İrritabl barsak sendromu

İrritabl barsak sendromu

İrritabl barsak sendromu (İBS), karın ağrısı ve barsak alışkanlığında değişiklik ile karakterize fonksiyonel barsak hastalığıdır. Oldukça sık bir durum olup toplumun %5-10’unu etkilemektedir. Kadınlarda erkeklere göre; gençlerde yaşlılara göre daha sık görülmektedir. Beraberinde depresyon, anksiyete, fibromiyalji, jinekolojik ve mesane problemleri, baş ağrısı ve kronik yorgunluk gibi barsak dışı semptomlar bulunabilir ve diğer fonksiyonel gastrointestinal hastalıklar ile birlikte görülme sıklığı artmıştır. İBS’nin meydana geliş mekanizması oldukça karmaşıktır. Sinir sistemi değişiklikleri, barsak aşırı duyarlılığı, barsak hareketlerinde bozulma, barsak bakteri kompozisyonunda değişiklikler, genetik ve psikososyal stres gibi pekçok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir.

Karın ağrısının varlığı İBS tanısı için şarttır. İBS hastalarında ishal, kabızlık, ishal-kabızlık atakları bulunabilir. Karında gaz ve şişkinlik çok yaygındır. İBS tanısı, altta yatan organik hastalıkların dışlanması ile konulur. Yaşın 50’nin üzerinde olması, kanlı dışkılama, gece ishali, kilo kaybı, demir eksikliği anemisi, ailede Crohn hastalığı, ülseratif kolit veya ailede kolorekral kanser varlığında acil kolonoskopi yapılmalıdır.

İBS'nin doğal seyrini değiştiren herhangi bir tedavi bulunmamaktadır. Tedavi ile şikayetler ve hastane başvuruları azalırken hayat kalitesi artmaktadır. Sağlam bir hasta-hekim ilişkisi İBS tedavisinde başarının en önemli anahtarıdır. Yeterli hasta eğitimi tedavinin ilk aşamasını oluşturmaktadır. Yaşam tarzı ve diyet değişikliği faydalı olabilmektedir. Küçük ve düzenli öğünler, bilinen tetikleyici gıdalardan kaçınmak ve alkol ve kafein tüketiminin azaltılması önerilir. Fermente olabilen oligo-, di- ve mono-sakaritler ve polioller (FODMAP'ler) bazı meyvelerde, yapay tatlandırıcılarda, baklagillerde ve yeşil sebzelerde yüksek seviyelerde bulunur. İBS'li hastalarda FODMAP içeren gıdaların tüketimi ile ince barsak su içeriğinde ve barsak hacminde artış ile şikayetlerde artma olabilmektedir. FODMAP içeren gıdaların kısıtlanması ile bazı hastalarda şikayetlerde azalma sağlanabilmektedir Ancak pekçok gıda kısıtlaması gerektirmesi nedeni ile uygulaması oldukça zordur.

Yaşam tarzı ve diyet ile etkin yanıt alınamayan vakalarda ilaç tedavisi uygulanır. Kabızlık, ishal, karın ağrısı, karın şişliğine yönelik gerekli tedavi verilir. İBS, kronik yani uzun süreli bir hastalıktır. Hastaların %30-50’si stabil seyreder; %2-18’inde şikayetler artarken, %12-38’inde iyileşme görülür. İBS kanser riskini artırmaz, hastanın yaşam süresini etkilemez ancak en az organik hastalıklar kadar hayat kalitesini etkileyebilir.

Bu makale 1 Kasım 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer

Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültes'inde eğitimini başarıyla tamamlayarak 2003 yılında Tıp doktoru unvanı almıştır İhtisasını 2009 yılında S.B Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı' nda yapmıştır. Ardından 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı’nda yan dal uzmanlık eğitimini de tamamlamıştır.

2014-2018 yılları arasında Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde çalışmış olup, mesleki çalışmalarına Medicana İnternational İstanbul Hastanesi'nde devam etmektedir.

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği, Türk Gastroenteroloji Derneği üyesidir.

Etiketler
Kolon kanseri belirtileri
Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer
Doç. Dr. Özlem Mutluay Soyer
İstanbul - Dahiliye - İç Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube