Kaybolan diş ağrılarının gizemi

Kaybolan diş ağrılarının gizemi

Birçoğunuzun başına gelmiştir… Bazen dişlerimizden biri hafif hafif ağrımaya ve bizi rahatsız etmeye başlar. Bizde bu ağrıyı görmezden geliriz. Hangimiz istiyoruz ki o sevimsiz diş koltuğuna oturup ağzımızı açarak tamamen savunmasız bir şekilde diş doktorumuza teslim olmayı? Artı hepimizin işi gücü var… Şimdi diş hekimine git, o sıkıcı bekleme salonunda geçtiğimiz yıldan kalma dergilerle en az yarım saat haşır neşir ol, sonra güler yüzlü asistan adınızı söylediğinde o diş koltuğuna doğru yürürken yaşadığımız gerilim… Bir de sonunda ödenmesi gereken güzel bir tedavi faturası. Bugün değil yarın derken bazen bir bakıyoruz o ağrı kendiliğinden geçip gitmiş… Peki nasıl oluyor bu?

Fransa’nın ünlü bilim dergilerinden birinde,  kendi kendine geçen bu ağrıları araştıran bir Fransız bilim takımının çalışmasının ayrıntılarına denk gelmiştim. Çalışmadan ortaya çıkan sonuç hem bu gizeme ışık tutuyor hem de bilim adına yeni kapılar açıyor.

Öncelikle dişi biraz yakından tanıyalım… Dişin canlı kısmı “pulpa” diye adlandırdığımız, dişimizin sinirlerinin yer aldığı ve hayat bulduğu kısımdır. Değerli ve hassas pulpamız dentin dediğimiz bir tabaka ile çevrilidir ve korunur, pulpamızı daha da iyi korumak için bir tabaka daha bu ikisinin üstünde yer alır. Hepimizin yakından tanıdığı, bildiği diş minesi…

Söz konusu araştırmaya göre dişimizde bir çürük oluşmaya başladığında pulpanın içinde yer alan kök hücrenin uyanışına geçtiği fark edildi. Kök hücreleri mutlaka duymuşsunuzdur. Bilim adına yeni tedavi kapıları açtıkları için sık sık adları geçiyor. Çürüğün tetiklediği bu uyanış daha önce gözden kaçan noktaydı.

Pulpada yer alan kök hücreyi analiz eden Fransız bilim takımı hücre içindeki reseptörlerin birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışması sonucunda dişte oluşan sorunu kök hücrenin çözdüğünü yakaladılar. Yani sizi o çok rahatsız etmeyen tatlı ağrı kök hücreyi uyarıyor ve diş kök hücre aracılığı ile kendi kendini tedavi etme sürecine başlıyor. Bir süre sonra bir bakıyorsunuz ağrı yok olmuş hem de diş hekiminize uğramanıza bile gerek kalmadan.

Peki bu ağrılar neden hep kendi kendine yok olmuyor da bazen bize dünyamızı dar ediyor derseniz onun sebebini de şöyle açıklıyor Fransız bilim takımı:

Kök hücre içinde yer alan ve bu oto-tedavi sürecinde son derece aktif olan dört reseptörden birinin bile görevini yapamaması kök hücrenin uyanışına engel oluyor ve bu oto-tedavi başlamıyor. Tatlı tatlı başlayan o ağrı iki gün sonra çekilmez bir hale geliyor ve işte o zaman telefonu elimize alıp diş hekimimizin o güler yüzlü asistanından en yakın zamana bir randevu almaya çalışıyoruz. 

Harvard Üniversitesi ise farklı bir yaklaşımla bu uyanışı lazer teknolojisiyle tetiklemeyi ele aldı ve kemirgenler üzerinde başarılı olan bir çalışma ortaya koydu.  

Bu çalışmalar daha da derinleşip ilerlediğinde diş çürüğü tedavisi için yepyeni yöntemler gelişebilecek ve belki de ileride çürük tedavisi için dişimizin kendisine son derece güvenebileceğiz.
Fakat şimdilik siz o tatlı ağrıyı hissetmeye başladığınız ilk anda işinizi şansa bırakmayın ve diş hekiminizden en yakın zamana bir randevu alın.

Kaynak: Sciences Et Avenir (Fransa)

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dt. Beril Horasan

Dt. Beril HORASAN, 1979 yılında İstanbul’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Üsküdar Anadolu Lisesi'nde bitirdikten sonra 1997 yılında Yeditepe Diş Hekimliği Fakültesi’nde lisans eğitimine başlamıştır. 2003 yılında eğitimini başarıyla tamamlayarak Diş Hekimi unvanı almıştır.

Mezuniyetinin ardından Horasan Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'nde çalışmalarına başlamış olan Dt. Beril HORASAN, Diş Hekimliğinin yanı sıra Botoks ve Dermal Dolgu uygulamalarında uzmanlaşmıştır. Kendisi de bir çocuk annesi olan Dt. HORASAN, çocuklarla olan kuvvetli iletişimi sayesinde çocuk hastaların favorisidir.

Etiketler
Pulpa
Dt. Beril Horasan
Dt. Beril Horasan
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube