Kanserden koruyucu besinler

Kanserden koruyucu besinler

Vücudumuzda her şey düzen içerisinde çalışan bir sistem üzerine kuruludur. Bu sistemde de herhangi bir aksaklık olduğunda bazı rahatsızlıklar ve hastalıklar meydana gelmektedir. Çağımızın hastalığı olarak nitelendirilen kanser ise vücudumuzda sağlıklı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ve yayılmasıyla oluşmaktadır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelere hasar vererek yapısının değişmesine, fonksiyonlarının bozulmasına neden olan serbest radikallerin vücutta artışıyla meydana gelir.

Peki, vücudumuz için tehdit oluşturan bu düşmanları nasıl yok edebiliriz? Bu konuda en güçlü silahımız antioksidanlardır! Antioksidanlar, vücutta serbest radikaller ile savaşarak vücudumuzu adeta bir kalkan gibi koruma görevini üstlenir. Bu nedenle de antioksidan kaynağı; A, C, E vitaminlerini içeren sebze ve meyveler, lif açısından zengin, selenyum minerali, omega-3 yağ asidi ve polifenol içeren besinler tüketilmelidir.

Hastalıklarla savaşmaktansa önlem almak daha kolaydır. Özellikle ailenizde kanser geçmişi varsa mutlaka sizin de beslenmenize, yaşam tarzınıza dikkat etmeniz gerekir. Yapılan çalışmalar sonucu doğru yaşam tarzı ve diyetle kanser oluşum riskinin %30-40 oranında düşürülebileceği kanıtlanmıştır. Hiç korkmayın etkinliği bilimsel olarak kanıtlamış bazı besinleri sağlıklı ve dengeli beslenme programınıza yerleştirerek, fiziksel aktivite yaparak, stresten uzak durarak ve yüzünüzde kaybolmayan gülücüklerle vücudunuzu koruyabilirsiniz!

İşte bilimsel araştırmalar tarafından desteklenen kanser karşıtı besinler;

1.Sarımsak: Araştırmalar tarafından özofagus, mide ve kolon gibi sindirim organlarını kansere karşı koruduğu bulunmuştur. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerine göre her gün 1 diş taze sarımsak tüketilmelidir. Ancak önerilen bu miktardan fazla tüketiminde alerji, ishal, tansiyon düşüklüğü gibi bazı rahatsızlıklara neden olabileceğinden dikkatli kullanmalısınız.

2.Soğan: Bağışıklık sitemini güçlendiren soğan allisin ve sülfür içerikleriyle mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucudur.

3.Yoğurt, kefir: Yoğurt ve kefirin içinde bulunan yararlı bakteriler dediğimiz probiyotikler hem bağışıklığımız hem de bağırsak sağlığımız için çok önemlidir. Ayrıca vücuttan kanserojen maddelerin de atılmasına yardımcı olduğundan her gün tüketmelisiniz.

4.Orman meyveleri: Meme, kolon, prostat, akciğer ve diğer kanser türlerinde kanserli hücrelerin büyümesini ve yayılmasını engellerler. Kemik iliğini harekete geçirir, immün sistemini güçlendirir, tümörlerin erimesine neden olurlar. Günde 1 avuç yaban mersini, böğürtlen, çilek gibi meyveleri tüketebilirsiniz.

5.Üzüm: Resveratrolden zengin olan bu meyve kansere karşı koruyucu besinlerin başında gelir ve kanserli hücre oluşumunu ve yayılmasını engeller. Bilimsel çalışmalar tarafından üzüm ve üzüm bazlı ürünlerin çeşitli anti kanser ajanların mükemmel kaynakları olduğunu ve onların düzenli tüketilmesi gerektiğini söylemektedir.

6.Yeşil çay: Kateşin adı verilen bir grup kimyasaldan yüksek oranda içermesiyle kanser hücrelerinin gelişmesini bloke ettiği ve azalttığı gösterilmiştir. Hazırlanma şekli nedeniyle siyah çaya oranla 3-10 kat daha fazla kateşin içerir ve daha etkilidir. Kolesterol düşürücü, insan ömrünü uzatıcı ve sağlığa faydalı pek çok etkisiyle mükemmel bir içecektir. Günde 2-3 fincan tüketebilirsiniz.

7.Zerdeçal:  Akciğer, kolon, karaciğer, mide, meme, beyin gibi pek çok kanserde tümörlü hücrelerin büyümesini engellediği kanıtlanmıştır. Kanser tedavisi sürecinde kemoterapi ilaçlarının etkilerini de artırdığı söylenmektedir. Yapısındaki kurkuminin sayesinde kanser hücreleriyle savaşan ve Alzheimer, sedef gibi pek çok hastalıkla savaşmada etkisi olduğu bilinen zerdeçalı yemeklerinizde baharat olarak kullanmaya başlayabilirsiniz.

8.Brokoli: Yapılan çalışmalarca kolon, prostat, rektum, mide, meme ve akciğer kanserleri riskinde belirgin ölçüde azalma sağladığı ortaya konulmuştur.

9.Kara Lahana: Son yılların en dikkat çeken sebzelerindendir. Bilim adamları tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre kanserojen toksinlerin vücuttan atılmasını sağlamaktadır.

10.Domates: Pankreas, kadınlarda meme ve erkeklerde prostat kanserini önlediği bilinen domates, içeriğindeki likopen sayesinde bunu yapmaktadır. C vitamininden zengin olmasıyla bağışıklık sistemini de güçlendiren domates mevsiminde bol miktarda tüketilmelidir. Salça ve konserve yaparak kışın da tüketebilirsiniz.

11.Yeşil yapraklı sebzeler: Kanser karşıtı etkisi Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından desteklenmiştir. Zengin lif içeriğiyle barsak kanserini önlemektedirler. Beta karoten, lutein ve antioksidanları bolca içeren marul, ıspanak, roka gibi sebzeleri sofranızdan eksik etmemelisiniz.

12.Baklagiller: Tam tahıllarda olduğu gibi zengin lif ve antioksidan içeriğiyle kansere karşı tüketmemiz gereken önemli besinlerdendir.  Haftada 2-3 kere mutlaka kuru baklagil tüketmelisiniz.

13.Zeytinyağı: Akdeniz diyetinin en önemli ögesi olan zeytinyağı, antioksidan E vitamini açısından zengindir. Kolesterolü düşürür, kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir.

14.Yağlı balıklar:  Balıkla birlikte alınan omega-3 yağ asitlerinin kanserli doku oluşumunu sağlayan enzimi baskıladığı ve bu sayede kanser riskini azalttığı düşünülmektedir. Haftada en az 2 kez somon, mezgit, sardalye, uskumru gibi derin su balıkları tüketimiyle bu etkilerden faydalanabilirsiniz.

15.Yağlı tohumlar: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından zengin besinlerdir. Çalışmalar tarafından her gün yenilen bir avuç fındığın kansere karşı koruyucu olduğu belirtilmiştir. 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Begüm Yücesoy

Dyt. Begüm YÜCESOY, lisans öncesi eğitimini Balıkesir Edremit Anadolu Lisesi'nde tamamlamıştır. Başarılı bir lise öğreniminin ardından İstanbul Medipol Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümünü kazanarak lisans eğitimine başlamıştır. İstanbul Medipol Üniversitesi'nde yapılan 4. Öğrenci Bilim Şenliği'nde poster sunumu üçüncülüğü ödülünü de almış olduğu 'Bayan Voleybol Altyapı Sporcularının Beslenme Durumlarının Değerlendirilmesi' konulu bitirme projesi ve stajlarla geçen bir eğitim yılının ardından 2015 yılında mezun olmuş ve Diyetisyen unvanı almıştır.  Üniversite eğitiminin son yılında zorunlu ve gönüllü olmak üzere pek çok staj yapmış, henüz öğrenciyken mesleğine dair deneyim kazanmıştır.  Dyt. Begüm YÜCESOY, Girne Mahallesi Toplum Sağlığı Merkezi, İstanbul Medipol Üniversitesi Mega Hastaneler Kompleksi, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ...

Etiketler
Diyetisyen
Dyt. Begüm Yücesoy
Dyt. Begüm Yücesoy
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube