Dudak damak yarıkları sıkça sorulan sorular

Dudak damak yarıkları  sıkça sorulan sorular

Dudak- damak yarıkları sık görülen doğumsal anomalilerdendir. Gebeliğin ilk 12-13. haftasında teratojenik (anomali oluşumuna neden olan toksik maddeler ve çevresel etkenler) etkilere maruz kalma sonucu gelişebilir. Dudak yarığı 700, dudak-damak yarığı 1500 ve saf damak yarığı 2000 doğumda bir izlenir. İzole dudak yarığı erkeklerde, izole damak yarığı kızlarda daha çok görülür.

Dudak – damak yarıkları hangi sebeplerle oluşmaktadır:

Hem genetik hem de çevresel fakörlerin dudak-damak yarıklarının nedenleri arasında rol oynadığı düşünülmektedir. Ortaya çıkmalarında kalıtımın rolü olsa da otozomal dominant ya da resesif bir kurala bağlı olarak geçmezler.

Çevresel etkenler incelendiğinde; gebelik sırasında annenin sigara ve alkol kullanması, hamilelik sırasında geçirilen kızamıkçık enfeksiyonu, A vitamini fazlalığı veya eksikliği, annede şeker hastalığı ve annenin hamilelik esnasında kullandığı steroid, salisilat, aminopterin ilaçları gibi çeşitli etmenlerin dudak- damak yarığı gelişiminde rol oynadığı gösterilmiştir. Başka bazı anomalilerin oluşmasını önleyen folik asit dudak-damak yarıklarında da etkilidir. Hamilelik öncesi 2 ay ve hamilelik başlangıcından sonraki 3 ay boyunca folik asit içeren multivitamin preparatları alan annelerin çocuklarında dudak-damak yarık gelişme riski %25 – 50 arasında azalmaktadır.

Ayrıca anne-baba akrabalığı yönünden incelendiğinde hastaların ortalama % 22-27’sinde anne-baba akrabalığına rastlanmaktadır.

Dudak – damak yarıkları ile ek anomali ve sendromlar görülebilir mi:

Dudak-damak yarıklı olan hastalarda en sık görülen malformasyon el parmağı anomalileridir. Bunlardan başka sıklık sırasına göre böbrek, yüz görünüm anormallikleri, trizomiler, hemofili, beyin ve kalp anormallikleri gelmektedir. Bu sebeplerden dolayı, dudak-damak yarıklı bebeklerde özellikle yukarıda sözü edilen organlar ve bütün vücut ek anomali açısından fizik muayene ve ultrason ile incelenmelidir.

Dudak – damak yarıklı bebekler anne karnında tespit edilebilir mi:

Dudak-damak yarığı gebeliğin ikinci üç aylık döneminde %100 doğruluk payı olmamakla birlikte ultrason ile tespit edilebilmektedir. Böylelikle dudak- damak yarıklı bebek aileleri kendilerini bekleyen zorlukları bütün yönleriyle daha doğum gerçekleşmeden öğrenme şansını yakalayabilirler. Bu konuda çocuk hastalıkları uzmanları, plastik cerrahlar, aile hekimleri, pratisyen hekimler, diyetisyenler ve hemşirelere büyük sorumluluk düşmektedir. 

 

Dudak – damak yarıklı çocuklarda beslenme:

Dudak-damak yarıklı bebeklerin karşılaştıkları birçok problem arasında en önemli çözülmesi gereken düzenli ve sürekliliği olan bir beslenme şeklinin sağlanmasıdır. Damak yarığı olan bebekler beslenmeyi tolere etme açısından normal bebeklerden farklılık gösteririler. Bu nedenle, böyle bir bebeğe sahip olan anne ve babalar ilk defa karşılaştıkları bu durumda olumlu önerilere ihtiyaç duyarlar. Eğer bebek gelişimi ile ilgili bir olumsuzluk olursa ailede suçluluk, yetersizlik duygusu ve panik ortaya çıkacaktır.

Not: Amerika Birleşik Devletlerinde, dudak-damak yarıklı kişiler ve bunların ailelerinin dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulmuş “Wide Smiles Organization” adında profesyonel danışmanları da içeren resmi bir kuruluş bulunmaktadır. Türkiye’de bu iş Çocuk Hastalıkları Uzmanları, Plastik Cerrahi Uzmanları ve konu ile karşılaşan bütün hekim ve hemşirelere düşmektedir. Beslenme ile ilgili bilgiler önemli olduğundan ayrıntılı olarak ikinci bir makalede ele alınacaktır.

Dudak – damak yarıklı hastalar ne zaman ameliyat edilirler:

Damak yarıklı bebeklerde, doğumu takip eden 1. – 2. haftalarda cerrahi öncesi ortodontik tedavi başlanmalıdır.

Sadece damak yarığı olan bebeklerdeki onarım için genellikle kabul edilen tedavi yaşı 18 ay civarıdır. Çocuk konuşmadan önce tedavi şarttır. Son yıllarda bazı merkezlerde, çocuğun anlamlı kelimeler çıkarmaya başladığı 12 ay civarında da ameliyat yapılmaktadır.  Ancak bunun sonuçları ile ilgili yeterli literatür henüz mevcut değildir.

Damak yarığı ameliyatlarındaki amaç sadece bir deliğin kapatılması değil, aynı zamanda dişlerin normal çıkması, konuşmanın normal olması, işitmenin normal olması, çiğnemenin ve yutmanın normal olmasıdır. Bu nedenledir ki, damak yarığı onarımında çok sayıda bilim dalının adı geçmektedir. Aynı ameliyatta, tekrarlayan otitis media (orta kulak iltihabı) ataklarının önlenmesi amacıyla Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından havalandırma tüpü takılmaktadır.

Dudak yarığı ameliyatları ise bebek 10-12 haftalık olunca yapılmaktadır. Bu yaşa gelmesine rağmen hemoglobini 10g/dl’den az, ağırlığı 4.5kg’dan az olan bebekler ve enfeksiyon bulgusu olan bebeklerde ameliyat ertelenmelidir.

Eğer dudak yarığına alveol (dişeti kısmı) yarığı da eşlik ediyorsa dudak onarımı ile birlikte bu bölge de aynı ameliyatla kapatılmaktadır. Ayrıca bu bölgedeki kemiğin gelişmesi için ortodontik tedaviyi takiben 7 – 8’li yaşlarda kemik greftlemesi (genellikle iliak kemikten alınan kansellöz kemik greftleri ile) yapılmaktadır.

Dudak-damak yarığı olarak tanımlanan anomali, sadece dudak ve/veya damak yarığı ile kısıtlı kalmayıp aynı zamanda yarık olan yüz tarafını da etkilemektedir. Burnun yarık bölgesinde olan kısmı ve yanak bölgesi kemikleri, normal olan tarafa göre daha az gelişmektedir. Bunların nihai tedavisi kemik ve kıkırdak gelişiminin tamamlandığı 18 yaş civarında yapılmaktadır.

Ameliyat komplikasyonları:

Erken dönem komplikasyonları olarak dikiş hattında açılmalar olabilir ki bu en çok düşme sebebiyle olmaktadır. Fistül adı verilen bu komplikasyonun tedavisi yine cerrahi ile mümkündür ve oldukça zordur. Çocukların günlük hareketleri bu sebeple ebeveynleri tarafından azami dikkatle izlenmelidir.

Kanama ve fleplerin (onarımda kullanılan dokular) kanlanma problemi diğer erken dönem komplikasyonlarındandır.

Geç komplikasyonlar arasında, asimetriler, ıslık çalan ağız deformitesi ve izdeki belirginlikler sayılabilir.

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Türker Özyiğit

Op. Dr. M. Türker ÖZYİĞİT, 1974 yılında Kocaeli’nde doğmuştur. 1992 yılında İstanbul İSTEK Özel Kaşgarlı Mahmut Lisesi’nde lisans öncesi öğrenimini bitirmiştir. 1993 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanarak tıp eğitimine başlamıştır. 1995-1996 yılları arasında Genetik Anabilim Dalı’nda deneysel bir çalışmada görev almış, 1996 yılında İspanya’ya giderek Hospital General “Gregorio Marańon”’da genel cerrahi stajı yapmış ve 2000 yılında tıp eğitimini tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. 1 yıl boyunca çeşitli özel kliniklerde pratisyen hekim olarak çalıştmasının ardından 2001 yılında İstanbul Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dalı'nda ihtisasına başlamıştır. 2007 yılında Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitiminin hemen ardından Elazığ Asker Hastanes ...

Etiketler
Yarık damak
Op. Dr. Türker Özyiğit
Op. Dr. Türker Özyiğit
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube