Katarakt hastalığı, tanı ve tedavi yöntemleri

Katarakt hastalığı, tanı ve tedavi yöntemleri

KATARAKT

TANIM: Katarakt, gözdeki lensin bulutlanması olarak değerlendirilebilir. Katarakta sahip kişilerde

görüntü aynı buğulu bir camın arkasından bakmak gibidir. Katarakta sahip kişiler okuma, araba

kullanma, yüzdeki mimikleri tanıma gibi şeylerde zorlanırlar. Gece görüşü de yine zorlayıcı bir şey

haline gelir. Kataraktlar çoğunlukla yavaş, hastayı alıştırarak ve rahatsız etmeden gelişirler bu yüzden

gelişim evresinde hastanın şüphelenmesi zordur. İlerlemiş vakalarda hastanın görüntüsü bozulduğu

zaman bir hekime görünme ihtiyacı olur. Başlangıçta yüksek ışık ve özel güneş gözlükleri ile görme

bozuklukları telafi edilebilir fakat katarakt ilerleyip günlük aktivitelerde zorluklara neden olmaya

başladığı zaman ameliyat gerekir. Katarakt cerrahisi güvenli ve efektif bir yöntemdir.

SEBEPLER: Katarakt genellikle kendisi bir hastalık olarak ortaya çıkmaktan ziyade farklı genetik

hastalıklara bağlı olarak kişide şikayetlere neden olur. Diyabet, göz travması, göz cerrahileri sonrası

gelişen ve genetik olmayan katarakt olguları da vardır. Bazı uzun süre kullanılan ilaçlar da katarakt

riskini arttırır. Katarakt oluşumunda etkilenen organ olan lensler, gözün renkli kısmı olan irisin

arkasında yer alır. Lensten geçen ışık netleştirilip retinaya yansır ve buradan optik sinir ile görme

merkezine gider. Katarakt hastalarında göze gelen ışık dağılır, net bir şekilde geçemez. Bunun

sonucunda kişinin görüntüsü bulanıklaşır. İnsanlar yaşlandıkça gözlerindeki lensler kalınlaşır ve

hareket kabiliyetlerinde azalma meydana gelir. Yaşa bağlı olarak bazı kişilerde lens dokusunda

bozulmalar olur ve buğulu bir görüntü meydana gelir. Kataraktın oluşumu küçük alanlarda

bulutlanmayla başlar ve büyük alanlara doğru, bulutlanmayı arttırarak yayılır. Katarakt genellikle iki

gözde birden gelişmesine rağmen bazı durumlarda bir gözde daha ilerler ve sadece onda semptoma

neden olabilir. Dört tip katarakt hastalığı vardır. Nükleer katarakt durumunda kişinin lensinin

ortasında bir sorun olur ve zaman içinde lens sarılaşıp bulutlanır. Kişinin görüşünde başta bir düzelme

olmuş gibi hissedilse de bu ilerler. Daha ileri olgularda lens kahverengileşebilir ve bu sarı-kahverengi

renk değişikliklerinden dolayı kişi renkleri algılamada sorun yaşayabilir. Kortikal katarakt olgularında

lensin kenarları etkilenmiştir. Lensin çevresinde beyazlaşan kısımlar görülür. İlerleyerek ortaya doğru

gelir ve ışığın geçmesine engel teşkil edebilir. Kortikal katarakta sahip hastalar gözlerinde bir

parıltıdan şikayet ederler. Posterior subkapsüler katarakt olgularında lensin arka yüzeyi etkilenir. Bu

kısım tam ışığın geçip retinaya yansıdığı yerdir. Okumada, parlak ışık varlığında görmede zorluk

yaşanır ve karanlıkta ışıkların etrafında bir halka görme gibi durumlar tariflenir. Konjenital katarakt,

katarakt ile doğan veya bebeklikte katarakt geliştiren durumlarda olur. Eğer anne gebelik sürecince

bir enfeksiyon geçirmişse konjenital katarakt olabilir.

SEMPTOMLAR: Katarakt başlangıçta semptoma yol açmayabilir fakat ilerlediği zaman bazı

semptomlar verir.

-Bulutlu, bulanık görme

-Gece görüşünde gittikçe azalma

-Işık ve parlaklığa hassasiyet

-Işıkların etrafında halkalar görme

-Gözlük veya lens numarasında sık sık değişiklikler olması

-Soluk veya sarımsı görme

-Bir göz ile çift görme

Bu gibi semptomlarla karşılaşılması durumunda bir göz doktoruna gözükmek ve şikayetleri anlatmak

gerekir.

TANI: Göz hastalıklarının tanısında rutin olarak kullanılan bir duvara yansıtılmış çeşitli büyüklükte sayı

ve harflerin okunması birincil testtir. Böylece görme kaybının derecesine karar verilir. Yarık lamba adı

verilen büyük, ışıklı bir alet ile göz muayenesi yapılır. Bu alet görüntüyü büyüttüğünden doktorun her

bir göz yapısını ve damarlanmaları, göz sinirini, iris, kornea, ve lensi detaylıca incelemesine olanak

tanır. Daha sonra retina taraması yapılır. Retina taraması yapılması için göz bebeğinin büyütülmesi

gerekir, çeşitli göz damlaları bu fonksiyon için kullanılır. Oftalmoskop adı verilen bir başka alet ile de

doktorunuz gözünüzü yakından inceler.

TEDAVİ: Çeşitli ışık ayarlamaları ve özel güneş gözlükleri semptomlara yardımcı olmaya çalışsa da

katarakt tedavisinde asıl izlenen yol cerrahidir. Araba kullanma, okuma, gece görüşünde azalma gibi

hayat kalitesini etkileyen durumlarda cerrahi tedaviye sıra gelmiş demektir. Doktorunuz ile cerrahinin

size uygunluğunu konuşmanız gerekir. Katarakt hastalığı gözdeki farklı yapılara zarar vermeyip sadece

görmede sorun çıkarttığından hastalar acil karar vermek zorunda değiller fakat hastalık bu süreçte

ilerleyebilir. Katarakt ameliyatı gözünüzün uyuşturulmasıyla yapılır, genel anestezi uygulanmaz.

Mikroskop altında doktor kansız bir şekilde katarakta sebep olan lensinizi çıkartır ve bunu farklı bir

lens ile değiştirir. Gözü rahatsız etmeyen ve kalıcı olarak kullanılabilen bu lensi takma işlemi çok

basittir ve 30 dakika gibi bir sürede tamamlanır. Ameliyattan sonra hastanede yatmak gerekmez,

hemen taburcu olmak mümkündür. Cerrahi sonrası gözde rahatsızlık hissi olabilir fakat bu birkaç

hafta içerisinde geçer. İki göze de cerrahi uygulanacaksa iki ameliyat arasında bir ya da iki ay konması

muhtemeldir. Eğer farklı göz problemlerinden dolayı yeni bir lens takılması uygun değilse kataraktlı

lens yine de çıkartılır, fakat onun yerine her gün çıkarıp takılabilen kontakt lensler ya da özel numaralı

gözlükler verilir.

KORUNMA: Katarakt hastalığından korunmanın etkin bir yolu bilinmemektedir fakat doktorlar bazı

önerilerde bulunmaktadır. Rutin göz doktoru ziyaretleri her türlü göz problemini erken teşhis etme ve

önüne geçmede önemli bir yoldur. Sigara ve alkol bir çok hastalık riskini arttırdığı gibi katarakta da

zemin hazırlayabilir. Sigara bırakılmalı, alkol azaltılmalıdır. Dış ortamda göze temas eden ultraviyole

ışınlarından korunmak önemlidir. Bunun için güvenilir bir optik mağazasından gerçek koruyuculuğu

bulunan bir güneş gözlüğü edinilmelidir. Sadece görüntü amaçlı takılan, sokakta satılan plastik güneş

gözlükleri durumu sadece kötüleştirir. Diyabet (şeker) hastalığı vücudun uç kısımlarındaki damarlara

giden kanlanmada sorunlara yol açtığından diyabet hastaları rutin göz muayenelerine ekstra dikkat

etmeliler ve kan şekerlerini kontrol altında tutmalılar. Katarakttan korunmak için obezite önlenmeli

ve meyve, sebze gibi lifli gıdalar tüketilmelidir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA

Uzm. Dr. Bilgehan Sezgin Asena hakkında hasta yorumları, katarakt, lazer ameliyatları, muayene ücretlerini kapsayan en iyi kaynak. Dr Asena ile iletişime geçebilir ve randevu talep edebilirsiniz. Op. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA, lisans öncesi eğitimlerinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1998 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1999 - 2000 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak hizmet vermiştir. İhtisasını ise 2000-2004 yılları arasında SSK İzmir Eğitim Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği'nde yapmış ve 2004 yılında Göz Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 2004 yılından beri İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA, Genel Oftalmoloji, Katarakt ve Refraktif Cerrahi konularınd ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
pubmed
Etiketler
Katarakt ameliyatı
Doç. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA
Doç. Dr. Bilgehan Sezgin ASENA
İzmir - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube