Nasıl davranılmalı? Anne baba tutumu nasıl olmalı?
Çocuklarda kıskançlık nedir?
Bir insanın kardeşinin olması aslında önemli bir şanstır hayat boyu sürecek bir arkadaşlık elde etmektir. Küçük kardeşin kabullenememesi durumunda ise ilk çocuğun ardından Aileye yeni bir çocuk katılınca büyük çocuk tarafından sorunlar ortaya çıkabilir. Aklından beni eskisi gibi sevmiyorlar, beni sevmediler ben istenmiyorum ki beni beğenmediler ki yenisini yaptılar yenisini aldılar gibi düşünebilir. Bu süreçte anne babanın ilgisini çekmek için kimi zaman küçük kardeşe zarar verme girişimlerinde bulunabilir. Aslında burada bir mesaj içeriyor: benim farkıma Varın bana Değer verin. Burada çocukla konuşursak eğer: senin bir kardeşin oldu baksana çok küçük hiçbir şey yapamıyor bize muhtaç onun ihtiyaçlarını birlikte karşılayabiliriz dersek sürece dahil etmiş oluruz ve çocuğu Kendini işe yarar hisseder. Kardeşler arası kıskançlıkta kıskançlık doğal bir duygudur ancak kıskançlığı yönlendirilmesi dışavurumunun tezkinlenmesi gereken bir duygudur aynı evi paylaşan yakın yaşlardaki bireyler olarak baktığımızda kardeşlere benim sınırlarım buraya kadar başkasının sınırları buraya kadar anlayışı geliştirmemiz gerekiyor ki kardeş kıskançlığı olmasın. Kardeşler birbirlerinin duygularına hareketlerine odasına müdahale etmesin burada anne babanın da rolü çok önemli. Mesela: bak kardeşin Pekiyi almış Sen zayıf aldığın gibi cümleler çocuk da kıskançlık duygusunu oluşturacaktır. Rekabet duygusunu oluşturacaktır. Bunu demek yerine ‘hadi bu konuyu birlikte çalışın eminim Kardeşin sana yardımcı olacaktır.’ Gibi cümleler kurarsak bu cümleleri tercih edersek çocuk kıyaslandığını hissetmeyecek rekabet ortamı oluşmayacak ve bu çocuklar çok kavga ediyorlar diye şikayet eden anne babalar olmayacaktır. Mesela iki kardeş oyun oynarken biri kardeşine kızdırdı. Sinirlendiği için sesini yükseltti. Anne sadece sesini yükseltene bağırırsa olayı anlamadan dinlemeden olaya vakıf olmadan tepki gösterirse kardeşler arasında çatışmalar artacaktır. Bu sefer çocuklar annenin de haksızlık yaptığını düşünecektir.
Kardeşler arası ilişkide rekabetin değil işbirliğinin ön planda olduğu bir ortam oluşturmamız gerekir. Mesela bunu bir vücudun organları gibi düşünebiliriz hepsi birbirine muhtaç hepsi birbirinden yardım alıyor. Genelde çocuklar yetiştirilirken yarışmaya özendirici rekabete dayalı kıyaslayıcı bir tavır alınır. Bu sadece kardeşler arasında da olmaz Kuzenler arasında da rekabette dayalı bir cümleler anlamlar mesajlar içeriyorsa çocuk kendini baskı altında hissedecektir sorgulayacaktır ve öz saygı ve Öz benlik gelişim döneminde kendini bu yargılara göre değerlendirecektir.
Bu konu sadece kardeş kıskançlığı da değildir. Arkadaşlar arasında da kıskançlık ve rekabet olabilir arkadaşını kıskanan bir çocuk mutlu değildir. Kendini huzursuz hisseder. Aslında bu çocuğa büyükler tarafından yetişkinler tarafından mesajlar yoluyla iletilmiştir. Genelde aileler çocuklarına kıskançlık duygusunu pekiştirecek tarzda yaklaşırlar. Mesela sürekli başka arkadaşlarıyla karşılaştırılan çocuk ister istemez onların başarısından dolayı kendini kötü hissedecektir. Oysa ki bir birey kendisiyle yarışmalıdır başkalarıyla değil. Aile bunu vurgulamalıdır ki zaten iyi insan olmak başarılı olmaktan çok daha önemlidir. Bu konu başarılı olan çocuk için de önemlidir kendisini başarıyla çok fazla özdeşleştirmemesi gerekir. Çünkü şu anda başarı olsa bile ileride ne olacağı belli değildir. Bu yüzden çocuklara hem başarılı hem de alçak gönüllü olabilmeyi telkinde bulunmalıyız.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN GÜLBEYAZ GÖKÇE KAYAOĞLU (ONLİNE YÜZYÜZE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK)