Kızamıkçık virusü damlacık enfeksiyonu ya da direkt temas yoluyla bulaşır. Aşı uygulamalarından önce 6-9 yılda bir salgınlar yapan bir hastalıkken, aşının ulusal sağlık programlarına girmesiyle görülme sıklığı % 99 oranında azalmıştır.
Virüsün anne dolaşımında yayılımı plasentanın enfeksiyonuna neden olur. Plasentanın enfekte olması ile de virüs anne karnındaki bebeğe yayılabilir. Bebeğin anne karnında enfeksiyonu gebelik süresince her zaman olabilir ancak risk ilk 3 ayda en yüksektir, risk ilerleyen gebelik haftalarında azalırken doğuma yakın yeniden yükselir.
Gebeliğin ilk üç ayında primer kızamıkçık enfeksiyonu düşükler, ölü doğum ve konjenital malformasyonlara ( doğumsal anomaliler ) neden olur. Bu son durum ‘ Konjenital Rubella Sendromu ’ olarak adlandırılır.
Gebeliğin ilk 10 haftasında annenin enfeksiyonu hemen daima fetal enfeksiyona neden olur ve konjenital rubella sendromu enfekte bebeklerin % 90 da ortaya çıkar. 12. gebelik haftasından sonra olan enfeksiyonlarda bebeklerde görülen işitme kaybı, bu sendromun en belirgin bulgusudur. Bebeklerde işitme kaybının yanı sıra doğumsal kalp defektleri, katarakt, glokom gibi göz hastalıkları, korioretinit ve nörolojik defektler görülebilir. Ayrıca anne karnındaki bebekte büyüme kısıtlılığı ( IUGR ), karaciğer ve dalakta büyüme, trombositlerde azalma da sıklıkla görülen bulgulardır.
Günümüzde yaygın aşılama programları nedeniyle hastalığın sıklığı azalmışsa da gebelik öncesinde mutlaka bağışıklık durumunuzun kontrol edilmesi gereklidir. Toplumun % 92’ si bağışıktır. Bağışıklığı olmayan anne adaylarının gebe kalmadan önce aşılanmaları sağlanmalıdır. Aşı yapıldığı takdirde, canlı virüs aşısı olması nedeniyle 3 ay süreyle gebe kalınmaması gerekir.
