Gastrik sleeve komplikasyonları

Gastrik sleeve komplikasyonları

Gastrik sleeve cerrahisi, ya da sleeve gastrektomi (tüp mide), nispeten yeni bir obezite cerrahisi yöntemidir. Bu nedenle, gastrik sleeve ameliyatının olası komplikasyonlarının bilinmesinde fayda vardır. Vertikal sleeve gastrektomi veya laparoskopik sleeve gastrektomi olarak da adlandırılan gastrik sleeve, diğer yöntemlere göre nispeten yeni bir metoddur .

Mide bandı ve gastrik bypass gibi metodlar uzun yıllardır uygulanmakta olduğundan gayet iyi bilinmektedir, ancak gastrik sleeve de son yıllarda giderek artan sıklıkta uygulanmaya başlanan bir ameliyattır. Bu metodun farklılığı, gastrik bypass veya Lap Band ameliyatı için çok aşırı kilolu hastalarda da sıklıkla uygulanabilmesidir. Böylece hastanın kabul edilebilir kilolara gelmesi sağlanır ve ikinci ameliyat için hazırlanır. Bu metod, diğer bariatrik yöntemlerden nispeten daha güvenli olmasına rağmen, bilinmesi gereken bazı komplikasyonları vardır.

Gastrik Sleeve Ameliyatı Nedir?

Gastrik sleeve, aşırı kilolu hastanın midesinin % 50-60’lık bölümünün çıkarılması ve midenin bir tüp haline getirilmesidir. Bu ameliyat için karnın açılması gerekmez, birkaç küçük delikten girilerek yani laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Bu kesilerden birinden içeriye kamera sokularak ameliyat gerçekleştirilir.

Bu ameliyatlara alışık bir cerrahın elinde son derece kolay olan bu uygulamada, midenin geniş kısmı çıkarılır ve buraya titanyum kliplerden oluşan bir sıra dikiş yerleştirilir. Ameliyat sonrası toparlanma gastrik bypassa göre çok daha hızlıdır. Gastrik sleeve ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilir ve en fazla 2 saat sürer. Ameliyattan sonra hasta 24-48 saat süreyle hastanede yatarak izlenir. Gastrik sleeve ameliyatından sonra tam iyileşme bir hafta ile bir ay arasında sürebilir. Diğer obezite ameliyatlarından sonra olduğu gibi, burada da hasta önce sıvı diyetle başlar ve aşamalı olarak katı gıdalara geçer. Bu ameliyatı düşünen her hastanın öncelikle bilmesi gereken, bu ameliyatın geri dönüşsüz olduğudur.

Sleeve gastrektomiyi savunanlar bu dezavantaja “Neye geri dönmek istiyoruz? Obez halimize mi?” diyerek yanıt vermektedir.

Sleeve gastrektomi başlarda iki basamaklı bir tedavinin ilk basamağı olarak kullanılırken, günümüzde birincil ameliyat yöntemi olarak kullanımı da giderek artmaktadır. Gastrik Sleeve Komplikasyonları Bu prodesür gastrik bypass, duodenal switch ve mide bandına göre daha az riskli olsa da, hala major bir ameliyattır ve belli komplikasyonları vardır. Az sayıdaki bu komplikasyonlar diğer obezite ameliyatlarındakilerle benzerdir. Gastrik sleeve ameliyatının en büyük komplikasyonu midenin dikiş hatlarından sızıntı ve kaçak olmasıdır. Midenin kesildiği hat titanyum zımbalarla dikilse de, her zaman mide asidinin küçük bir delikten sızması riski mevcuttur. Bu çok ciddi bir enfeksiyona yol açar ve çoğu zaman ikinci bir ameliyatı gerektirir.

Diğer bütün büyük ameliyatlarda olduğu gibi, kan pıhtılaşmasına bağlı komplikasyonlar ve kesi yeri enfeksiyonları da olası gastrik sleeve komplikasyonlarıdır. Bunlara karşı ameliyat öncesinde yoğun önlemler alınmalı, ameliyat sonrasında da dikkatle takip edilmelidir. İnsan midesiyle ilgili en şaşırtıcı özellik zamanla genişleyebilmesidir. Bu da, gastrik sleeve geçirerek midesinin % 60’ı alınan bir hastanın kalan midesinin beslenme hatalarıyla zaman içinde genişleyebileceği anlamına gelir.

Eğer hasta ameliyat sonrası doğru beslenme ve egzersiz kurallarına uymazsa, ameliyattan sonra verilen kilolar kolayca geri alınabilir. Bu nokta, bu ameliyatı kolay ve garantili bir çözüm olarak gören tüm hastaların aklında tutması gereken bir durumdur. Ameliyata rağmen, kilo vermede ve korumada en önemli faktör sağlıklı bir yaşam tarzını geliştirmektir. Yeni bir metod olmakla birlikte, gastrik sleeve sonrası hastaların çoğunun kilolarının % 30-50’sini kaybettikleri gözlenmektedir. Bu kadar dramatik bir kilo kaybı da, besin eksiklikleri yönünden dikkatle takip edilmesi ve gerekirse desteklenmesi gereken bir durumdur.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Murat Üstün

Op. Dr. Murat ÜSTÜN, 1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1996 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Bu dönemde Türkiye’de yeni yeni başlayan laparoskopik cerrahi konusunda alanında uzman doktorlarla çalışması bu alandaki ilgisini arttırmıştır. 1996-1999 yılları arasında SSK Ankara İhtisas Hastanesi'nde transplantasyon kliniğinin kurulmasında aktif rol almış ve özellikle renal transplantasyon ve laparoskopik cerrahi alanında çalışmalar yürütmüştür. 1999-2001 yılları arasında SSK Zonguldak Bölge Hastanesi'nde çalışmış ve burada ilk laparoskopik cerrahi ünitesini kurararak ameliyathane modernizasyonu ve sterilizasyon prensiplerini çalışmalarında da uygulamıştı ...

Etiketler
Gastrik bypass
Op. Dr. Murat Üstün
Op. Dr. Murat Üstün
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube