Öncelikle kaş, gözçevresi ve alın bölgesinde bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Kaşın pozisyonunu gözkapakları ve saç çizgisine göre değerlendirmek gereklidir. Kabul edilen oran, kaş- gözbebeği arası uzaklığın 2.5 cm, kaş-saç çizgisi arası uzaklığın ise yaklaşık 5 cm olmasıdır. İdeal kaş uzunluğu ise burun kenarından göz içi ve göz dışına çizilen düz çizginin kaş üzerinde olan düşüm noktalarıdır.
Kaşın şekli, yıllar içinde moda ve medya ile değişkenlik göstermektedir. Kimi zaman çok ince kaş popüler iken, kimi zaman da daha kalın kaşlar popüler olmuştur. Yüze anlam katmada kaşın pozisyonu ve şekli çok önemli bir yer tutar.
Göz çevresinde, yaşlanmanın en önemli belirtileri:
• Kaşlarda düşme
• Alt ve üst gözkapağında cilt fazlalığı ve gözkapaklarında torbalanma
• Göz çevresi ve alında ortaya çıkan kırışıklıklar
Göz çevresi ve kaş düşüklüğü tedavisinde, düşüklüğün şiddetine göre birçok tedavi yöntemi mevcuttur:
• Botox uygulaması ile kaş yüksekliğinde 0.5- 1 cm artma sağlanabilir.
• Dolgu Uygulamaları ile özellikle kaşın dış kenarında yükselme sağlanabilir.
• Kimyasal Peeling yada Fraksiyonel lazer ve CO2 lazer gibi ablatif uygulamalar ile göz çevresinde sıkılaşma ve kırışıklıklarda azalma sağlanarak, kaş pozisyonu değiştirilebilir.
• Alın Germe gibi cerrahi işlemler ile kaş istenilen pozisyona getirilebilir veya sadece kaş düşüklüğü mevcut ise; iple kaş askı yöntemi ile kaş pozisyonu ayarlanabilir.
• Bazen kaşın pozisyonu normal olduğu halde, üst gözkapağında ki cilt ve yağ fazlalığından dolayı, kaş göreceli olarak düşük gözükebilir. Bu durumda gözkapağı estetiği tek başına yeterli olabilir.
Tüm bu tedavi yöntemleri tek başına yada kombine olarak kullanılabilir.
