Geçenlerde DİVA’ya sivilce ve sivilceli cildin bakımı ile ilgili genel bir yazı yazmıştım. Bazı okurlar akne ve izlerinin tedavisi için de biraz bilgi vermemi rica ettiler. Akne konusu yazmakla bitecek gibi değil! Bilimsel yayınlarda, dünya nüfusunun % 85’inin bu dertten muzdarip olduğu söyleniyor. Benim izlenimim de bunu doğruluyor çünkü hastalarımın önemli bir çoğunluğu, akne sorunuyla başetmeye çalışırlar. Zaten akne, dermatolojinin en fazla uğraştığı ve en fazla araştırma yaptığı konulardan biridir. Buna rağmen ciltteki bu dengesizliğin neden oluştuğu, tam olarak keşfedilememiştir. Nedeni tam olarak bilinmese de, hastalığın seyri çok iyi bilindiği için, tedaviler gayet başarılı sonuçlar vermektedir.
Sivilce tedavileri genellikle topical (haricen sürülen) ve ağızdan alınan ilaçlarla yürütülür. Son yıllarda, yeni bir ışık tedavisi olan FOTO Rejuvenation da bu konuda yeni olanaklar sağlamaktadır.
Haricen yapılan kimyasal tedavilerin en başında, çeşitli hidroksi asitlerle yapılan peeling’ler gelir. Hidroksi asitler değişik bitkilerden, meyveler, zencefil, şarap, şeker kamışı, domates suyu ve süt gibi gıda maddelerinden elde edilir. Bu tedavi cildin en üst tabakasında birbirine bağlanan hücreleri ayırır, tıkanan gözenekleri açar.
Hidroksi asitlerle sonuç alınamadığında, benzol peroksit karışımları veya sentetik bir A vitamini türevi olan Tretinoin tedavisi denenir. Bazı durumlarda, antibiyotik alınması önerilir. Kimi hastalar için hormon tedavisi gerekli olabilir.
Şiddetli durumlarda Izotretinoin (Roacuttane) tavsiye edilebilir. Bu son derece etkili bir tedavidir ancak yan etkileri düşündürücü olur. Özellikle kistik aknelerde çok başarılıdır. İzotreitonin tedavisi uygulanabilen hastaların yaklaşık %69’u, akneden tamamen kurtulurlar.
Kistik aknelere, bazı durumlarda cerrahi müdahale yapılır. Cryoterapi, intralezyonal steroidler gibi diğer tedavi çeşitleri de kullanılır.
Öte yandan Mezoterapi hiç gözardı edileyecek bir yöntemdir. Mezoterapi sırasında, deri altına A vitamini, C vitamini ve antibiyotikler enjekte edilir. Antibiyotik ve A vitamini doğrudan doğruya sivilceleri tedavi eder. C vitamini ise hücre yenilenmesini hızlandırarak iz kalmasını önler.
Ağızdan A vitamini ve çinko alınması tüm tedavi yöntemlerini destekler.
Son yıllarda, akne tedavilerine “ FOTO Rejuvenation” adı verilen yeni ışık tekniği de eklenmiştir. Bu yöntemle, cilt altına sarı ışık gönderilir. Cildin bu şekilde uyarılması, kollajen dokusunu arttırır ve sivilceyi oluşturan mikroplara karşı savunma sistemini harekete geçirir. Böylece mevcut sivilceler tedavi edilirken , vücut direnci de artar ve yeni oluşumlar önlenir.
Tabii tüm bu tedaviler içinde hasta için en doğru olanı sadece cilt doktoru seçebilir. Yöntemler birbiri ile kombine edilebileceği gibi, her biri bazı diğer koşulların ve yan etkilerin dikkate alınmasını gerektirir. Kimisi cildi kurutur, kimisi allerjik reaksiyonlara yol açabilir. Yukarıda sayılan tedavilerin çoğu güneşten korunmayı gerektirir. Tüm bu nedenlerle, akne tedavisi ancak bir dermatoloğun kontrolünde yürütülebilir.
Bu haftalık bu kadar, gelecek hafta akne izlerini gidermekle ilgili olanaklardan bahsedeceğim.
Hoşçakalın,