Bazı kişiler, sağlıkları ve hastalıklarıyla ilgili konulara aşırı ilgilidirler. Sürekli kendileriyle ilgilenip, nabızlarını sayar, tansiyonlarını ölçtürür,vücutlarını yoklayarak ağrıyan yerlerini keşfetmeye çalışır, hatta bazen dışkı ve idrarlarını koklayarak bir hastalık belirtisi aramaya çalışırlar. Kitaplarda, internette sürekli araştırma yapıp hastalıklarını keşfetmeye çalışırlar.
"Hastalık Kaygısı Bozukluğu" dediğimiz bu durum, eski ismiyle "Hipokondriazis", halk arasında da "Hastalık Hastalığı"olarak bilinir. Böyle bir grup hasta doktor doktor dolaşarak, testler yaptırarak hastalıklarını keşfetmeye çalışırken, diğer bir grubu ise doktora gitmekten çekinip, giderlerse kendilerine bir teşhis konacağından endişe duyarlar. Bu tür kişiler hastalıkları ile ilgili aşırı endişe duyar ve bununla baş edemezler. Aslında sorun hastalığın olup olmaması değil, hasta olamaya karşı duyulan anksiyete, yani kaygıdır.
Nedenleri arasında ;yaşamla ilgili stresler, travmalar(özellikle çocuklukta geçirilen travmalar), sağlığı tehdit ettiğine inanılan bir belirtinin yaşanması,çocuklukta geçirilmiş hastalıklar ve bunlara karşı ailenin tutumu sayılabilir.Ayrıca kişide anksiyete bozukluğu, depresyon, OKB gibi hastalıkların varlığı da bu hastalığı başlatabilir. Böyle kişilerin zamanla sosyal hayatları, iş, aile, evlilik yaşamları da olumsuz olarak etkilenebilir.
Tedavide Bilişsel Davranışçı Terapiler ve ilaç tedavisinden faydalanılır. Tedavi edilmediği takdirde, sık doktor ziyaretleri ve yapılan testler maddi zarara yol açarken, kişide aslında var olmayan hastalığın iyileşmediği yönündeki düşünce de anksiyeteyi arttırabilir.