Human papillomavirus (HPV), insanlarda siğil ve kansere neden olabilen bir virüstür. Günümüzde 100’den fazla tipi tespit edilmiş olup, bunlardan 15 kadarının kansere yol açabildiği bildirilmiştir. Bu tiplerden bazıları siğile sebep olurken bazı tiplerinin kansere yol açma etkisi bulunmaktadır. İnsan vücudunda birçok farklı kansere yol açabilmekle birlikte, yol açtığı kanserlerden en önemli ve sık olanı, rahim ağzı (serviks) kanseridir. Kanserle ilişkisi tespit edilen HPV tipleri “Yüksek riskli HPV” olarak isimlendirilmişlerdir.
Erişkin kadınların önemli bir kısmının (%70-80), yaşamının bir döneminde HPV virüsü ile enfeksiyon geçirdiği tahmin edilmektedir. En sık 15-25 yaşlar arasında HPV enfeksiyonu meydana gelmektedir. Virüs ile her karşılaşan kadında kanser gelişmez. Bu kadınların büyük bir kısmında vücudun bağışıklık sistemi virüsü vücuttan uzaklaştırır. Ancak virüsün uzaklaştırılamadığı %10-20 kadarlık kesimde, uzun süreli (kronik) HPV enfeksiyonu oluşmaktadır. HPV virüsünün uzun süreli vücutta kalması sonucunda rahim ağzı kanseri öncüsü durumlar veya kanser gelişebilmektedir
Rahim ağzı kanserine en sık yol açan tipleri Tip 16 ve Tip 18 ‘dir.
HPV virüsü sıklıkla ciltten cilde temas veya cinsel yolla bulaşır. Tuvaletler, havuzlar gibi cansız yüzeylerden bulaşmanın olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır. Cinsel ilişkide prezervatif kullanımı virüsün bulaşma riskini tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Her HPV virüsü rahim ağzı kanserine yol açmadığı gibi, rahim ağzı kanserine sebep olan bazı HPV türleri de siğil oluşturmaz. Bu sebeple “siğilim yoksa HPV bulaşmamıştır” düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Rahim ağzı kanserinden korunmanın en sağlıklı yolu düzenli tarama testlerinin uygulanmasıdır.
HPV Enfeksiyonundan Korunma Yolları
Cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğu için, cinsel partner sayısı ile bulaşma riski arasında sıkı bir bağlantı vardır. Ayrıca cinsel partnerin de tek eşli olması bulaşma riskini azaltmak açısından önemlidir.
Ciltten cilde temas yoluyla olduğundan, siğillere temas edilmemeli ve en kısa sürede tedavi edilmeleri sağlanmalıdır.
Vücutta siğil bulunması halinde, cilde hasra verebilen jilet uygulaması gibi epilasyon yöntemleri virüsün yayılma ihtimalini arttırabilmektedir.
Bağışıklık sistemindeki zayıflıklarda virüsün yayılma ihtimali artacağından bu ve benzer durumlarda dikkatli olunmalıdır.
HPV Aşıları
Günümüzde HPV virüsünün insana bulaşmasını engelleyen aşılar geliştirilmiştir. Bu aşıların en etkili olduğu hasta grubu daha önce virüs ile hiç karşılaşmamış olan çocukluk dönemidir. Bu sebeble 9-26 yaş arasındaki kız çocuğu ve kadınlar için önerilmektedir. Ancak 45 yaşına kadar kadınların da aşılanması önerilmektedir. Etkili bir aşılama programı oluşturulduğu takdirde toplumda başta rahim ağzı kanseri olmak üzere, HPV ilişkili hastalıkların sıklığını belirgin olarak azaltabileceği düşünülmektedir.
Şu anda piyasada bu amaçla üretilmiş 3 çeşit aşı bulunmaktadır. Bu aşıların etkili oldukları virüs tipleri farklılık göstermektedir. Aşılama 0-2 ve altıncı ay olmak üzere toplam 3 aşı olarak uygulanmaktadır. 3 doz aşılama sonrası ömür boyu koruyuculuk geliştiği düşünülmektedir.
Rahim ağzı kanser taraması en sık Pap-smear testi ile yapılmaktadır. Aşılanan kadınlar, tıpkı aşılanmayanlarda olduğu gibi önerilen tarama programlarına devam etmelidirler.
Siğillerin Tedavisi
Eğer genital bölgede siğil olduğundan şüphe ediyorsanız mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalısınız.
Doktorunuz yapacağı gözle muayeneyle ve eğer gerekirse alacağı örnekle lezyonun genital siğil olup olmadığına karar verecektir ve uygun tedaviyi yapacaktır.
Tedavi yöntemleri arasında koterizasyon yani siğilin yakılması, kriyoterapi yani siğilin dondurulması veya ilaç uygulaması gibi yöntemler tercih edilebilmektedir. Bu yöntemlerden hangisinin tercih edileceğine en iyi şekilde doktorunuz karar verecektir.