Huzursuz Bacak Sendromu Nedir ve Tedavisi Nasıldır?

Op. Dr. Hüseyin Güray Alın
Op. Dr. Hüseyin Güray Alın
6 Nisan 2021188 görüntülenme
Randevu Al
Huzursuz Bacak Sendromu Nedir ve Tedavisi Nasıldır?
Huzursuz Bacak Sendromu Nedir ve Tedavisi Nasıldır?

Geceleri gelen bacaklardaki şiddetli, bazı hastalarımın tarifiyle “delirtici”  huzursuzluk. Tam tarif edilemez genelde, fakat uyuşma, karıncalanma, hareket ettirme isteği, istemsiz bacak hareketleri görülebilir. Ağrı kesiciler pek işe yaramaz, bazen sıcak bazen soğuk iyi gelir, bazen hiç etkisi olmaz. Hasta bacağını nereye koyacağını bilemez, hareket ettirince rahatlama olsa da geçicidir. Bu yakınmalar genelde gece olur, uykudan uyandıran, ya da uykuya engel olan bir karakteri vardır. Hastaların genellikle metabolik ve nörolojik başka ek hastalıkları ve yakınmaları da vardır. Şeker hastalığı, polinöropati diye tanılanmış, sinir dokusunun rahatsızlıkları ki bunların arasında Parkinson gibi dejeneratif hastalıklar da olabilir. Bu hastalar ilaçlardan bir kısım fayda görseler de şifa pek mümkün olmaz. Fiziksel beden katmanında sinir dokusu, kas ve eklem sorunları gibi karşımıza çıksa da bu hastalarımızın enerji bedeni katmanında safra kesesi ve karaciğer akupunktur kanallarının regülasyonunun bozulduğu görülür.

Hastalarımızın huzursuz bacak yakınmalarının yanında siyatik gibi başkaca nöraljik ağrıları, bel ve boyun fıtığı gibi ağrıları, ellerinde de özellikle gece ve sabah kalkınca olan uyuşma karıncalanma yakınmaları olabilir. Daha önemlisi bu hastaların karaciğer yağlanması gibi karaciğer fonksiyon bozuklukları, sindirim bozuklukları, kabızlık, başağrıları, adet düzensizlikleri gibi eşzamanlı sorunları olabilir. Sağlıksız uyku, sabah yorgun kalkmak çoğu hastamızda görülür. Psikolojik huzursuzluk, anksiyete, kızgınlık gibi bilişsel sorunlar da sıkça görülür. Aslında hastalarımız, korktukları gibi hastalıklı, her yerinde mum yanan insanlar değillerdir. Tanıyı safra kesesi ve karaciğer akupunktur kanalı düzensizliği olarak koyduğumuzda kanalın ve organın enerjik görevlerinin yapılamamasına bağlı bu sorunların görülebildiğini, aslında sorunun tek kökenden kaynaklandığını farkedebiliriz.

 Beslenmenin düzenlenmesi, örneğin alkali diyet çok önemlidir. Sigara kullanımı, alkol, şeker ve unlu gıdalar, organik olmayan gıdalar, paketlenmiş market ürünleri karaciğerin toksin yükünü arttırarak bedendeki latent asidozu körüklerler, bunlardan uzak durulmalı, canlı ve yeterli miktarda su içilmeli, egzersiz ve nefes çalışmaları yapılmalı. Psikoloji için günlük ritüeller ve ibadetler, kişinin kendi ve dünya ile ilgili algısını gözden geçirmesi tedavinin devamında sorunun tekrarlamasını önlemek için gerekli, hastamıza ait çabalardır. Bizim katkımız bu kanalların nöral terapi, elektroakupunktur gibi tekniklerle fonksiyonel duruma getirilmesi, bazı vitamin ve mineraller ile özellikle karaciğerin takviyesi ve mümkünse uzun vadede hastamızın kronik hastalıklarından kurtulmasıdır. Her rahatsızlık biz iyileşelim diye bedenden gönderilen yardım çağrısıdır, kötüye yormadan pozitif bir bakış açısıyla kullanılması gereken geri bildirimlerdir. Hayrını görmek lazım.

Etiketler

Bacak ağrılarıHuzursuz ayak sendromuHuzursuz bacak sendromu nedenleriUyuşmaKarıncalanma

Yazar Hakkında

Op. Dr. Hüseyin Güray Alın

Op. Dr. Hüseyin Güray Alın

1968 yılında İzmir’de doğdum, lisans öncesi eğitimlerimi tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlamış olduğum lisans eğitimi başarı ile tamamlayarak Tıp Doktoru unvanını aldım. İhtisasımı ise, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde  tamamlayarak Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı oldum. Sonrasında İzmir’den ayrıldım, ülkenin hemen tüm bölgelerinde çalıştım ve insanlarıyla yaşadım. Dünyanın her yerinden hastalarım oldu, turizm merkezlerinde uzun süre çalıştım. Klasik ortopedi ve travmatoloji tedavileri yanında bütünleyici tedavi tekniklerini de çalıştım. Klasik tıp bilgilerimizin yeterli olmadığı kronik ağrılarda Çin Tıbbı ve akupunktur, nöral terapi, fitoterapi, manuel terapi, ayurveda, homeopatik uygulamaları ekledim. Hastalıklara ve hastalarıma integratif bir bakış geliştirerek tedavi amacını “tam iyileşme” olarak yolumuzda rehber edindim. Uzunca bir süredir kronik ağrılarla, tıbbi yöntemlere dirençli ortopedik ve genel hastalıklarla, ameliyatlardan fayda görmeyen ya da ameliyat edilemeyen dirençli ağrılı durumlarla ilgilendim. Karmaşık bel ve boyun ağrıları, bel ve boyun fıtıkları, siyatik ve diğer nöraljiler, topuk dikeni, tenisçi dirseği, kuyruk sokumu ağrıları, huzursuz bacak sendromu, donuk omuz ve bunun gibi halk arasında çözümsüz olarak bilinen durumlara bütüncül bakış açısıyla çareler üretiyoruz; hastalarımı tedavide etkin kılarak, problemin hasta ile ilgili olduğu ve tedavisinin de kendisinden geçtiği inancıyla görevimin rehberlik etmek olduğunun bilinciyle. Kliniğimizde girişimsel radyoloji ve fizik tedavi uzmanları ile birlikte ekip halinde çalışıyoruz. Nöral terapi ve omurganın derin enjeksiyon tekniklerini, eklem içi hyalüronik asit, steroid, PRP ve kök hücre uygulamalarını Bilgisayarlı Tomografi ve Ultrason eşliğinde gerçekleştiriyoruz. Hastalarıma, her birine kendine ve hastalığına özel olarak belirlenen tedavi programı uyguluyorum. Elektroakupunktur, nöral terapi, bitkisel ve orthomoleküler takviyeler, nefes ve masaj teknikleri, egzersiz ve bedeni doğru kullanma eğitimleri, doğru beslenme ve diyet, uygun medikal ürünler ve az da olsa ilaçlardan da faydalanarak, hastalarım kendi kendilerine hastalıklarıyla başa çıkabilecek duruma gelene kadar uyguladığım aktif bir tedavi programıdır bu. Gerektiğinde cerrahi girişimler de dahil biz müdahil olsak da hastalarımız rahatsızlıklarının nedenlerini ve neden bununla meşgul olduklarını kavrayıp, bizim rehberliğimizde aldıkları önlemlerle yaşama alışkanlıklarını değiştirerek tekrar hastalanmaya engel olurlar. Bu süreçte hastalarımızla yakın ilişkimiz devam eder, “iyileşme” her zaman kolay ve kısa olmayabiliyor, hastalarımızla aynı amaç içinde yollarında beraber yürürüz, bu yolda yalnız olmadıklarını bilirler. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır