Gutar hastalığı genelde rastlantı sonucu tespit edilir. Ama tüm metabolizmayı etkileyen çok yönlü etkileri vardır. Düzenli olarak takip edilmesi ve uygun zamanda uygun tedaviler verilmesi gerekir.
Tiroid bezi, boyun ön tarafında gırtlağın hemen önünde yer alan 15-25 gram ağırlığında kelebek şeklinde bir organdır. Tiroid bezi tiroid hormonlarını salgılar ve kana verir. Bu salgının azalması veya çoğalması olumsuz etki yapar. Fazla hormon salgılarsa hipertiroidi denir. Bu durumda sinirlilik, fazla iştaha rağmen kilo kaybı, aşırı terleme, ellerde titreme, çarpıntı ve uzun süre devam ederse göz bulguları oluşur. Tiroid bezi normalden daha az hormon salgılarsa hipotiroidi denir. Bu durum halsizlik, çabuk yorulma, hareketlerde ve kalp atımında yavaşlama, uyuklama hali, kabızlık, kadınlarda adetten kesilme gibi belirtiler verir.
Tiroid bezinin büyümesine guatr denir. Her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sıktır. Bezin büyüme şekline göre diffüz yada nodüler guatrdan söz edilir. Tiroid fonksiyonlarına göre hipertiroidik, ötiroidik ve hipotiroidik guatr olabilir. Guatr hastalığının tanısı muayene, tiroid hormon düzeylerini gösteren kan tetkiki, ultrason ve sintigrafi ile konulur.
Diffüz guatr, boyutları çok büyük olmadığı ve kozmetik deformite yaratmadığı sürece hastalığın durumuna göre ilaçlı ve ilaçsız olarak periyodik izlem altında tutulur.
Nodüler guatr hastalığında nodüllerin mutlaka incelenmesi gerekir. Tiroid nodülü tiroid içinde veya üzerinde oluşan kitlelerdir. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan kitle veya şişlik bizi nasıl rahatsız ediyor ve çözüm bulmaya itiyorsa, aynı şeyler tiroid nodülü için de geçerlidir. Tespit edilen nodüllerin, mutlaka doppler ultrason veya tiroid sintigrafisi ile ileri tetkiki gereklidir. Bu tetkikler sonucunda nodülün kanser riski olup olmadığı ortaya çıkar. Diffüz guatrda tiroid bezi çok büyümüş ve nefes almayı zorlaştırıyorsa veya estetik olarak hastayı rahatsız ediyorsa; Nodüler guatrda ise kanser şüphesi, çevre dokulara bası belirtileri, hipertiroidi veya kozmetik deformite mevcutsa guatr ameliyatı önerilmektedir.
Guatr ameliyatı her ameliyatta olduğu gibi belirli riskler içerebilen bir cerrahidir. Ses tellerini kontrol eden sinir ( rekürren sinir) ve kalsiyum dengesini sağlayan paratiroid organlar ameliyat bölgesinde yer almaktadır. Bu organların ameliyat sırasında hasar görmesi ile ses kısıklığı ve kalsiyum düşüklüğü şikayetleri oluşabilmektedir. Bu şikayetler halk arasında bilinenin aksine çok nadir rastlanan durumlardır ve %99 oranında geçicidirler. Günümüzde kullanılan teknolojik cihazlar ve gelişen cerrahi teknikler ile birlikte guatr ameliyatları korkulan bir olay olmaktan çıkmıştır ve oldukça güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
Guatr ameliyatı genel anestezi altında yapılan ve yaklaşık 2 saat süren bir cerrahi işlemdir. Hastanemizde guatr cerrahisi güvenli bir şekilde uygulanmaktadır. Guatr ameliyatlarında dünyada da yaygın olarak kullanılan Ligasure cihazı kulanılmaktadır. Damar ve dokuları bir çeşit ısı enerjisi ile mühürleyen bu teknolojik cihaz sayesinde ameliyatlar kanamasız ve dikişsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Ameliyat süresi kısalmakta ve hasta daha az narkoz almaktadır. Hastalar ameliyat sonrası bir gün hastanede kalmakta ve ertesi gün problemsiz olarak taburcu edilmektedir.