Hıçkırık

Hıçkırık

Genel olarak kendi kendine geçen fakat bazen rahatsız edici boyutlara ulaşabilen hıçkırık için mutlaka bir yöntem duyulmuştur. Örneğin nefes tutmak, bu yöntemlerin başında gelir. Bir diğer yöntem, bardaktan yavaş yavaş nefesimizi tutarak, bir bardak suyu hiç nefes almadan yavaş yavaş, yudum yudum içmektir. Hemen hemen hepimizin başına gelen hıçkırık başladığında, etrafımızda bir yöntem bilen, öneride bulunan  insan vardır. O uygulama bazan başarı ile, çoğunlukla da başarısızlıkla sonuçlanır ama hıçkırığımız da neticede kendi kendine geçer.

Neden kaynaklandığını pek de düşünmediğimiz hıçkırığın sebebi nedir?
Aslında ciddi bir sorunu hafife mi alıyoruz?
Hıçkırmak başka bir rahatsızlığın habercisi olabilir mi?
“RASTLANILAN NEDENLERDEN BİRİ TÜMÖR OLABİLİR”

Bilimsel olarak tarif edildiğinde, hıçkırığın, diyafram adı verilen, karın ve göğüs organlarını birbirinden ayıran, yayvan ve büyük kasın gerilmesi sonucunda gırtlaktan, iç çekişin vermiş olduğu çıkan ses titreşimi olduğunu aktararak “Göğüs ve karın adalelerimizi ayıran diyafram adını verdiğimiz adalelerin, her türlü yakın uyaranlarında hıçkırık meydana gelir. Öte yandan, hıçkırıkta karşımıza çıkan bir neden de tümör olabilir. Diğer sebeplerden bazıları ise mide fıtığı, akciğer problemleri veya refleks olabilir.” şeklinde konuştu.

 “HIÇKIRIK 15 DAKİKADA GEÇMİYORSA…”

Fakat hemen kötüyü düşünüp panik yapmamamız gerekkir.                                                                                                         
Su içtiğimizde, soluk alıp vererek bir torbadaki karbondioksiti ciğerlerimize üflediğimizde, sert kabuklu bir ekmek yediğimizde veya korkutma yöntemleri kullanıldığında hıçkırığın geçmesi sağlanabilir.
Hıçkırığın geçmesindeki etken ise ters bir kasılma, yani diyaframı ters yönde etkileyerek hıçkırığa mani olunabiliyor. Geçmediği durumlarda, bir hekime görünmekte yarar var. Hıçkırık bir süre geçebilir diye de bir şey yoktur ama 15 dakikada bu yöntemlerle geçmiyorsa bir hekime görünmekte fayda var diye düşünüyorum. Hastaların şikayet hikayesi ve oluş şekline göre, akciğer, röntgen ve batın tetkiklerini yaptırarak, devam eden hıçkırıkların teşhis edilmesi gerekir.
 
 İNATÇI HIÇKIRIK TEHLİKELİ OLABİLİR

Öte yandan hıçkırığın, kadın ve erkeklerde görülme nedeni farklı olabiliyor. Örneğin kadınlarda hıçkırığın sebebi yüzde 93 gibi bir oranla psikolojik kökenli iken, bu oran erkeklerde yüzde 7 kadardır. Özellikle 2 günden fazla süren sürekli ve 1 aydan fazla süren inatçı hıçkırık, enfeksiyondan kansere kadar uzanan bir dizi hastalığın ilk belirtisi de olabilir. Ayrıca, bazen bir hıçkırık atağı, kalp krizinin tek belirtisi de olabilir. Kısa süreli hıçkırık atakları; genellikle yemek, gastrik distansiyon (midenin gazla şişmesi), alkol ve stres ile daha çok ilişkilidir. Araştırmalara göre, inatçı hıçkırığa sebep olacak ise 100' den fazla sebep olması mümkün.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Selçuk Onart

Prof. Dr. Selçuk Onart, 12 Temmuz 1945'de İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Lise öğrenimini Kabataş Erkek Lisesi'nde tamamlamasının ardından 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuştur. Uzmanlık eğitimini ise 1975 ile 1978 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi KBB anabilim dalında tamamlamıştır.1982 yılında üniversite Doçenti, 1988 yılında Profesör unvanlarını almıştır. Prof. Dr. Onart'ın mesleki ilgi alanları arasında Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları bulunmaktadır. Pek çok ulusal ve uluslararası kuruluşun üyesi olan Prof. Dr. Onart'ın çok sayıda ulusal ve uluslararası bilimsel yayını bulunmaktadır. Prof. Dr. Onart, Bursa Lions Kulubü üyesidir; İngilizce bilmektedir; evlidir; hobileri arasında su sporları, klasik müzik ve güzel sanatlar yer almaktadır.                    ...

Etiketler
İnatçi hiçkirik tehlikeli olabilir
Prof. Dr. Selçuk Onart
Prof. Dr. Selçuk Onart
Bursa - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube