Gebelikte temel bilgiler

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ
26 Eylül 20061085 görüntülenme
Randevu Al
Gebelik ne zaman başlar? Gebelik; yumurtalıklardan atılan, yumurtanın (ovum), erkekten gelen spermle döllenmesi sonucu oluşan, embrionun gelişimi ile birlikte annede oluşan değişikliklerin tümünü kapsayan bir süreçtir. Rahim içindeki bebeğe; 8. haftaya kadar "embriyo", 8.haftadan doğuma kadar ise "fetus" adı verilir. Yine, 8. hafta sonuna kadar olan dönem “embriyonik dönem”, bu tarihten doğuma kadarki dönemeyse “fetal dönem” denir.
Gebelikte temel bilgiler

Gebelik sürecindeki bu değişiklikler, annenin yalnızca iç genital sistemi ile sınırlı kalmayıp; tüm gastro-intestinal sistemini, iskelet-kas sistemini, üriner sistemini, endokrin sistemini, kardiovasküler sistemini, merkezi ve periferik sinir sistemini, solunum sistemini, meme ve süt kanallarını, kan biyokimyası ve hemodinamik yapıyı önemli ölçüde etkiler.

Normal bir gebelik kaç gün sürer?
Pratikte normal bir gebelik sürecinin, son adet tahinden itibaren 40 hafta (280 gün) ve ovulasyondan (yumurtlamadan) itibaren 38 hafta sürdüğü düşünülerek hesap yapılsa da, tüm gebeliklerin ancak %5’i tam olarak bu süre sonunda doğumla sonuçlanır.

Bebeğinizin tahmini doğum tarihini hesaplayabilirsiniz…
Tahmini doğum tarihi; son adet tarihini kesin olarak bilen, hamilelik öncesi adetleri düzenli olan ve hamile kalmadan hemen önce doğum kontrol hapı kullanmamış olan gebelerin son adet tarihlerine göre hesaplanabilir.

“Son Adet Tarihi (SAT)”, her zaman için son görülen adetin ilk günüdür. Hesaplamadaki kolaylığı ve netliği nedeniyle ay olarak belirtme yerine gebelikte hafta hesabı yapmaktayız.

”Nagele yöntemi” adını verdiğimiz method ile, son adet tarihini kesin olarak bilen bir hastada bu tarihe “gün kısmına 7 eklenmesi ve ay kısmından 3 çıkartılması” ile tahmini doğum tarihi hesaplanabilir.

Örneğin;
Son Adet Tarihi (SAT)= 10.12.2002.
Tahmini Doğum Tarihi (TDT)= 17.09.2003. Demek ki gebe bu tarihte tam 40 haftalık olacaktır.

38 hafta ile 42 hafta arası doğan bebekler normal kabul edilirken 38 haftadan önce doğanlar preterm, 42 haftadan sonra doğanlar postterm (sürmatür, gün aşımı) olarak adlandırılır.

Prematürite ise bebeğin yaşını değil gelişimini anlatan bir ifadedir. Örneğin 36 haftalık doğan bir bebek preterm olmasına yani erken doğmasına rağmen eğer akciğer gelişimini tamamlamış ise prematür değildir.

Gün aşımına uğrayan gebeliklerde de bebeği bazı riskler bekler ve doğum 42. haftadan sonra daha fazla ertelenmemelidir.

Gebeliğin erken bulguları nelerdir?
Gebeliğin en önemli bulgusu adet gecikmesidir. Ancak her adet gecikmesi (adet retardı) gebelik anlamına gelmez.

Yaşam tarzındaki herhangi bir değişiklik, çeşitli rahatsızlıklar, diyet, iklim, stres ve depresyon şeklindeki psikolojik durum değişiklikleri gibi pek çok faktör adet gecikmesine neden olabilir.

Gebeliği düşündüren bulgular
1. Adet gecikmesi
2. Ağızda tat değişikliği
3. Bulantı & Kusma
4. Memelerde dolgunluk ve hassasiyet
5. Halsizlik
6. Sık idrara çıkma
7. Karında büyüme

Gebeliğin olası bulguları
1. Gebelik testleri
2. Rahimin (uterus) büyümesi

Gebeliğin kesin bulguları
1. Bebeğin kalp atımlarının duyulması
2. Bebek hareketlerinin hissedilmesi
3. Ultrason incelemesi


Bebek sahibi olmak için bir kadın için en uygun olduğu yaş aralığı 18-25 yaşlar arasıdır. Bu dönemin başlangıcında kadının kendi vücudu gelişimini tamamlamıştır ve bir bebek gelişimi için uygun hale gelmiştir. 

Yaşınız ya da pozisyonunuz ne olursa olsun gebe kalmak istediğinizde ya da gebe olduğunuzu düşündüğünüzde mutlaka uzman bir hekime müracaat etmelisiniz.

30 yaşından sonra gebe kalma (infertilite) problemleri artarken, 35 yaş sonrasında bu problemlere anne ve bebek yönünden gebeliğin getirdiği sorunlar da eklenir.

Gebelik Testleri
Gebe olduğunuzu ne kadar erken öğrenilirse, gebelik ile ilgili izlemler o kadar erken başlanabilir. Bu nedenle adet gecikmesi olan her kadın zaman geçirmeden gebelik testi yaptırmalıdır.

Gebeliğin oluşması ile birlikte gebelik materyalinden bazı hormonlar salgılanmaya başlar. Bu gebeliğe özgü hormonlar kadının adet siklusunu kesintiye uğratır ve kadın gebelik süresince adet görmez.

Kanda ve idrarda bu hormonların (HCG hormonu) tayini ile gebelik teşhisi konulabilir. Kanda bakılan hormon testi, henüz bir adet gecikmesi olmadan önce bile gebeliği gösterebilir. İdrarda ise sıklıkla 7 günlük bir gecikmeden sonra gebelik saptanabilir.

Piyasada “prediktör” adı altında satılan ve kişinin kendi kendine uyguladığı testlerin güvenirliliği laboratuardakilere oranla biraz daha düşüktür. Bu nedenle adet gecikmesi olan ve kendi kendine yaptığı test negatif çıkan kadınlar da hekimlerini konu hakkında bilgilendirmeli ve onun önerilerine uymalıdırlar.

Genel bir prensip olarak her adet gecikmesi durumunda önce gebeliğin olup olmadığı ortaya konulmalı ve ondan sonra duruma göre davranılmalıdır.

Ne sıklıkta doktor kontrolü ?
İdeal olanı, gebe kalmayı düşünen bir kişinin “gebe kalmadan önce” bir uzman hekime muayene olması ve bir takım testleri yaptırmasıdır. Bu şekilde en uygun durumda gebeliğe başlanmış olacak ve gebelikteki bir takım soru işaretleri giderilecektir.

Gebelik izlemleri ise gebeliğin riskine göre değişmekle birlikte, normal ve risksiz bir gebelikteki alışılagelmiş uygulamalarda;

İlk muayeneye gebe olduğunuzu öğrenir hemen başlanır, sonra
32. haftaya kadar ayda bir
32-36 haftalar arası 15 günde bir
36. haftadan doğuma kadar da doktorunuzun uygun göreceği sıklıkta (genellikle haftada bir) devam edilir.

Gebelik izlemlerinde bazı tarama testleri de yapılır, bebeğin gelişimi kontrol edilir ve standartlara uygun olup olmadığı saptanır, bebekte ya da gebelikte olası bir anormallik saptanır ise buna yönelik tedaviler uygulanır.

Bebeğiniz ve kendi sağlığınız için gebelik süresince hekiminizi düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal etmeyiniz..

Etiketler

Gebelik belirtileriGebelikte temel bilgilerGebelik ne zaman başlar

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ

. Kozmetik ve Fonksiyonel Jinekolojide Öncü Hekim ve Uluslararası Eğitmen
. Seksolog, Avrupa Cinsel Tıp Derneği Tarafından Fellow (FECSM, Akademi Üyesi)
. “HERA Vajinismus Tedavi, Eğitim ve Araştırma Derneği” Kurucusu ve Başkanı
. “Uluslararası Estetik Genital Cerrahi ve Seksoloji Derneği (ISAGSS)” Kurucusu ve Başkanı
. İrlanda Merkezli Avrupa Estetik Tıp ve Cerrahi Koleji (ECAMS) Geçmiş Dönem Kıdemli Öğretim Üyesi ve Uluslararası Eğitmeni

İlkler ve Yenilikler
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ genital estetik ameliyatları, genital estetik cerrahi dışı tedavileri ve kadınlarda cinsel sağlık alanlarında, tüm dünyada ve ülkemizde öncü hekimler arasında yer almaktadır.

Çalışmalarının Bazıları:
Dr. Eserdağ Avrupa Cinsel Tıp Derneği (ESSM) ve Avrupa Seksoloji Federasyonu tarafından düzenlenen ‘board’ sınavını başarıyla geçerek, ‘fellowship’ (akademi üyeliği) unvanını kazanan ülkemizin ilk jinekolog hekimlerindendir.
Kadınlarda cinsel işlev bozuklukları tedavilerinin, jinekolog hekimler tarafından benimsenmesinde ve yaygınlaşmasında öncülük etmiştir.
Vajinismus tedavileri alanında çalışan ülkemizdeki ilk ulusal derneği kurmuştur (Hera Vajinismus Eğitim, Araştırma ve Tedavi Derneği, Kuruluş; 2015).
İlk defa 2002 yılında vajinismus tedavilerine başlamış ve vajinismusta kısa sürede sonuç alma konseptini geliştirmiştir.
Dr. Süleyman Eserdağ, ülkemizde genital estetik eğitimlerini ve hands-on kurslarını düzenleyen ilk hekimdir.
Oldukça saygın, İrlanda merkezli Avrupa Estetik Koleji ECAMS’a (European College and Aesthetic Medicine and Surgery) atanan ilk Türk hekim olmuştur (2015). Bu fakülte çatısı altında 2015 ve 2017 yılları arasında, genital estetik alanında pek çok ülkede uluslararası eğitimler düzenlemiştir.
Genital estetik ve cinsel tedaviler konusunda çalışan ülkemizdeki ilk uluslararası derneği kurmuştur (ISAGSS, Uluslararası Estetik Genital Cerrahi ve Cinsel Tedaviler Derneği, 2017).
ISAGSS; genital estetik uygulamalarını seksoloji temelli ele alarak uygulayan dünyadaki ilk dernek olmuştur. Dr. Süleyman Eserdağ, bu dernek çatısı altında bugüne kadar beş kıtadan 1000’den fazla hekimi birebir eğitmiştir.
2018 ve 2019 yıllarında estetik genital cerrahi ve seksoloji alanında düzenlediği uluslararası kongreler de bu alandaki ülkemizin ilk kongrelerindendir. Alanında oldukça önemli yabancı ismi ülkemize davet etmiş ve ülkemizin isminin bu alanda da duyulmasını sağlamıştır (RAGSS Kongreleri; 2018 ve 2019).
Orgazm aşıları olarak bilinen “O-Shot” ve “G-Shot” uygulamalarını ülkemize ilk defa getiren, bu tedavi isimlerini tescil ettirerek ülkemizdeki isim hakkına sahip tek kişidir.
“Barbie Vajina Estetiği” ismini ve konseptini ülkemize ilk getiren hekimdir. 2015 yılında “Cosmopolitan” dergisindeki röportajından sonra bu konsept ülkemizde hızla yayılmış ve popülerlik kazanmıştır (Cosmopolitan dergisi, Vajina estetiğinde yeni trend: “Barbie estetiği”).
Genital estetik alanında ülkemizin ilk kitabını yazmıştır (Kadın Genital Estetiği ve Fonksiyonel Cerrahisi kitabı, 2021). Bu kitap iki ay sonra İngilizce olarak da basılmıştır.
Ülkemizde cinsel tıp ve genital estetik alanında yayınlanan, yazarları arasında 50 kadar hekimin yer aldığı, ülkemizin ilk multidisipliner (çok branşlı) kitabının editörleri arasında yer almıştır (Cinsel Tıp ve Genital Estetik Kitabı; İstanbul Tıp Kitabevleri, 2020).
2023 yılında İngilizce olarak yazdığı “Aesthetic and Functional Female Genital Surgery” kitabı İsviçre merkezli Springer Nature kitabevi tarafından basılarak dağıtılmıştır. Bu kitap, genital estetik ve fonksiyonel cerrahisi alanında ülkemizin uluslararası literatüre kazandırdığı ilk ve tek kitaptır. 400’den fazla görsel ve 23 ayrı bölümden oluşan bu kitap yayınlandığı ilk günden itibaren uluslararası bilim camiasında son derece ilgi çekici bulunmuş ve pek çok yabancı hekimin takdirini kazanmıştır.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ ülkemizde ve dünyanın farklı bölgelerinde yılda 20’den fazla toplantıya konuşmacı olarak davet edilmektedir. Kendi çalışma alanlarında, 50’den fazla uluslararası kongrede konuşma yapmıştır. Avrupa’nın en büyük cinsel tıp kongresi ESSM (Avrupa Cinsel Tıp Derneği),estetik alanında lider konumundaki IMCAS (Paris),IMCAS (Asya) ve AMWC (Monaco) gibi kongrelerde konuşmalar yapmış ve dernek olarak da afiliye olmuştur.
Ülkemizin ilk “Rejeneratif Jinekoloji” kongresini düzenlemiştir (5-8 Şubat, 2025, Antalya)
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ hastalarını İstanbul Nişantaşı kliniğinde kabul etmekle beraber, yıllar içinde kurmuş olduğu İstanbul Suadiye, Ankara, İzmir kliniklerine de danışmanlık hizmeti vermektedir. Aynı zamanda Altınbaş Üniversitesi Kadın Sağlığı Anabilim Dalında yarı zamanlı öğretim üyesidir.

 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.