Erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu)

Erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu)

Cinsellik yaşamımızın var oluşumuzun olmazsa olmazı. Sağlıklı cinsel yaşam mutluluğumuzun sihirli anahtarı. Dini ve kültürel davranışlarımızdan dolayı cinsellik halen kapalı bir kutu. Asırlardan beri cinsellik üzerine birçok araştırmalar yapılmış çeşitli bitkisel ilaçlar denenmiş, bir çok operasyonlar geliştirilmiş. Günümüzde gerek geliştirilen ilaçlar, gerekse yapılan güncel tedaviler ve operasyonlar ile bu sorunun tamamen ortadan kalkabileceğini rahatlıkla söyleyebiliz. Detaya girmeden önce sertleşme sorununu (Erektil disfonksiyon) nasıl tanımlamalıyız? 1992 yılından beri bilimsel ortamda “iktidarsızlık” kelimesini kullanılmamakta, çünkü erkeğin cinsel “iktidarını” kaybetmesi sadece cinsel organının sertleşmemesini değil, bunun yanında erken boşalma sonucu eşini tatmin edememesi veya stresli yaşamı yüzünden isteğini kaybetmesi gibi farklı nedenlere de bağlı olabilecek karmaşık bir ikili ilişki sorununa işaret etmekte.

Bu yüzden “memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik” olarak tanımlanabilecek bu durumu “sertleşme bozukluğu” veya “erektil disfonksiyon” olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. Erektil disfonksiyonun sebepleri norojenik, hormonal,damarsal, geçirilmiş operasyonlar veya psikojen olabilmektedir. Bazı sistemik hastalıklar diabet, yüksek tansiyon, obezite, organik kaynaklı empotansa sebep olabilmektedir.Özellikle obezite diğer sistemik hastalıkları ve hormon profilini etkileyerek, organik kaynaklı empotansa sebep olmaktadır. Kalp damarlarımızı etkileyen her türlü sistemik hastalık aynı zamanda penil vasküler yapıyı da etkilemektedir. Ülkemizde yapılan araştırmalara göre 40 yaşın üstündeki erkeklerin en az 1/3 ünde hafif orta veya ağır sertleşme sorunu yaşadığı tespit edilmiştir Hastalığın teşhisi hastanın üroloji uzmanına gelmesi ve hastanın şikayetlerinin dikkatlice dinlenmesi ile başlar, deneyimli bir üroloji uzmanı hasta ile detaylı konuşma esnasında hastalığın sebebini en başında tahmin edebilir. Yapılacak detaylı muayene biokimyasal ve hormonal değerlendirme ile sistemik hastalıklar kolayca tanınabilir. Uyku esnasında penil değerlendirme vasküler yapı hakkında detaylı bilgi verir.Hastanın gece uyurken ve sabah uyandığında penisinin sert olması damarsal yapılarda ciddi bir sorun olmadığını gösterir.Gereken durumlarda özellikle cerrahi girişim düşünebileceğimiz hastalarda Radyolojik değerlendirme ile vasküler ve penil anatomik yapıya ait sebepler kolayca ortaya konabilir

Vasküler yapıya ait değerlendirme renkli doppler ultrasonografi ile yapılmaktadır. Hastada tespit edilen hafif ve orta derecedeki sertleşme sorunları sistemik nedenlerin tedavisi, hormonal destek tedaviler, ve daha da önemlisi PDE 5 inhibitörleri dediğimiz, ülkemizde birçok ticari çeşitleri bulunan ilaçlarla kolayca tedavi edilebilmektedir. Yakın bir zamana kadar bu aşamadan sonra hastalarımıza cerrahi tredavileri önermekte idik.Ancak özellikle son 5 seneden beri cerrahi öncesi yapılması gereken yeni bir tedavi ortaya çıkmıştır.Avrupa üroloji birliğinin tedavi klavuzlarında da yer alan bu tedavi ESWT Tedavisidir.

PENİSE ESWT (ŞOK DALGA TEDAVİ) UYGULAMASI

Butedavi ile penisin yorulmuş yıpranmış olan vasküler yapısı tedavi sonrası bölgeye göç eden kök hücrelerin etkisi ile ereksiyonda etkili olan düz kasların kalitesinin ve sayısının artması prensibine dayanmaktadır. Bu tedavi cerrahi uygulamadan önceki son seçenektir. Kimi araştırmalarda şok dalga tedavisi ile birlikte medikal tedavinin uygulanmasının başarıyı ve etkinin kalıcılığını arttırdığı iddia edilmektedir.Bu tedavinin ereksiyon sorunu dışında peniste sonradan gelişen ve şekil bozukluğuna neden olan PEYRONİ Hastalığının tedavisinde de yeri olduğu not edilmelidir. Sertleşme sorununda ilaç tedavilerinin, diğer konservatif tedavilerin ve şok dalga tedavisinin başarılıolamadığı, vasküler veya nörolojik sebepler ile yeterli ereksiyonun sağllanamadığı durumlarda artık cerrahiden söz etmek gerekir. Cerrahi tedavide 3 başlıktan bahsetmek gerekir. Bunlardan birincisi doğuştan veya daha sonra peyroni gibi hastalıklar nedeni ile gelişen cinsel fonksiyonu engelleyen şekil bozukluklarının düzeltilmesi rekontruktif cerrahi. Bu cerrahide eğriliğe veya defornasyona sebep olan kısım plikasyon dediğimiz teknikle düzeltilerek veya çıkarılarak yerine vucut dışından genellikle de kişinin kendisinden alınan (yama-greft) dokular ile şekil bozuklukları başarılı operasyonlar ile düzeltilmektedir. İkinci grup operasyonlar penisin damarsal sisteminin yeniden yapılması. Burada arteriel sistemin yeniden düzenlenmesi çok fazla yapılmamaktadır. Ancak venöz sistem yetmezliklerinde penise gelen kanın geriye kaçmaması yeterli ereksiyonun sağlanması için yapılan operasyonlardan başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Üçüncü grup cerrahide yapılan tetkik ve tedaviler sonucunda yeterli ereksiyonu hiçbir şekilde sağlanamayan hastalarfda uyguladığımız halk arasında mutluluk çubuğu olarak tanımlanan penil protez operasyonlarıdır. Penil protez seçimi kişinin yaşına mental ve sosyal durumuna birazda ekonomik durumuna göre planlanmaktadır. Fazla yaşlı olmayan, mental fonksiyonları iyi ,çalışma ve sosyal hayatta aktif olan hastalarımızda öncelikle 3 parçalı protezleri tercih etmekteyiz. Bu protez ilişkiye girilmek istendiğinde penisi ereksiyon haline getirmekte, ilişkiden sonra söndürülerek penis normal saklanabilir şekline dönmektedir.

Tek parçalı protezlerimizi yaş olarak biraz ileri, mental fonksiyonları az veya azalma ihtimali olan, el becerileri azalabilecek hastalarımızda tercih etmekteyiz. Bu protez uygulandıktan sonra penis sürekli ereksiyon halinde kalmakta ancak hastalar penislerini yukarı doğru karınlarına yaslayarak veya aşağı bükerek saklamakta ilşikiye girmek istediklerinde dik hale getirmekteler. Gerek tek parçalı gerekse çok parçalı protez uygulamaları deneyimli ellerde penis alt kısmında yapılan ve sonradan hiçbir iz kalmayan 3-4 cm’lik kesilerden rahatça yapılabilmekte, hastalar 1 veya 2 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilmekteler. Hastalarımız 4 veya 6 hafta sonra aktif cinsel yaşamlarına dönebilmektedir. Protez uygulaması sonrası sağlıklı bir ilişkide yaşanan tüm hisler orgazm ve ejekülasyon eksiksiz yaşanmaktadır. Tüm bu uygulamalar hastanemizde başarı ile yapılmaktadır.

Bu makale 16 Haziran 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Ramazan Faruk Yerlioğlu

Op. Dr. Faruk YERLİOĞLU, tıp eğitimini 1980-1986 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1989-1994 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve Üroloji Uzmanı olmuştur. 

1994-2007 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Üroloji Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı olarak görev yapmış olan Op. Dr. Faruk YERLİOĞLU, 1997 yılından beri Ürorad Üroloji Ve Radyoloji Merkezi'nde ve 2007 yılından beri Özel Rumeli Hospital'da hastalarını kabul etmektedir.

Op. Dr. Faruk YERLİOĞLU, Türk Üroloji Derneği, Türk Androloji Derneği, Türk Endoüroloji Derneği ve Avrupa Üroloji Derneği üyesidir.

Etiketler
Sertleşme sorunu
Op. Dr. Ramazan Faruk Yerlioğlu
Op. Dr. Ramazan Faruk Yerlioğlu
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube