Sağlıkla ilgili kaygıları birçoğumuz zaman zaman yaşarız. Yaşanan bu kaygılar çoğunlukla normaldir. Sağlıkla ilgili kaygı duyduğumuzda hekime gider ve tıbbi değerlendirme sonucuyla kaygı kısa sürede sona erer.
Sağlık anksiyetesi şiddetli düzeyde ise hekim tarafından güvence verilse bile kişide devam eder. Sağlıkla ilgili duyulan bu kaygı bir süre sonra belirgin sıkıntıya sokar ve yaşam kalitesini bozmaya başlar.
Sağlık anksiyetesinin 2 belirleyicisi vardır:
Tıbbi bakım arama tipi (bedensel belirtilerden yakınma, yardım arama, sağlık kuruluşlarına yüksek başvuru)
Tıbbi bakımdan kaçıngan tip (bedensel belirtilerden yakınma, kötü bir hastalık olması ihtimaline yönelik yoğun kaygı, hekime gitmeme)
Sağlık anksiyetesi nasıl karşımıza çıkar?
Kişinin bugünkü sağlığı ve/veya gelecekteki sağlığı ile ilgili aşırı anksiyetesi olmasıyla karakterize bir tablodur. Çoğunlukla genel polikliniklere başvuru fazladır. Psikiyatriye başvuru oranı düşüktür.
Sağlık anksiyetesinde kişinin bir hastalığı olduğu ile ilgili güçlü bir inancı vardır. Bundan dolayı bedensel belirtilerine karşı aşırı dikkatlidir. Sürekli güvence arama davranışı gösterir (başkalarından güvence arama, tetkikler, güneşe çıkmama, hızlı yürümeme gibi). Yineleyici kontrol gereksinimleri (doktor doktor gezme, internet, bedensel yoklamalar) ve durumuyla ilgili felaketleştirme vardır. Sağlık anksiyetesi yaşayan kişilerin yaptığı en önemli davranış şeklide internette bedensel belirtileriyle ilgili yaptıkları taramadır. Yapılan taramalarda da en kötü hastalığa odaklanma görülür.
Sağlık anksiyetesi yaşayan kişiler ilgili branşlar tarafından değerlendirildikten sonra herhangi bir fiziksel hastalık teşhisi almamışsa mutlaka psikiyatri hekimine başvurmalıdır.
Peki tedavide nasıl bir yol izlenir?
Psikiyatri hekimi tarafından yapılan ruhsal muayene sonrasında kişiye ilaç tedavisi ve/veya psikoterapi önerilir. Sağlık anksiyetesinde özellikle bilişsel davranışçı terapi oldukça etkili bir yöntemdir. Tedavide kişinin hastalık korkusunu, hastalık inancını, kaygısını, bedensel yakınmalarını, kaçınma ve güvence arayışı davranışlarını azaltmak ve hayat kalitesini arttırmak temel hedeftir.
Dr. Ebru ÖZTEPE YAVAŞCI