Kafa tası şekil bozuklukları (kraniosnestozlar)

Kafa tası şekil bozuklukları (kraniosnestozlar)

Tanım: Kraniosnestoz terimi kafa tasında eklem yerleri olan (sutur) yerlerinin bebeklerin doğum öncesi hamilelik esnasında erken kapanmasına verilen isimdir. Bebekler doğum esnasında baş çevresi genellikle 36 cm lik baş çevresiyle dünyaya gelirler kafa tasındaki eklem yerleri olan bir çok suturlerin veya öndeki ve arkadaki bıngıldak bölgesinin (Fontanel) açık, eklem yerleri açık ve fibrotik olmasıyla bebekler 2 yaşına gelinceye kadar baş çevresi 49 cm erişir. Ancak kraniosinestoz hastalığı ile dünyaya gelen bebekler bu açık ve fibrotik eklem yerlerinin kapalı olarak doğmaktalar. Baş çevresinde bu büyüme bebeğin beyin hacmının büyümesine beyin fonksyonlarının gelişimine imkan sağlamaktadır.

Beyin etrafındaki kafatası kemiğindeki eklem yerlerinin erken kapanması hem bebeğin beyin gelişimine engel olmakta hemde başın şekil bozukluğu sonucu estetik veya kozmetik şekil bozukluklarına neden olmaktadır. Kafatası, yüz, burun, alın şekil bozuklukları başlığı altında olan bu grub hastalığın birincil ve ikincil olmak üzere iki tipi vardır. Birincil tipi olanlar kalıtsal ( genetik ) nedenler veya annenin hamilelik esnasında teratojenik ilaçlar (valporat) kulanımı veya bilinmeyen nedenlerden oluşmaktadır. İkincil tipi ise kan ve endokrin hastalıkları, D vitamin eksikliği veya mikrosefalik ( küçük baş çevresi) olan bebekler dir. Bu ikincil tip olanı bir cerrahi hastalık olmayıp sadece hastalığın nedeni tesbit edilerek ve tıbbı olarak tedavi edilmektedirler. Birincil tip kraniosinestoz veya kafa tası şekil bozuklukları ise bir cerrahi hastalıktır.

Kafatası eklem yerleri erken kapandığında öncelikle başın şekil bozukluğu dışında etkilenen eklem yerleri sayısına ve yerine göre beyin içi basınç artmasına böylece maalesef bu artan beyin basıncı sonucu çocuk büyüdükçe beyinin yetersiz gelişimlerine, zeka geriliklerine veya diğer beyin hasarlarına neden olmaktadır. En sık görülen kafa tası şekil bozuklukları arasında kafatsının ortasında eklem yeri olan (sagital suturun) erken kapanması % 55 civarında olup 1/5000 canlı doğumda görülürken, bu bebeklerin baş görünümü ön araka çapı uzamıştır. İkinci sıklıkla ise kafa tası önündeki eklem yeri olan (metopik suturun) erken kapanmasıyla trigonosefali olup bu bebeklerin başın ön kısmı ve alın bölgesi üçgen şeklinde olur ve görülme sıklığı 1/7000 doğumda görülür. Üçüncü sıklıkla isekafa tasının yanlardaki eklem yeri olan (koroner suturun) erken kapanması tek veya iki taraflı olur burdadaki başın şekli ise daha ziyade kule kafa şeklinde bir kafa tası görünümü vardır. Daha nadiren beynin arkasındaki eklem  yeri olan (lambdoid sutur) yerlerinin tek veya iki taraflı kapanmasıdır daha nadir görülürler bu tip kraniosinestozlar özellikle bebekleri tek taraflı aynı pozisyonda yatırılan bebeklerde baş şekline çok benzerler ve ayırcı teşhisi oldukça önemlidir.

Kafa tası şekil bozukluğu teşhisi nasıl konulmaktadır ?

Kraniosinestozların teşhisi öncelikle çocuk hekimlerinin çocuğun doğumundaki baş şekli, bıngıldakların (fontanel) açıklığı, baş çevresi ölçümleri, fontanel kabarıklığı gibi özel muayenesiyle başlar. Aylık çocuk gelişim takibinde baş şekli, baş çapı büyümesinde bir düzensizlik varsa ayrıca başın gerek önde gerek arkaya asimetrik büyümesi varsa kafatası şekil bozukluğundan şüphelendirmedir. Baş şekil bozukluğu ve beyinsel gelişimi, baş çevresi ve bıngıldak ölçümleri çocuk doğumdan sonraki resimleri çok dikkatli karşılaştırılmalıdır. Kafa tası şekil bozukluğu kraniosinestoz şüphelinenlerde beyin ultrasonagrafi ve beyin 3 boyutlu Bilgisayarlı Tomografiler ile teşhisi ve özellikle tipi kesinleştirilir.

Kafa tası şekil bozukluğu tedavisi nedir?

Tıbbı ve cerrahi tedavi iki tip vardır. İkincil tip olan kraniosinestozlar veya mikrosefalik bebekler tıbbı tedavi edilirken birincil tip ise cerrahi tedavileri yapılır.

Cerrahi tedavideki amaç kapanan kafa tası eklem yerleri veya bıngıldak bölgesinin kemiklerin beyin içi basıncı artırarak böylece beyin hacımsel ve fizyolojik gelişimini engellemektedir. Cerrahi tedavide artan beyin basıncı düzeltilmesi amacı yanında, başın, yüzün, burun ve alın şekil bozukluğunun düzeltilmesi ise  kozmetik veya estetik amacıda vardır.

Kafa tası şekil bozukluğu cerrahi  tedavi zamanlaması;

1: Endoskopik cerrahi işlemler hayatın ilk 3 ay içerisinde,

2: Sagital sinostoz verteks kafa tası rekonstruksionu hayatın ilk 3 ay içerisinde,

3: Frontal ve diğer kafa tası sinostozlarında  ise 4-12 aylık zamanlarda,

4: Hipertelorizm cerrahisi ise 4-5 yaşlarında,

5: Kafa tası, burun, yüz ve alın birlikte kombine anomalilerde ise kranio fasial ilerletme cerrahi pratiği ise 5-7 yaşları arasında yapılmaktadır.

Sonuç olarak kafa tası şekil bozuklukları (kraniosinestozlar) yenidoğan ve bebeklik döneminde nisbeten sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalığın teşhisi bazen annelerin bebeklerinin baş şeklinden şüphelenirler. Genellikle Çocuk Hekimi bebeklerin aylık takibleri esnasında baş şekil bozukluğu  veya baş çapı  büyüme eksikliği şüphesiyle Beyin Cerrahi Hekiminin Nörolojik ve fizik muayenesi yanında görüntüleme testlerinden 3 boyutlu Bilgisayarlı Tomografi tetkiki ile kesin teşhisi konulmaktadır. Bu şekil kafa tası anomalilerin cerrahi tedavisinde; Beyin ve Sinir Cerrahı, Plastik ve Rekonstriktif Cerrahı, Çocuk Hekimi, Yeni doğan Anestezisti ve Yeni Doğan Yoğun Bakım Hekimi gibi tecrübeli Hekim grublarının titiz ve sabırlı ve enerjik grub çalışmasıyla mükemmel sonuçlara ulaşılamaktadır.

Bu makale 4 Ekim 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hidayet Akdemir

Prof. Dr. Hidayet AKDEMİR, 2 Mart 1954 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini 1972 yılında Nevşehir Lisesi'nde bitirmiştir. 1973 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1979 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1983- 1988 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda yaparak Nöroşirürji uzmanı olmuştur. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı'nda 1998 -1990 yılları arasında Öğretim Üyesi olarak, 1990-1995 yılları arasında Yardımcı Doçent olarak, 1995 yılında Doçent olarak, 1997 yılında ise Profesör olarak görev yapan Dr. AKDEMİR, aynı kurumda 1997-2005 yılları arasında Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanı olarak idari görev yapmıştır. 1992 yılında İsviçre Zurih Üniversitesi Nöroşirürji Kliniği'nde Observer olarak çalış ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Kafa tası
Prof. Dr. Hidayet Akdemir
Prof. Dr. Hidayet Akdemir
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube