Erkeklerde meydana gelen saç dökülmelerinin en sık nedeni erkek tipi saç dökülmesidir, diğer bir deyişle androgenetik alopesidir. Androjenik alopesi; genetik yatkınlığı olan kişilerde hormonların etkisi ile ortaya çıkan, her iki cinste de görülebilen ve saç kaybı ile seyreden bir hastalıktır. Genetik yatkınlıkta; 5-alfa redüktaz enziminin saçlı derideki dağılımı önemli bir belirleyicidir. Bu enzim sayesinde aktive olan hormonlar nedeniyle saç dökülmesi olur. Kalın, siyah kılların, açık renkli ve ince tipi kıllarla yer değiştirmesi görülür. Görülme sıklığı ilerleyen yaşla birlikte artar, ancak başlangıç yaşı ve ilerleme oranı değişkendir. Beyaz ırktaki erkeklerin %80’inde 70 yaş itibariyle saç dökülmesi vardır. Bu durum yaşla beraber çok sık görülen fizyolojik bir olay gibi algılanmasına rağmen yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemekte ve insanları medikal bir çare arayışına itmektedir. Günümüzde saç dökülmeleri ve tedavisi konusunda değişik yöntemler arayışı ortaya çıkmıştır.
Anrojenik saç dökülmesi tedavisinde amaç kıl folikülünün minyatürizasyonunu durdurmak ve saçların yeniden çıkışını ve saç şaft kalınlığını arttırmaktır. Güncel tedaviler hastalığın ilerleyişini durdurur ve az miktarda yeni saç çıkışı sağlar. Hastaların saç dökülmesi hakkında bilgilenme düzeylerinin artışı ile erken tanı ve tedavi şansı artmakta, hastalık nedeniyle oluşan psikososyal etkilerini azaltmaktadır. Saç dökülmesi olan kişilerin bu durumu benign bir durum olarak algılanarak tedaviye ihtiyaç duyulmasa da, bazı hastalarda yaşam kalitesinde belirgin bozulmaya yola açan psikolojik stres nedenidir. Tedaviye karar verirken kişi öncelikle durumun doğal ilerleyişi hakkında bilgilendirilmelidir.
MEDİKAL TEDAVİLER; Erkeklerde saç dökülmesi tedavisinde FDA tarafından onaylanmış 2 ajan vardır bunlar; topikal minoksidil ve oral finasterid tedavileridir. İki tedavi de saç büyümesini uyarıcı ve saç kaybını önleyici etki gösterir. Medikal tedavilerin saç dökülmesini durdurucu etkisi tedavi başlangıcından 3-6 ay sonra, görünür yeni saç çıkışını sağlayıcı etkisi 6-12 ay sonra ortaya çıkar.Maksimum etkinliğin sağlanabilmesi için aralıksız tedavi gerekir. Kişiler tedavi ile asla dökülmeden önceki saç yoğunluğuna ulaşılamayacağı ve tedavinin asıl amacının saç dökülmesinin ilerlemesinin önlenmesi olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.
CERRAHİ TEDAVİLER; Saç Transplantasyonu, saçın oksipital (ense) bölgeden alınarak saçsız verteks (tepe) veya frontal(ön) alana ekilmesidir. Modern tekniklerle %90’ı aşan greft sağ kalım oranları sağlanmaktadır. Modern saç ekimi 1930’lu yıllarda Japonya’da başlamış, önceleri punch şeklinde alınan greftlar kaş ve kirpik dökülmelerinde kullanılmıştır. Zamanla androjen dirençli oksipital alanın daha iyi bir donör olduğunun farkına varıldı. 1995’te Bernstein ve Rassman folikuler ünite transplantasyonunu bulmuşlar ve saç folikülleri 1-4 saç kılı içeren üniteler halinde transplante edilmeye başlanmıştır. Foliküler ünite transplantasyonunda donör kıllar 2 yolla alınabilir;
1)Foliküler Ünite Transplantasyonu (FUT) Genetik olarak dökülmeye dirençli saç köklerinin bulunduğu ense bölgesinden lokal anestezi altında, şerit şeklinde alınan saç kökleri, mikroskobik aletler altında doğal yapıları bozulmadan uygun tekniklerle, saç ve saç köklerini barındıracak şekilde 1-4’lü kümelere ayrılarak seyrelmiş ya da tamamen dökülmüş olan bölgeye ekilmektedir. Ensede saçların alındığı bölge, estetik cerrahi yöntemlerine uygun olarak dikilir. Bu yöntemin dezavantajı ense bölgesinde kalan çizgi şeklinde skardır.
2) Foliküler Ünite EkstraksiyonU (FUE) Foliküler ünite ekstraksiyonu yöntemi, saç köklerinin özel ince uçlu iğneler ile ense bölgesinden 1 mm’lik punch şeklinde tek tek alınarak seyrelmiş ya da tamamen dökülmüş olan bölgeye nakledilmesidir. Dikiş olmadığı için, skar oluşumu da söz konusu değildir. FUT yönteminden daha kısa zamanda iyileşme sağlamaktadır.
PRP; Platelet Zengin Plazma Platelet zengin plazma (PRP), 20’nin üzerinde büyüme faktörü içerir. PRP, kemik greftlerinde, diş implatlarında ve yara iyileşmesinde uzun zamandır kullanılmaktadır. Çalışmalarda saç ekimi sırasında saç köklerinin PRP ile implante edilmesinin saç ekiminin başarı oranını arttırdığını göstermiştir. Yapılan bilimsel bir çalışmada ince saçlı 26 hastanın 13'üne 2-3 hafta aralıklarla 5 kez PRP enjeksiyonu yapılmış, 13 hastaya da tuzlu su enjeksiyonu uygulanmış. Tedavi sonunda kıl kesitlerinde PRP yapılan hastalarda belirgin kalınlık gözlenmiş fakat kıl sayısında farklılık bulunmamıştır. Bu çalışma saç kalitesinin artırılmasında PRP'in kullanabileceğini düşündürmektedir.