Hepatit B virüsü (HBV) tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz Türkiye'de de belirgin bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'de görülme sıklığı olarak bölgesel farklılıklar görülmekte ve %5-15 aralığında dağılım gösteren bir sıklıkta karşımıza çıkmaktadır. HBV ile karşılaşmış kişilerde birkaç çeşit klinik tablo ve hastalık olabilir. “Akut hepatit” adı verilen bulaşıcı sarılık tipinde enfeksiyon vücuda bulaştığı anda sarılık ve grip benzeri bir tablo yaratmaktadır.
Bu şekilde hastalık geçirenlerin %90'ı iyileşirken %10'luk kesiminde ise kronik hastalık evresi başlamaktadır. Kronik hastalık evresinde ise hastalar HBV enfeksiyonuna karşı yeterli bağışıklık direncini gösteremediklerinden taşıyıcı ve bulaştırıcı olarak uzun yıllar yaşarlar ve bazı riskleri de taşımış olurlar. HBV enfeksiyonu uzun süre bu şekilde kalırsa siroz, karaciğer kanseri gibi en korkulan karaciğer hastalıklarının orataya çıkma riski oldukça artmaktadır.
Bu nedenle, HBV enfeksiyonundan korunmak amacı ile bulaşma yollarını iyi bilmek gereklidir. Korunmasız ve dikkatsiz cinsel ilişki, damar içi uyuşturucu bağımlılığı, cezaevi-hastane-okul-kışla gibi kalabalık yerlerde yaşamak veya çalışmak, uygun sterilizasyon tedbirleri alınmamış tıbbi veya diş tedavileri görmek, dövme akupunktur gibi iğne uygulamaları yapılması gibi temel bulaşma yolları için önlemler alınabilir.
Ailesinde HBV enfeksiyonu olan bireyler de nedeni tam olarak bilinmeyen bir şekilde risk altındadır ve mutlaka aile bireyleri HBV taramalarını yaptırmalıdırlar. Korunmanın et etkili yolu HBV aşılaması olup artık ülkemizdede 20 yıldan uzun süredir rutin aşılama programlarının başlaması ile HBV sıklığında belirgin bir düşüş beklenmektedir. Bütün hastanelerde kolaylıkla HBV taraması yapılabilir ve aşı gerekip gerekmediği anlaşılabilir.
Kronik hastalık evresinde olan hastalarda hastalık derecesini anlamak ve karaciğer hastalığını tam olarak değerlendirmek amacı ile ultrason, kan testleri ve hatta karaciğer biyopsisi gerekebilmektedir. Her hastaya biyopsi önerilmez, genellikle yılda 1 veya 2 defa hastalık aktivitesini değerlendiren tetkikler yapılarak sonuçlara göre biyopsi kararı verilmektedir.
Bu nedenle HBV olan hastaların yılda en az bir kere Gastroenteroloji bölümünde kan testleri ve ultrason ile kontrollerini yaptırmaları önemlidir. Belirli bir seviyede karaciğer hasarı olduğu tespit edilen hastalarda ise tedavi verilmekte ve HBV'nin tüm istenmeyen sonuçları engellenebilmektedir. Bu nedenle rutin tarama ve kontroller gibi basit tedbirler ile istenmeyen çoğu kötü sonuç engellenebilmektedir.