Melazma (gebelik maskesi) düzensiz kenarlı, kahverengi, renk değişikliği ile giden ve kozmetik görünüm bozukluğuna yol açan bir hastalıktır. Özellikle yüz ve boyun gibi güneşe maruz kalan alanlarda görülür.
Hastalığın gelişiminde genetik faktörler, ultraviyole, sistemik hastalıklar, gebelik, hormonal tedaviler, güneş ışığı duyarlandırıcı ilaçlar ve kozmetik maddeler sorumlu tutulmaktadır.
Melazma gebelik döneminde sık görülür (%50-70) ve gebelik maskesi olarak da bilinir.
Gebe olmayan ve doğum kontrol ilaçları kullanan kadınlarda %5-34 oranında görülmektedir. Gebelik döneminde oluşan melazmadan östrojen, progesteron ve melanosit stimülan hormonun sorumlu olduğu düşünülmektedir. Gebelik maskesi doğum sonrası 1 yıl içinde genellikle kaybolur. Fakat takip eden gebeliklerde veya doğum kontrol ilacı kullananlarda tekrar edebilmekte ve kalıcılık göstermektedir.
Çevresel ve hormonal faktörler ile kişinin genetik yapısı melazma oluşumunda önemlidir. Yapılan çalışmalarda ailesel eğilimin %10-50 oranında olduğu bildirilmektedir. Türkiye'de yapılan çalışmalarda ailesel yatkınlık daha yüksek oranlarda gösterilmiştir. Gebelik lekelerinde deri tipi de önem taşır. Özellikle koyu ve çok koyu tenli kişilerde daha fazla görüldüğü bildirilmiştir. Gebelik yaşı, gebelik öncesi kilo, gebelik süresince alınan kilo, doğan çocuğun cinsiyeti ile gebelik lekesi oluşumu arasında bir neden-sonuç ilişkisi saptanmamıştır.
Melazma tedavisi zor bir hastalıktır. Genellikle uzun süreli tedavi gerektirir. Tedavide amaç lekelenmenin gerilemesini sağlamak, kozmetik görünümü düzeltmek, ve tekrarlamasını engellemek olmalıdır. UV’den korunmak hem tedavi etkinliğinde hem de tekrarlamanın önlenmesinde son derece önemlidir. Bu nedenle gebelik dönemi ve sonrası mutlak güneş koruyucu kullanılmalıdır. Doğum kontrol ilaçları ve UV hassasiyetini arttıran ilaçlar bırakılmalıdır. Leke tedavisinde deriye sürme ilaç tedavileri, kimyasal peeling ile soyma tedavileri, mikroiğneleme (roller) ile tedavi, plateletten zenginleştirilmiş plazma (PRP) tedavisi, dermabrazyon, lazer tedavileri uygulanmaktadır. Kimyasal peeling tedavileri ve roller tedavisi 2 hafta aralıklarla, PRP tedavisi 3 hafta , lazer tedavileri 1 ay arayla yapılır. Bu tedavilerin dermatologlar ve plastik cerrahi uzmanları tarafından uygulanması son derece önemlidir. Bilinçsiz ve deneyimsiz yapılan her tedavinin, önemli yan etkilere neden olabileceği gibi, lekelerin daha yoğun bir şekilde geri gelmesine ve tedavinin zorlaşmasına neden olacağı da unutulmamalıdır. Doğum sonrası sürme tedavilerin çoğu soyucu etkide olup emzirme dönemi kullanılmaması önerilmektedir. Kadın doğum uzmanları lazer tedavisinin vücutta sistemik bir etki yaratmadığı ve sadece o bölgeye spesifik bir tedavi olduğu için gebelik sonrası 3.aydan itibaren kullanılabileceğini bildirmektedir. Tedavi süreleri ortalama 4-6 seans sürmektedir. Tedavi sırasında diğer tedavilerle kombinasyon yapılabilir. Özellikle dermaterapi ve peeling bu yönde etkili yöntemlerdir.
Son olarak şunu söyleyebiliriz ki melazma gebelik döneminde ve normal kişilerde de oluşan değişik faktörlerin neden olduğu, tedavisi sabır isteyen bir hastalık tipidir. Güneşten korunma en önemli önleyici faktördür.
Tıbbın gelişimi ile artık tedavisi olmayan bir hastalık gurubu olmayıp, dermatoloji ve plastik cerrahi uzmanları tarafından tedavi edilebilmektedir.