sorumludur. İlaç dışı rahatlatıcı teknikler sayesinde annenin doğum dalgalarını daha kolay karşılamasını sağlar. Aile ile mutlaka önceden tanışılır. Destek olacak kişi sadece doula ise aile ile hastanede buluşulur. Görevli kişi ebe ise doulalık hizmetinin yanında tıbbi takip hizmeti de verildiği için buluşma ailenin isteklerine göre evde başlayabilir. Muayene ve bebek sağlık durumları ile ilgili bilgiler doktor ile paylaşılarak hastaneye geçiş zamanı belirlenir. Doğum sonrasında da ev ziyaretinden sorumludur.

Doğum Terapisti: Hamilelik döneminde annenin zihinsel hazırlığı ve geçmiş kaygılarından arınmasından sorumludur. Anne tercihlerinin bilinçle yapılmasını sağlar. Doğum sırasında hastanede bulunur ve gerek ailenin gerekse sağlık ekibinin desteğinden sorumludur. Kritik kararlarda annenin kararlara aktif katılımını sağlar. En büyük sorumluluğu doğumda mümkün olduğunca anne veya bebek açısından travma yaşanmadan, doğumdan keşkesiz çıkmalarını sağlamaktır.Tüm doğum terapistleri aynı zamanda 250 saatlik Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Doulalık Eğitimini tamamlamışlardır.

Her üç uzman gerek pratik uygulamalarında gerekse kararlarında hiyerarşik bir düzen yerine, bir ekip çalışmasını benimserler. Merkezde hep anne ve bebeği vardır. Temel hedef önce anne ve bebeğinin, sonra aile ve doğuma şahit olan herkesin doğumdan keşkesiz çıkmalarıdır. Keşkesiz doğum takımı ile çalışmak isterseniz bu hizmetler sizlere yeni açılan Keşkesiz Doğum Merkezleri aracılığı ile ulaştırılmaktadır.

Bu makale 22 Nisan 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Nuray Aydın

Op. Dr. Nuray Aydın, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Eskişehir Üniversitesi Tıp Fakültesin'de başladığı tıp eğitimini 1990 yılında tamamlayarak Tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Heidelberg St. Josepf hastanesin'de yapmış ve 1997 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.

2002 Yılından bu yana Denizli’de özel muayenede kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak hizmet vermektedir. Bu arada yurt içi ve yurt dışı olmak üzere çok sayıda kongre ve sempozyuma katılmıştır. Normal doğum taraftarı bir hekimdir. i İstanbul Doğum Akademisinde 9 ay 10 gün süren doğuma hazırlık ve doğum eğitimini almıştır. Denizli de ilk doğal doğum merkezini kurmuştur.

Evli ve iki çocuk sahibidir.İyi derecede Almanca ve İngilizce bilmektedir.

Etiketler
Doğum sonrası oluşan rektovajinal fistül
Op. Dr. Nuray Aydın
Op. Dr. Nuray Aydın
Denizli - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube