Kalp hastalıkları ve tıp

Kalp hastalıkları ve tıp

Modern tıp çoğu zaman küçük adımlarla ilerler. Yeni bulunan ilaçlar ve tedavi yöntemleri uzun bir merdivenin basamakları gibidir; hastayı iyiye doğru ilerletseler de genellikle büyük bir sıçrama yapmamızı sağlamazlar. Çoğu yeni buluş, şikâyetleri iyileştirse de hayat kurtaracak kadar etkili değildir. Büyük bir sıçrama yapan buluşlara ender olarak rastlanır. Bu hafta dünyada saygın tıp dergilerinin başında gelen New England Journal of Medicine’de yayınlanan bir makalede böylesine ender tedavi yöntemlerinden birinin başarısı anlatılıyor. Yöneticileri ve yazarları arasında benim de bulunduğum bu araştırma, kalp kapaklarından biri hasta olan ve ameliyat olma şansı bulunmayan hastalara uygulanan bir tedavinin hayat kurtarıcı etkisini tartışmasız bir biçimde kanıtladı. Ölüm riski yüzde 20 azaldı Bu araştırmaya aort kapakları çok dar olduğu için günlük basit işlerini bile yapamayacak haldeki hastalar katıldı. Birkaç basamak merdiven bile çıkamıyorlardı. Bir diğer özellikleri de birçok başka hastalıklarının da olmasıydı. Öyle ki, en az 2 tecrübeli kalp cerrahı tarafından muayene edilen bu hastaların, çok riskli görülmeleri nedeniyle ameliyat olamayacaklarına karar verilmişti. Böylesine zor durumda olan yaklaşık 360 hasta rastgele (randomizasyon yöntemiyle) iki gruba ayrıldı. Birinci gruba ince bir borunun (kateter) ucunda tutturulmuş olan yapay bir kapak takıldı. Diğer gruptaki hastalar ilaç ve diğer standart yöntemlerle tedavi edildi. Bir yılın sonunda ortaya çıkan tablo çok çarpıcıydı. Standart tedavi gören her 100 hastadan 50’si yaşamını yitirdi. Kapak takılınca bu oran yüzde 30’a düştü. Ölüm riskinin mutlak olarak yüzde 20 azalması tıp tarihinde pek sık görülen bir olay değil. Büyük yankı uyandıran bu araştırmada bazı dikkat çekici olumsuzluklar da var. Bir yıl içinde standart tedavi grubunda inme riski yaklaşık yüzde 4 iken, kapak takılanlarda bu oran yaklaşık yüzde 8’di, kanama ve damar yaralanmaları da daha sık görüldü. Bütün bu yan etkilere rağmen araştırma sonuçları kateter yoluyla ameliyatsız kapak takma yönteminin hayat kurtardığını kanıtlıyor.

Kateter yoluyla, ameliyatsız kapak takıldığında standart tedaviye göre büyük bir gelişme sağlanıyor. İşlemden 6 ay sonra, kapak takılmazsa ölecek olan hayatların kurtulduğu görülüyor. Ölüm oranlarını gösteren eğriler zaman geçtikçe birbirinden uzaklaşıyor. Bu da giderek daha fazla hayat kurtarıldığının işareti.

Dar aort kapağının değişmesi gerekli
Sol karıncık oksijenden zengin kanı vücuda pompalamak için kasılınca önündeki kapı ardına kadar açılır. Normal kapakçık açıklığı 50 kuruş ila 1 lira boyutundadır. Aort kapağı denilen bu kapı yeteri kadar açılmazsa kalp artan bir güçle kasılmak zorunda kalır. Senelerce dişini tırnağına takıp, dar kapının giderek artan direncine karşı çalışıp yeterli kanı pompalar. Gün gelir yorulur. Nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı, baygınlık gibi şikâyetler ortaya çıkar. Bu durumdaki hastalarda kapak açıklığı ancak bir kurşun kalemin girebileceği kadar hatta daha küçüktür.
30 Mart 2009 tarihli yazımda ayrıntılı olarak anlattığım gibi, böyle bir hastaya yeni bir kapak takılmazsa işler hızla kötüye gider. Kapağı değiştirmek için açık kalp ameliyatı gerekir. Dünyada ve ülkemizde 50 yıldan uzun bir süredir başarıyla yapılan bu ameliyat herhangi bir nedenle gerçekleştirilmeyecek olursa ölüm tehlikesi yüksektir.

Tıpta çığır açan ameliyatsız yöntem
4 Mayıs 2009 tarihli yazımda ayrıntılı olarak anlattığım gibi, kateter ile kapak değiştirme yönteminde göğüs kesilip açılmaz, kalp akciğer makinesi kullanılmaz, hatta lokal anesteziyle bile yapılabilir. Bacağa giden atardamara, aynen anjiyografi yapılırken olduğu gibi, bir iğneyle girilip damarın içine bir boru yerleştirilir (Yukarıda:A). Bu borunun içinden ucu kıvrımlı yumuşak bir tel kalbe kadar itilir (B). 3 santimetre uzunluğunda bir balonun üstüne sıkıştırılmış olan yapay kalp kapağı telin üzerinde kaydırılarak damarın içinde ilerletilir (C), daralmış olan hasta aort kapağının içine kadar itilir (D). Röntgen görüntülemesiyle tam istenilen yerde olduğundan emin olduktan sonra balon şişirilip kapağı tutan metal kafes genişletilir (E). Balon indirilir indirilmez, eski kapağı kenara itip onun yerine sıkı sıkıya yerleşen metal kafesin içindeki kapak düzenli olarak çalışmaya başlar.
Ülkemiz dahil dünyanın birçok ülkesinde binlerce hastaya uygulanan bu yeni tedavi yönteminin hastaların sıkıntılarını giderici olduğu biliniyordu. Ama soru işaretleri tümüyle giderilmiş değildi. Yapılan son araştırmayla, ameliyat şansı olmayan hastalarda hayat kurtarıcı etkisinin yan etkilerinden kat kat üstün olduğu kanıtlandı. Kalp kapak hastalıklarında yeni bir devir açıldı ....

Aort kapağı üstüne biriken kalsiyum nedeniyle daralır (A). Bir balon üstüne sıkıştırılmış kapak (B), balon şişirilince normal boyutuna ulaşır (C). İnek kalbinin kesesinden yapılmış olan yapay kapak paslanmaz çelikten bir metal kafesin içine dikilerek oturtulmuştur (D). Ardına kadar açılıp kapanan yeni kapak (E) çalışmaya başlayınca kalbin üstünden yıllardır taşımakta olduğu bir yük kalkmış olur. Nefes darlığı ve yorgunluk nedeniyle 10 adım atsa bitkin düşen hasta birden canlanır, enerjisi artar, ömrü uzar. 

DOÇ.DR.HAKAN ERGUN 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Hakan Ergun

Etiketler
Kalp hastaliklari ve tip
Doç. Dr. Hakan Ergun
Doç. Dr. Hakan Ergun
İstanbul - Kalp Damar Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube