Doktorsitesi.com

İzsiz meme estetiği

Prof. Dr. Ahmet Karacalar
Prof. Dr. Ahmet Karacalar
23 Mayıs 2010353 görüntülenme
Randevu Al
İzsiz meme estetiği

 Estetik cerrahide   izsiz yapılan işlemlere   giderek artan bir ilgi var. Bu tür işlemlerde daha hızlı  iyileşme yanında yapılan işlemin anlaşılmaması gibi avantajlar  oldukça cazip görünüyor. Minimal invaziv estetik cerrahi  olarak da bilinen bu tür işlemler  özellikle hızla işe dönme ya da hızla aktif olma gibi modern çağın  gereklerine  oldukça uygundur. Aynı zamanda, izin olmaması doğal ve  belli olmayan estetik kavramı ile de uyum içindedir. Şu anda bilim kesilen bir yerdeki izi tamamen yok etmenin çaresini bulabilmiş değil. İz konusunda sadece izi azaltma, gözden kaçırma ya da saklama şeklinde yöntemler kullanılabiliyor.  Bunun yanında ameliyatsız ya da kesi oluşturmadan yapılan işlemler bu kategoriye dahil edilir.

İzsiz meme büyütme ve dikleştirme kavramına girebilecek iki yöntem vardır. Birincisi  iğneye benzeyen kanüllerle yapılan ve kanülün 1-2 milimetrelik giriş yerinin iz denemeyecek kadar önemsiz olduğu hücresel meme estetiği ya da hyaluronik asit makrodolgu işlemidir. İkincisi ise göğüs kafesinde ve memede herhangi bir izi bırakmayan koltukaltı ya da göbek deliğinden yapılan endoskopik estetik cerrahi işlemleridir. Bu ikinci kavram da koltuk altında ya da göbek deliğinde çok az belli olan izler kalsa da meme ya da göğüs kafesinde iz bırakmayan yöntemler olarak söylenebilir.

 BRCA-1, BRCA-2 pozitif olan ya da pozitif aile öyküsü verenler dışında kalan kişilerde hücresel büyütme ve bir dereceye kadar dikleştirme mümkündür. Bir  beden büyütme sağlanabilir.   İnsan yağ dokusunun  bedendeki tüm diğer dokulardan daha fazla kök hücreye sahip olduğu biliniyor. Bir örnek verilirse aynı hacimdeki kemik iliğinden 1000 kat fazla kök hücre.  500 ml yağ dokusunda 200 milyon kök hücre var.  Bu nedenle  yağ  hücresi enjeksiyonu ile verilen  kök hücrelerin verildiği yerdeki dokuya dönüşme şansı var. Bu şans bize her yere yağ hücresi enjeksiyonu yapmamızı sağlıyor. Bu hücreler verilen yerde onarım sağlar, damarlanmayı arttırdığından beslenmeyi de arttırırlar. Üstelik verilen yağ hücreleri kişinin kendi  dokusu olduğu için yabancı madde enjeksiyonlarının neden olduğu ya da olabileceği alerjik reaksiyonlar ya da granuloma gibi sorunlar da gözükmez.

Hyaluronik asit makrodolguya gelince, insan bedeninde bulunan hyaluronik asidin  sentetik şekli geçici olarak (1-2 yıl) meme büyütme ve bir derece  dikleştirme sağlar.

 Endoestetik cerrahide  3-4 mm lik teleskoplarla  koltuk altından ya da göbek deliğinden girilerek slikonlar yerleştirilir. Endoskopun kullanımı ile özellikle meme gibi yapılarda duyu sinirleri korunabilmekte, bir başka deyişle fonksiyonu olan bir sonuç elde edilebilmektedir. Meme büyütme de duyunun korunması çok önemlidir. Meme hem seksüel hem de süt salgısı olan fonksiyonel bir organdır. Bu görevleri yerine getirebilmesi için duyusunun yeterli olması gerekir. Meme büyütmede protezin yerleştirileceği cebin çok düzgün, simetrik ve temiz hazırlanmasını sağlar. Bu tip işlemler çok küçük bir giriş yerinden protezin yerleştirilebilmesine yardımcı olur. 

 

Etiketler

EstetikMemeDikleştirmeİzHyaluronik asitİzsiz meme estetiğiEndoestetikMakrodolgu

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Ahmet Karacalar

Prof. Dr. Ahmet Karacalar

Prof. Dr. Ahmet Karacalar, estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi alanında bilimsel derinliği sanatsal bakış açısıyla birleştiren, ulusal ve uluslararası alanda saygınlığıyla öne çıkan seçkin bir hekimdir; Ege Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde edindiği güçlü akademik altyapıyı Hollanda ve İngiltere’deki ileri düzey eğitimlerle taçlandırarak modern estetik cerrahinin öncülerinden biri hâline gelmiş, özellikle yüz gençleştirme, vücut şekillendirme, lipödem cerrahisi, superdry liposuction teknikleri ve rekonstrüktif cerrahi uygulamalarında geliştirdiği yenilikçi yaklaşımlarla binlerce hastanın yaşam kalitesini yükseltmiştir. 25 yılı aşkın mesleki deneyimi boyunca estetik cerrahiyi yalnızca fiziksel bir dönüşüm olarak değil, bireyin psikolojisini, özgüvenini ve yaşam enerjisini yeniden yapılandıran bütüncül bir süreç olarak ele alan Prof. Dr. Ahmet Karacalar; çok sayıda uluslararası bilimsel makale, klinik araştırma ve akademik çalışmanın birinci yazarı olmasının yanı sıra “Lipödem: Evrimsel Bir Uyumsuzluk”, “Estetik Cerrahi ve Külkedisi Masalı” ile “Amazonlar ve Anaerkinin Çığlığı” gibi ses getiren kitaplarıyla estetik cerrahiyi tıp, felsefe ve sanat perspektifiyle harmanlayan özgün bir vizyon ortaya koymaktadır. İstanbul’da hastalarına kişiye özel estetik çözümler sunan Prof. Dr. Ahmet Karacalar, doğal görünümü, fonksiyonel mükemmeliyeti ve etik hekimlik anlayışını merkeze alarak estetik cerrahide güven, kalite ve sürdürülebilir memnuniyetin simgesi olmaya devam etmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.