Glokom nasıl bir hastalıktır ?

Glokom nasıl bir hastalıktır ?
Glokom eğer erken tanı konmaz ve uygun tedavi yapılmazsa körlük oluşturabilen önemli bir göz hastalığıdır.

Glokom görmeyi nasıl bozmaktadır ?
Gözümüzün kaydettiği görüntüler bir tür kablo olarak niteleyebileceğimiz “görme siniri” ile beyindeki görme merkezine iletilmektedir. Glokom hastalığı bu kablo içindeki lifleri etkilemekte ve böylece görme kalitesi bozulmaktadır.

Glokom ile “göz tansiyonu” arasında nasıl bir ilişki vardır ?
Gözümüzün çeşitli görüntülere odaklanmasını sağlayan göz merceğimizde ve saydam olan kornea tabakasında (görme kalitesinin bozulmaması için) hiç kan damarı bulunmaz, bu özel dokuların beslenmesi ve atık maddelerin uzaklaştırılması özel bir sıvı dolaşımı ile sağlanır. Bu sıvının göz içine giriş ve çıkış hızı göz tansiyonu değerini belirler. Sıvının gözü terk etmesinde sorun olduğu zaman göz tansiyonu yükselir ve glokom hastalığı ortaya çıkar.

Göz tansiyonunun normal değeri nedir?
Normal değer yerine ortalama değerden bahsetmek gerekir. Bu değer 17 milimetre Civa olup ne kadar artmışsa glokom ihtimali o kadar yükselir. 25’in üzerinde ise glokom riski çok fazladır ve genellikle tedaviye başlanır. Eğer 18 ile 25 arasında ise bazı risk faktörlerini değerlendirerek tedavi kararını veriyoruz. Ancak şurası unutulmamalıdır ki; göz tansiyonu 17’nin altında olan bazı kişilerde de glokom olabilir.

Glokom teşhisi nasıl konur?
İlk basamak göz tansiyonunun doğru ve hassas olarak ölçülmesidir. Bu değer 17’nin üzerindeyse glokomdan şüpheleniyoruz. Ancak asıl glokom teşhisi görme sinirinde hasarın başladığının tespit edilmesiyle koymaktayız. Eskiden bunun için görme alanı muayenesi yapılırdı, şimdi ” OCT-optik koherens tomografi” dediğimiz özel bir cihazla sinirdeki çok daha erken evredeki hasarları tespit edebiliyoruz.

Glokomda erken teşhis önemli midir?
Evet, “glokomda erken teşhis gözü kurtarır” diyoruz. Çünkü sinir hücreleri hasar gördükleri zaman kendilerini yenileyemezler, bunun için kalıcı ve düzeltilemeyen görme kaybı oluşmaması için olabildiğince erken teşhis gereklidir.

Glokom ne tür belirtiler verir?
Sanılan ve genellikle düşünülenin aksine göz tansiyonunun artması genellikle fazla bir belirti vermez. Ağrı ancak göz tansiyonu çok yükseldiği zaman (genellikle 30’un üzerinde) ortaya çıkar. Görmede azalma geç evrede oluşur ve düzeltilmesi mümkün değildir. Hastalık sinsi olduğu için hiçbir şikayeti olmasa da herkesin göz tansiyonunu ölçtürmesi gereklidir.

 Glokom kimlerde görülür?

Toplumda glokom görülme oranı yaklaşık yüzde birdir. Yaş arttıkça görülme sıklığı artar, 50 yaş üzerinde iki, 60 yaş üzerinde üç, 70 yaş üzerinde beş katına çıkar.

Glokomda genetik önemli midir?
Evet, glokom hastalarının hemen tümünde aile bireylerinden en az birinde glokom bulunduğu iyi sorgulandığında ortaya çıkarılabilir. Eğer anne baba ya da kardeşler gibi birinci dereceden yakınlarda glokom varsa hastalık riski yaklaşık beş kat artar.

Glokom için riskli diğer gruplar nelerdir?
Miyoplarda risk artmıştır, miyop kişilerde açık açılı glokom görülürken, hipermetroplarda “dar açılı glokom” dediğimiz ve kriz oluşturabilen bir tür glokom daha sık görülür. Ayrıca çeşitli hastalıklar nedeniyle kortizon kullanan kişilerde glokom riski artmıştır. Yine gözün önemli hastalıkları olan retina yırtılması, travma, tümör ve iltihabi hastalıklarda da glokom görülebilir.

Glokom tedavisinde amaç nedir?
Daha önce de belirttiğimiz gibi glokom nedeniyle hasar görmüş olan sinir hücrelerini yenileyecek güncel bir tedavi henüz geliştirilememiştir, o nedenle tedavideki amaç hastalığı (sinir hücre hasarını) durdurmak ve tanı konulduğundaki görme fonksiyonunu korumaktır.

Glokom tedavisi nasıl yapılır?
Glokomda üç farklı tedavi yöntemi vardır. Bunlar ilaçlar (göz damlaları), lazer ve ameliyat tedavileridir. Bu yöntemlerin tümü göz tansiyonunu düşürerek hastalığı durdururlar. 

Hangi tedavi yöntemi seçilmelidir?
Buna kesinlikle doktor karar vermelidir. Tedaviye başlamadan önce “göz tansiyonu için bir hedef değer” belirliyoruz. Bu hedef, tedavi öncesi ölçülen göz tansiyonu değerine ve görme sinirinde oluşmuş olan hasara bakılarak belirlenir. En etkili ve göz tansiyonunu en fazla düşüren yöntem ameliyattır. Ancak özellikle genç hastalarda yapılan ameliyatlardan 5 ila 10 yıl sonra tekrar göz tansiyonu yükselebilir, bu nedenle genç hastalarda ilk tercih olarak ilaçlar ve lazer, yaşlı hastalarda ise ameliyatı tercih ediyoruz.      

Bir ilaç başlandıktan sonra hayat boyu kullanılır mı?
Kesinlikle hayır. Glokom hastalığı hayat boyu takip gerektirir, ancak hastalık ilerleyici olduğu için damla tedavisine bir süre iyi yanıt verse de yıllar içinde genellikle göz tansiyonu artar ve ilave ilaç eklenmesi ya da lazer veya ameliyat tedavisi uygulanmasını gerektirir.  

İlaçların yan etkisi var mıdır?
Evet, bu nedenle ilaç seçimi hastanın sistemik hastalıkları ve gözünün durumu göz önüne alınarak yapılmalıdır. Örnek verecek olursak beta bloker grubu ilaçları astımlı hastalarda kullanmıyoruz, prostaglandin grubu ilaçları ise katarakt ameliyatı olmuş hastalarda ve “sarı nokta hastalığı” denilen makula dejenerasyonu durumunda tercih etmemek gerekir.

Ameliyat tedavisi güvenli midir? Yan etkileri var mıdır?
Ameliyat usulüne uygun yapıldığında son derece etkili ve güvenlidir. Özellikle son yıllarda glokom ameliyatları açısından son derece olumlu gelişmeler olmuştur. Eski ameliyat tekniği daha kontrolsüz olup ameliyat sonrası erken dönemde göz tansiyonu aşırı miktarda düşebiliyordu, bu da kanama gibi istenmeyen problemlere yol açabilmekteydi. Güncel ameliyat teknikleri ise son derece güvenli olup göz tansiyonunu aşamalı ve kontrollü olarak düşürmektedir.  

Glokomda yeni geliştirilen ameliyat yöntemleri var mıdır?
Evet, vardır. Stent yerleştirme, kanaloplasti ve endoskopik lazer gibi yöntemleri klasik ameliyatların yanı sıra uygun hastalarda uyguluyoruz. 

Glokom hastalarına son mesajınız nedir?       
Glokomda en önemli mesaj hastalığın olabildiğince erken aşamada teşhis edilmesidir. Bunun için göz tansiyonunun ölçülmesi öncelikle gereklidir. Bunu özellikle hiçbir göz yakınması olmasa bile herkese tavsiye ediyorum.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Şükrü  Bayraktar

Etiketler
Görme siniri
Doç. Dr. Şükrü  Bayraktar
Doç. Dr. Şükrü Bayraktar
İstanbul - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube