Hafta hafta gebelik: 34. hafta


Bebeğiniz nasıl gelişiyor?
Bebeğinizin ağırlığı şu anda yaklaşık 2,150-2,350 kilodur ve neredeyse 45,7 cm uzunluğundadır. Artık doğunca vücut sıcaklığını kontrol etmeye yarayan yağ tabakaları sayesinde toparlak ve yuvarlak hatlara sahiptir. Cildi de her zamankinden daha pürüzsüzdür. Merkezi sinir sistemi olgun hale gelmekte ve akciğerleri de olgunlaşmaya devam etmektedir. Erken doğum söz konusu olursa, eşlik eden başka bir sağlık sorunu olmadıkça 34.ve 37. Haftalar arasında doğan bebeklerin genellikle son derece iyi olduklarını ve prematürlüğe dair komplikasyonların çok az görüldüğünü söyleyelim. Yeni doğan yoğun bakım merkezinde kısa bir süre kalmaları gerekebilir ama uzun vadede, genellikle tam zamanında doğan bebekler kadar sağlıklı olurlar.
Sizin hayatınız nasıl değişiyor:
Bu haftalarda ,ilk üç aylık dönemdeki yorgunluk muhtemelen geri gelmiştir. Mevcut fiziksel zorlanmaya ek olarak , sık sık idrara çıkma gerekliliği ve geceleri rahat bir uyku pozisyonu bulmak için ve dönüp durmanın yol açtığı rahatsızlık nedeniyle, yorgunluğunuz aslında normal bir durumdur. Artık yavaşlamalı ve enerjinizi doğum ve sonrasına saklamalısınız. Uzun süre oturduktan ya da uzanmadan sonra hemen ayağa fırlamayın. Ayaklarınızda ve bacaklarınızda kan göllenebilir ve bu durum ayağa kalktığınızda kan basıncınızda geçici düşüşe yol açarak başınızın dönmesine neden olabilir.
Karnınızda ve kalçalarınızda, bazen ilave olarak kol ve bacaklarda, kaşıntılı kırmızı renkte döküntüler fark ederseniz, hamileliğin kaşıntılı ürtiker plakları ve papülleri olarak bilinen(kısaca PUPPP) bir dermatolojik hastalıktan muzdarip olabilirsiniz. Hamile kadınların yüzde birinde görülen bu durum, zararsız fakat oldukça rahatsızlık vericidir. Doktorunuz sizi gerekirse, rahatlamanız için tedavi etmek üzere bir dermatoloğa sevk edecektir. Ayrıca, vücudunuzun tümünde yoğun bir kaşıntı hissederseniz de doktorunuzu bilgilendirin. Bu durum, karaciğerde bir sorun olduğuna işaret edebilir.
Sezaryen hakkında merak edilenler:
Sezaryenle doğum yapma olasılığım nedir?
Türkiye'deki hamile kadınların yaklaşık yüzde 70’i, bu günlerde sezaryenle doğum yapıyor. Bazı durumlarda, ameliyat önceden planlanıyor. Diğerlerindeyse öngörülemeyen bir durum ya da komplikasyon sebebiyle yapılıyor.
Sezaryen hangi durumlarda gerekebilir?
Birçok sebep yüzünden plansız bir şekilde sezaryenle doğum yapabilirsiniz; doğum eylemi sırasında rahim ağzının daha fazla açılmaması, bebeğinizin doğum kanalına doğru ilerlemeyi durdurması veya bebeğinizin kalp atışlarının doktorunuzda endişe uyandırması gibi. Planlı bir sezaryen, aşağıdaki durumlarda tavsiye edilebilir:
Önceden geçirilmiş bir ya da daha fazla sezaryen öyküsü varsa. (Ancak günümüzde belirli koşullar sağlandığında sezaryen sonrası normal vajinal doğum da yapılabilmektedir )
Miyomektomi yani rahimden iyi huylu bir tümör olan myomların cerrahi olarak çıkarılması öyküsü varsa.
Çoğul gebelik mevcut ise. (Bazı ikizler, vajinal yolla doğurtulabilir, fakat üçüz ve daha fazla bebek olması durumunda sezaryenle doğum gereklidir.)
Bebeğinizin çok büyük olması bekleniyor ise. (makrozomi olarak bilinen bir durum).
Bebeğiniz ters ( makad ) ya da transvers (yatay) pozisyonda ise.
Plasenta previa durumu var ise. (Plasentanın anormal olarak aşağıya yerleşip rahim ağzını kaplaması)
Bebeğin vajinal doğumu riskli hale getirecek kadar büyük nitelikte bilinen bir hastalığı ya da anormalliği var ise.
HIV pozitif bir anne söz konusu ise.
Bir sezaryen ameliyatının seyri nasıldır, neler beklemeliyim?
Eğer epidural veya spinal anestezi ile sezaryeni tercih ettiyseniz, öncelikle anestezi doktoru bel bölgenizdeki uygun bir omurga aralığından , vücudunuzun alt yarısını hissizleştirmeye yönelik bir kateter veya iğne uygulaması yapacaktır ve bu işlemin sonucu dakikalar içinde etkisini göstermeye başlayacaktır. Hiç merak etmeyin, anestezi doktoru ve kadın doğum uzmanınız , işlemin tamamen etkili olduğunu test edip, ikna olmadan ameliyata başlamazlar .Genellikle sezaryen ameliyatlarında idrarın rahatça boşalması ve operasyon sonrası size sıkıntı vermemesi için sonda takılır. Artık birçok merkezde, başarılı bir epidural veya spinal anestezili sezaryen ameliyatına baba adaylarının da katılmasına ve eşlerinin yanıbaşında bulunmalarına izin verilmektedir. Epidural /spinal anestezinin yapılamadığı veya tercih edilmediği durumlarda anestezi doktoru sizi damar yolundan verdiği bir ilaçla uyutur ve saniyeler içinde derin bir uykuya geçersiniz. Doktorunuz cildinize ( genellikle kasık bölgesine çok yakın olan, yatay ve 10-12 cm olan) kesiyi yaparak ameliyata başlar ve sırasıyla batın katlarını keserek rahme ulaşır. Rahme yapılan son kesi ile, bebeği dışarı çıkarır ve bakımlarının yapılması için bir çocuk doktoruna ya da hemşiresine iletir. Çocuk ekibi bebeğinizi muayene ederken, doktor plasentanızı çıkaracak ve rahminize dikiş atacaktır. Eğer uyanık iseniz, bebeğiniz muayene edilince, çocuk doktoru ya da hemşire, bebeğinizi size uzatabilir, eşiniz de size dikiş atılırken bebeğinize sokulmanız ve öpmeniz için yanı başınızdayken kucağında tutabilir. Rahminizi ve karnınızı kapatmak, açmaktan çok daha uzun sürer. Ameliyatın bu kısmı, genelde yaklaşık 30-50 dakika sürer. Ameliyat sona erdiğinde, eğer genel anestezi ile yapıldı ise uyandırılacak ve narkozun etkilerinden iyice sıyrılmanız için genellikle ameliyathanelerde bulunan bir derlenme odasında yaklaşık 30 dakika kalacaksınız. Eğer epidural anestezi ile yapıldı ise, genellikle sezaryen bittikten kısa bir süre sonra, herşeyin normal olduğundan emin olunarak, bir sedye ile odanıza götürüleceksiniz. Her durumda, odanıza vardığınızda bebeğinizi kucaklayabilecek ve emzirmeye başlayabileceksiniz. Genellikle anne ve bebekle ilgili bir aksilik olmadıkça hastanede 2-3 gün misafir edileceksiniz.