Gebelik ve yoga

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ
3 Ekim 2006547 görüntülenme
Randevu Al
Gebelik ve yoga

Hamilelik 40 haftayı bulan bir maratondur ve bu süreçte hem anne hem de baba adaylarını fiziksel ve psikolojik pek çok sorun beklemektedir.

Hamilelik döneminde ve sonrasında annenin ve belki de babanın çocuğuyla yapacağı yoga çalışmaları tüm aile bireylerinin ruhsal olarak rahatlamasını ve ailenin iç huzurunun yerine gelmesini sağlayabilmektedir.

Gebelik sürecinde anne adayı vücudunda pek çok hormonal, fiziksel ve psikolojik değişimler meydana gelmektedir;

Öncelikle bebeğin ana rahminde büyümeye başlamasıyla rahim de büyür ve ağırlığı artar. Buna bağlı olarak annenin vücut ağırlık merkezi değişir. Bu durum omurganın doğal yapısını bozarak bel, sırt ve boyun omurlarında ve bacaklarda ağrılara neden olur.

Hormonal değişiklikler göğüslerde ve birçok eklemde daha önce hissedilmeyen bazı rahatsızlıklar yaratır. Uzun bir süre fiziksel aktivitelerdeki kısıtlanmalar ve hamileliğe bağlı değişen hormon yapısı kadının psikolojik dengesi üzerinde önemli ölçüde değişimlere neden olur.

Tüm bu değişim sürecini sıkıntılar veya mutsuzluklarla geçirmek yerine, hamileliğin her anının keyfini çıkarmak için kökleri çok eskilere dayanan yoga denenebilir.

Yoga ne anlama gelmektedir?
Yoga, Sanskrit dilinde “birleşme” anlamındadır. Yani bedenin, zihnin ve ruhun birleşmesi… İyi bir hamilelik dönemi geçirmek için bu üçünün tam bir uyum içinde çalışması gereklidir.

Genellikle şehir yaşamı içinde bilinçli bireyler olarak vücudumuzu formda tutmak için spor yapmakta, entelektüel zekamızı geliştirmek için kitap okumakta, sinemaya gitmekte ya da çeşitli araştırmalar yapmaktayız. Ancak ne yazık ki,  ruhumuzu hep ihmal eder onun için pek de bir şey yapmaya çalışmayız. Dinlenmek, kısa seyahatlere çıkmak bizi bir süre rahatlatır ancak önemli olan bu üçlünün ortak olarak bir şey yapması ve bundan en çok yararı elde etmesidir. Bu da belki yoga ile mümkün olur.

Yoga anne olmak için çıktığınız yolculukta kafanızda yanıt bulmaya çalıştığınız sorular arasında, huzurlu bir alan yaratmanızı sağlar.

Yoga yaşam enerjisini nasıl açığa çıkarır?
 Asanalar (temel duruş biçimleri)
 Pranayama (doğru nefes alma teknikleri, nefes kontrolü)
 Mudra (beyindeki bazı merkezleri uyaran el hareketleri)
 Mantra (biliçte değişiklik yapmak üzere tekrarlanarak çıkartılan sesler) 
 İmgeleme (kendi içimizde yarattığımız imajlarla çıkılan kısa yolculuklarda ,bedenimiz ve ruhumuzda biriken negatif etkilerden arınıp tamamen pozitif etkilerle yenilenerek güçlenmek; adeta şarj olmak)

Hamileler için hazırlanmış asanalar daha çok kendini tanıma ve içe dönüş teknikleri ile birleştirilmiştir.  Adeta gebeyi anne olmaya ve huzurlu bir doğum yapmaya hazırlar.

Pranayama ile doğru nefes almayı öğrenir ve akciğer kapasitenizi artırmayı dolayısıyla daha çok oksijenlenmeyi sağlar. Yoga yapıldığında basit şekliyle yapılmış bile olsa, sadece vücudumuzu fiziksel olarak güçlendirmekle kalmaz aynı zamanda çakra sistemimizi de uyarır ve dengeler.

Çakra " çark" kelimesinin Sanskrit dilindeki karşılığıdır. Çakralar, vücudun her yerinde bulunan, her biri sağlık, mutluluk ve iyi hissetmek için önemli olan ve belirli bir enerjiyi yayan bölgelerdir.

Asanalar uygulanırken bu enerjiler açığa çıkar ve bir iyilik hali oluşmaya başlamaktadır.  Aynı zamanda bedenin dışında bir eldiven gibi saran bir enerji olan Aura da kuvvetlenmeye ve kalınlaşmaya başlar. Başlangıçta bu durum şehri düşmanlardan koruyan bir sur gibi, bizi dışarıdan gelen ruhsal travmalara karşı korumaya başlar. Bu şekilde kişiler artık eskisi gibi her şeye alınan, çabuk kırılan ve pes eden duygularından kurtularak ruhen daha güçlü hale gelir ve zaman içindeki psikolojik travmalardan da korunmuş olunur.[yenisayfa]

Yoga ne kadar süre yapılabilir?
Yoga, kişinin kendini rahat hissettiği sürece yapılabilir. Zaman içinde devam edip güç ve odaklaşma arttığı zaman bu süreç arttırılabilir.

Bu şekilde dingin, neşeli ve sağlıklı bir ortam oluşur ki bu, bebeğinizin için de en uygun atmosferdir.  Çünkü içeride yaşayan bebek annenin adeta bir uzantısı gibidir; anne mutlu ve rahat ise bebek de mutlu, mutsuz veya sıkıntılı ise bebek de mutsuz olacaktır.

Yoga bir egzersiz programı mıdır?
Yoga yalnızca bir egzersiz olarak görülmemelidir. Yoga, kendini ve içinde bulunulan yeni durumu kabul etmektir. 

Hayatı iyi bir anne olmaya hazırlamak için, hissedilen tüm gerginlikleri gevşetmek ve ruhu güçlendirmek gereklidir.

Hamilelikte yoganın ne gibi yararları vardır?
 Gebelik süresince düzenli yapılan yoga programı ile kişinin fiziksel kondisyonu korunmuş olur.
 Gebeliğe bağlı duruş (postür) bozuklukları en aza iner.
 Solunum ve dolaşım sistemleri güçlenir.
 Gebeliğe bağlı bulantı ve kusmaları (morning sickness) azalır.
 Vücutta meydana gelen ödemler (el ve ayaklardaki şişmeler) ve özellikle son aylarda çok sıkça hissedilen kramplar azalır.
 Karın kaslarını güçlendirerek ve masaj etkisi yaparak bağırsak hareketlerini rahatlatır. İştahın kontrol altına alınmasında yardımcı olur.
 Yaşam enerjisi yükseltilerek kişinin daha sakin ve daha konsantre olması sağlanır.  
 Hamilelik ve gündelik yaşamın yarattığı bedensel ve zihinsel gerginliklerden uzaklaşarak, daha huzurlu ve doyumlu bir yaşama ulaşmayı sağlanır.
 Stresi ve bedende biriken öfkeyi azaltır, hoşgörüyü arttırır.
 Bedeni ve bebeği sevmeyi arttırır, kabullenmeyi ve bağlanmayı sağlar.

Hamilelikte yogaya ne zaman başlanabilir?
Pek çok uzmana göre 12. haftaya kadar beklemekte yarar vardır.  Buradaki amaç vücudun bu gebelik haftasına kadar gebeliğinin değişimlerinin başlaması için zaman verilmesidir.

Doğum anında yoganın ne yararı olur?
Doğum anında da gerginliği azaltarak doğumun daha kolay ve hızlı olmasına yardımcı olur. Çünkü; doğum anında doğru alınan nefesler hem kişiyi psikolojik olarak rahatlatır hem de annenin oksijeni daha doğru şekilde kullanmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırmaktadır. Ayrıca paranayama (solunum egzersizleri) normal doğumda kadının en büyük yardımcısı olur.

Doğum sonrası yoga
Doğum sonrası vücudun fiziksel ve ruhsal olarak hızla toparlanmasında yoganın çok faydası olabilir. Bu dönemde uygulanan asanalar ile duruş bozuklukları düzeltilip, karın kasları hızla toparlanabilir.  Pranayama çalışmaları ile daha huzurlu, daha dayanıklı ve sabırlı olunması sağlanabilir.

Yoganın gebelik harici kadın sağlığındaki önemi
Yoga gebelik haricinde kadın sağlığı ile ilgili pek çok problem veya süreçte olumlu etkilere sahiptir. Bunlar;
 İnfertilite tedavileri
 Menopoz durumu
 PMS (Premenstrüel sendrom)
 Dismenore (sancılı adet görme) sayılabilir.

Özet olarak
Mutlu bir hamilelik, doğum ve doğum sonrası süreci yaşamak ve psikolojik olarak rahatlamak için başvurulan yoga; son yıllarda gittikçe popülarite kazanan ve yaygınlaşan alternatif bir  paramedikal yöntemdir.

Etiketler

Gebelik ve yoga

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ

Doç. Dr. Süleyman Eserdağ

. Kozmetik ve Fonksiyonel Jinekolojide Öncü Hekim ve Uluslararası Eğitmen
. Seksolog, Avrupa Cinsel Tıp Derneği Tarafından Fellow (FECSM, Akademi Üyesi)
. “HERA Vajinismus Tedavi, Eğitim ve Araştırma Derneği” Kurucusu ve Başkanı
. “Uluslararası Estetik Genital Cerrahi ve Seksoloji Derneği (ISAGSS)” Kurucusu ve Başkanı
. İrlanda Merkezli Avrupa Estetik Tıp ve Cerrahi Koleji (ECAMS) Geçmiş Dönem Kıdemli Öğretim Üyesi ve Uluslararası Eğitmeni

İlkler ve Yenilikler
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ genital estetik ameliyatları, genital estetik cerrahi dışı tedavileri ve kadınlarda cinsel sağlık alanlarında, tüm dünyada ve ülkemizde öncü hekimler arasında yer almaktadır.

Çalışmalarının Bazıları:
Dr. Eserdağ Avrupa Cinsel Tıp Derneği (ESSM) ve Avrupa Seksoloji Federasyonu tarafından düzenlenen ‘board’ sınavını başarıyla geçerek, ‘fellowship’ (akademi üyeliği) unvanını kazanan ülkemizin ilk jinekolog hekimlerindendir.
Kadınlarda cinsel işlev bozuklukları tedavilerinin, jinekolog hekimler tarafından benimsenmesinde ve yaygınlaşmasında öncülük etmiştir.
Vajinismus tedavileri alanında çalışan ülkemizdeki ilk ulusal derneği kurmuştur (Hera Vajinismus Eğitim, Araştırma ve Tedavi Derneği, Kuruluş; 2015).
İlk defa 2002 yılında vajinismus tedavilerine başlamış ve vajinismusta kısa sürede sonuç alma konseptini geliştirmiştir.
Dr. Süleyman Eserdağ, ülkemizde genital estetik eğitimlerini ve hands-on kurslarını düzenleyen ilk hekimdir.
Oldukça saygın, İrlanda merkezli Avrupa Estetik Koleji ECAMS’a (European College and Aesthetic Medicine and Surgery) atanan ilk Türk hekim olmuştur (2015). Bu fakülte çatısı altında 2015 ve 2017 yılları arasında, genital estetik alanında pek çok ülkede uluslararası eğitimler düzenlemiştir.
Genital estetik ve cinsel tedaviler konusunda çalışan ülkemizdeki ilk uluslararası derneği kurmuştur (ISAGSS, Uluslararası Estetik Genital Cerrahi ve Cinsel Tedaviler Derneği, 2017).
ISAGSS; genital estetik uygulamalarını seksoloji temelli ele alarak uygulayan dünyadaki ilk dernek olmuştur. Dr. Süleyman Eserdağ, bu dernek çatısı altında bugüne kadar beş kıtadan 1000’den fazla hekimi birebir eğitmiştir.
2018 ve 2019 yıllarında estetik genital cerrahi ve seksoloji alanında düzenlediği uluslararası kongreler de bu alandaki ülkemizin ilk kongrelerindendir. Alanında oldukça önemli yabancı ismi ülkemize davet etmiş ve ülkemizin isminin bu alanda da duyulmasını sağlamıştır (RAGSS Kongreleri; 2018 ve 2019).
Orgazm aşıları olarak bilinen “O-Shot” ve “G-Shot” uygulamalarını ülkemize ilk defa getiren, bu tedavi isimlerini tescil ettirerek ülkemizdeki isim hakkına sahip tek kişidir.
“Barbie Vajina Estetiği” ismini ve konseptini ülkemize ilk getiren hekimdir. 2015 yılında “Cosmopolitan” dergisindeki röportajından sonra bu konsept ülkemizde hızla yayılmış ve popülerlik kazanmıştır (Cosmopolitan dergisi, Vajina estetiğinde yeni trend: “Barbie estetiği”).
Genital estetik alanında ülkemizin ilk kitabını yazmıştır (Kadın Genital Estetiği ve Fonksiyonel Cerrahisi kitabı, 2021). Bu kitap iki ay sonra İngilizce olarak da basılmıştır.
Ülkemizde cinsel tıp ve genital estetik alanında yayınlanan, yazarları arasında 50 kadar hekimin yer aldığı, ülkemizin ilk multidisipliner (çok branşlı) kitabının editörleri arasında yer almıştır (Cinsel Tıp ve Genital Estetik Kitabı; İstanbul Tıp Kitabevleri, 2020).
2023 yılında İngilizce olarak yazdığı “Aesthetic and Functional Female Genital Surgery” kitabı İsviçre merkezli Springer Nature kitabevi tarafından basılarak dağıtılmıştır. Bu kitap, genital estetik ve fonksiyonel cerrahisi alanında ülkemizin uluslararası literatüre kazandırdığı ilk ve tek kitaptır. 400’den fazla görsel ve 23 ayrı bölümden oluşan bu kitap yayınlandığı ilk günden itibaren uluslararası bilim camiasında son derece ilgi çekici bulunmuş ve pek çok yabancı hekimin takdirini kazanmıştır.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ ülkemizde ve dünyanın farklı bölgelerinde yılda 20’den fazla toplantıya konuşmacı olarak davet edilmektedir. Kendi çalışma alanlarında, 50’den fazla uluslararası kongrede konuşma yapmıştır. Avrupa’nın en büyük cinsel tıp kongresi ESSM (Avrupa Cinsel Tıp Derneği),estetik alanında lider konumundaki IMCAS (Paris),IMCAS (Asya) ve AMWC (Monaco) gibi kongrelerde konuşmalar yapmış ve dernek olarak da afiliye olmuştur.
Ülkemizin ilk “Rejeneratif Jinekoloji” kongresini düzenlemiştir (5-8 Şubat, 2025, Antalya)
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ hastalarını İstanbul Nişantaşı kliniğinde kabul etmekle beraber, yıllar içinde kurmuş olduğu İstanbul Suadiye, Ankara, İzmir kliniklerine de danışmanlık hizmeti vermektedir. Aynı zamanda Altınbaş Üniversitesi Kadın Sağlığı Anabilim Dalında yarı zamanlı öğretim üyesidir.

 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.