Günümüzde, bel fıtığı tedavisinde kullanılan klasik cerrahi yöntemin yanında mikroteknik, mikroendoskopik teknik ve ciltten müdahale şeklinde (perkütan) uygulanan çeşitli teknikler vardır. Biz cerrahlar ne kadar kibar çalışırsak çalışalım neticede hastaya bir şekilde girişim yapıyor, dokunuyoruz. Yani bütün bunlar sonuçta invaziv yöntemlerdir. Geleceğin cerrahisinde hastaya dokunulmayacak, yöntemler non-invaziv olacaktır.
Hasta sırt üstü yatar pozisyonda rahatça uzanacak ve vücudu bir daha yer değiştirmeyecek tarzda fikse edilecektir. Sonra bu vücut uzayda üç boyutlu olarak milyarlarca, trilyonlarca parça şeklinde, bilgisayar tarafından otomatik olarak numaralanacaktır. Böylece insan, kafasındaki saç telinden ayakuçlarındaki tırnaklara kadar, küp veya küre şeklinde, küçücük trilyonlarca numaralanmış parçadan ibaret olarak karşımızda duracaktır.
Bu konumlandırma içerisinde normal ve hastalıklı dokuların uzayda kapladığı hacmi oluşturan trilyonlarca "nanometrik veya daha küçük ölçekteki volümlerin" her birinin kendine özgü birer numarası olacaktır. Daha sonra hastalığı oluşturan fıtıklaşmış disk dokusuna ait numaralar tespit edilecek ve bir tuşa basılarak anında ortamdan kaldırılacaktır.
Bu işlem o kadar küçük birimlere kadar indirgenip o derece incelikli hale getirilecektir ki, zamanla atom ve atomaltı parçacıklara kadar işlem yapmak mümkün olabilecektir.
Geliştirilecek teknoloji ve uygulanacak yöntem sadece bel fıtığı ve benzeri hastalıklar için değil tıbbın diğer alanlarında da kullanılacaktır. Özellikle tümörlerin tedavisinde çok işe yarayacaktır.
Geleceğin bel fıtığı cerrahisi