Doğum kontrol hapları kime, ne zaman ve ne süreyle verilmelidir?

Doğum kontrol hapları kime, ne zaman ve ne süreyle verilmelidir?

Kombine oral kontraseptif haplar hem kadınlık hormonu olarak bilinen estrojen, hem de yumurtlama hormonu olarak bilinen progesteron içeren ilaçlardır.

Düzenli adet gören kadınların yumurtalıklarından salgılanan estrojen ve progesteron hormonları ile benzer bir hormonal denge sağlarlarsa da farkları, hap içindeki hormonların sentetik olmaları ve çok düşük dozda hormon içerseler de yine de hap kullanmayan kadınlardan daha yüksek kan hormon düzeylerine sebep olmalarıdır.

En yararlı kullanım alanları, kadınların istemedikleri sürece gebe kalmalarını engellemektir. Bırakıldıklarında gebe kalma işlevi hemen geri döner.

Rahim içi araçlara benzer şekilde en etkili iki korunma yönteminden birisidir. Haplar daha çok hiç doğum yapmamış genç kadınlarda ve 40 yaşın altında önerilirken rahim içi araçlar en az bir doğum yapmış ve uzun seneler gebeliği erteleyecek kadınlarda tercih edilir. Her 2 yöntem de hiç ara vermeden yıllar boyu kullanılabilirler. Yapılan en büyük hekim hatalarından birisi, vücudu veya rahimi dinlendirmek gibi nereden çıktığı belli olmayan bir safsata ile belirli aralıklarla hapa veya rahim içi araca ara vermektir ki çoğu zaman gereksiz yere verilen bu arada istenmeyen gebelikler olur. Kadın ya istenmeyen gebeliği aldırmak için cerrahi girişimin ya da istemediği gebeliği doğurmanın tehlikelerine maruz bırakılır. On yıllardır gebelikten korunmak amacıyla ülkemizde en çok kullanılan geri çekme yöntemi ise aslında bir doğum kontrolu yöntemi bile değildir ve geri çekme ile kaza gebeliği oranları çok yüksektir.   

Her 2 yöntemin de bazı yan etkileri vardır. Hapların içerdikleri sentetik hormonların kan damarlarında pıhtılaşmayı artırıcı etkileri nedeniyle kendilerinde veya birinci derecede akrabalarında damar tıkanıklığı geçiren ve yaşı ileri olan kadınlara verilmemelidir.

Rahim içi araçlar ise üreme organlarında enfeksiyon geçirenlerde kullanılmamalıdır. Yan etkilerden korkarak her 2 yöntemi de reddeden kadınlar ise istemedikleri gebeliğin ve doğumun risklerini kabul etmek zorundadırlar. Gebelik ve doğum gerek artan pıhtılaşma gerekse kanama, enfeksiyon gibi istenmeyen olaylara çok daha fazla neden olurlar. Dolayısıyla istenmeden yaşanan her gebelik ve doğum, hap ve rahim içi araca göre kadının sağlığı için çok daha tehlikelidir. Bir diğer deyişle, her bir tekrarlanan annelik, kadınların kendi hayatlarını tekrar tekrar tehlikeye atmaları demektir.

Düzensiz adet kanamaları için doğum kontrol hapları

Hapların gebelikten koruma yanında adet ağrılarını gidermek, kanama miktarını azaltmak gibi kullanıldıkları sürede kısa dönem yararları da vardır. Türkiye’de gebelikten koruma amacından daha fazla kullanım alanı adet kanamalarını düzene sokmaktır. Adet kanamalarını ayda bir düzenli yapan yumurtlama işlevidir. Estrojen kadına özgü vücut hatları dahil kadınlık özelliklerini oluşturan, adet kanamalarını sağlayan, ayrıca kemikleri, kalp ve damar sistemini koruyan son derece yararlı bir hormon iken, tek başına salgılanması durumunda rahim zarında ve meme bezlerinde kalınlaşma, vücutta şişkinliğe yol açma gibi olumsuzluklara da neden olabilirler. Yararlı etkileri korurken zararlı etkileri önleyen hormon ise yumurtlama hormonu yani progesterondur. Bu iki hormon birlikte ve düzenli şekilde salgılanmaları halinde her ay düzenli adet kanamaları olur. Estrojen zararlı değil sadece yararlı etkilerini gösterir ve böylece kadının sağlığı korunur. İstendiği zaman da gebe kalınabilir.

Uzun aralıklarla örneğin 2-3 ayda bir adet kanaması olan kadınlar yumurtlama olmadığı için isteseler bile gebe kalamazlar. Bunun için yumurtlama tedavisi olmaları gerekir. Bundan daha önemlisi, 1 aydan sonraki adetsiz süre uzadıkça yukarıda anlattığım estrojenin tek başına etkisi nedeniyle kansere kadar gidebilen hastalık risklerine maruz kalırlar. Aynı tehlike, kırklı yaşlarda menopoz öncesi düzensizleşen adet dönemlerinde de geçerlidir. İşte bu durumlarda hekimler sıklıkla doğum kontrol hapı vererek düzeni kurmayı tercih edebilirler.

Haplar hem hekim için kullanım tarifi hem de kadınlar için kullanımları kolay ilaçlardır. Kutu bitene kadar her gün hap yutup, bitince yeni kutuya başlayana kadar 1 hafta ara vermek pratik bir yaklaşımdır. Gebelikten korunmak isteyen genç kadınlar için son derecede yararlıdırlar. Oysa gebelikten korunmak için değil de adet kanamalarını düzenlemek için hap kullanıldığında durum biraz farklıdır. Buradaki asıl amaç tek başına salgılanan estrojenin zararlı etkilerini  dengelemektir. Eksik olan ve estrojenin doku kalınlaştırıcı etkisini dengeleyecek olan progesteron olduğuna göre gereken, progesteronun dışarıdan verilmesidir. Doğru olan, adet kanamasının olmadığı örneğin her 1,5 ayda bir sadece 10 gün ağızdan hap olarak progesteronun verilmesi iken çoğu zaman yapılan, 1 aylık doğum kontrol haplarının önerilmesidir.

Bu durumda kadının dolaşımında zaten kendisinin ürettiği estrojen hormonu var olduğu halde bir de dışarıdan doğum kontrolu hapının içindeki estrojen ile gerekenin çok üzerinde hormon yüklenmektedir. Özetle, gebelik istemeyen ve adetleri gecikerek olan kadınların bu durumları bir sağlık sorunudur ve kesinlikle kendi haline terk edilmemelidir. Aynı bağlamda doğum kontrol hapları verilerek aşırı ve gereksiz estrojen yüklemek yerine sadece kısa süreli progesteron verilmesi esas olmalıdır.

Polikistik over sendromu (PCOS) olgularında doğum kontrolu hapı kullanılması

PCOS aşırı kıllanma, adet düzensizliği ve kilo fazlalığı ile birlikte görülen bir hormon bozukluğu durumudur. Gebe kalmak isteyenlerde yüksek olan erkeklik hormonu baskılanarak yumurtlama tedavisi ile başarılı şekilde tedavi yapılabilir. Gebe kalmak istemeyenlerde ise riskler, yukarıda anlatıldığı gibi tek başına salgılanan estrojenin doku kalınlaştırıcı etkisidir.

Ayrıca istenmeyen kılların ve yağlı, sivilceli cildin kozmetik olarak tedavisi gerekir. Ek olarak bu genç kadınlarda şeker hastalığına yatkınlık, damar hastalıkları, artmış pıhtılaşma gibi riskler de vardır.

Türkiye’de PCOS tanısı çoğu kez yanlış şekilde ve sadece ultrason ile yumurtalıklara bakılarak yapılmaktadır. Oysa hormonal bir hastalık olan PCOS’in tanısı ultrason ile değil kan hormonlarına bakılarak konulur.

Sıkça uygulanan tedavi, bu genç kadınlara da doğum kontrol hapı verilmesi şeklindedir. Oysa zaten kan dolaşımında var olan estrojene ek olarak bir de doğum kontrol haplarının içindeki estrojen, çok yüksek hormon düzeylerine yol açabilir.

Gerekmediği halde aşırı estrojen yüklemenin başta pıhtılaşma ve damar tıkanıklığı gibi risklere yol açacağı unutulmamalıdır. Sadece eksik olan progesteronun daha uzun aralıklarla ve daha kısa süre verilmesi yeterlidir.

Yumurtalık kistlerinin tedavisi için doğum kontrol hapları

Ülkemizde en çok yapılan tedavi hatalarından birisi de basit, kendiliğinden zaten kaybolacak kistler için hap verilmesidir. En fazla 2 adet dönemi bekleyerek kendiliğinden kaybolacak kistler için doğum kontrol hapları ile kadınlara gereksiz hormon yüklemek hem zararlı hem de gereksizdir.

Menopoz öncesi adet düzensizliklerinde doğum kontrol hapları

Kırklı yaşların sonlarına doğru adet kanama aralıklarının önce sıklaşıp sonra da uzaması, menopoz öncesi beklenen bir durumdur. Adetler daima önce düzensizleşip daha sonra tamamen kesilir ve menopoz ortaya çıkar.

Bir kaç ayda bir adet kanamalarının olduğu bu süreç bazen yıllarca sürebilir. Aynı şekilde estrojen yapımı sürdüğü halde yapılmayan ve eksik olan hormon progesterondur.

Doğum kontrol hapları kırklı yaşlarda sakıncalı oldukları gibi eksik olan progesteronun tek başına dışarıdan verilmesi doğru yaklaşım olmalıdır. Aralıklı olarak 10 gün süre ile verilmesi gereken progesteron tedavisi menopoz olana yani adetler tamamen kesilene kadar sürdürülmelidir.

Endometriosis  ve buna bağlı pelvik ağrı durumunda doğum kontrolu hapları

Endometriosis estrojen hormonu ile uyarılan bir hastalıktır. Çok şiddetli ağrıya ve gebe kalamamaya neden olabilir. Gebe kalmayı istemeyen ve asıl sorunu ağrı olan kadınlara doğum kontrol hapı verilmesi etkili ve uzun yıllardır uygulanmakta olan bir tedavidir. Oysa estrojen hormonunun uyardığı bir hastalığın tedavisi için içeriğinde estrojen bulunan doğum kontrol haplarının verilmesi amaca ters etkiler yapabilir.

Güncel ileri teknolojiler ile pek çok farklı tedavi yöntemleri dururken hala doğum kontrol hapı önerilmesi yerine örneğin tek başına progesteron etkili ilaçlar daha uygun seçeneklerdir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Kutay Biberoglu

Prof.Dr Kutay BİBEROĞLU, T.E.D Ankara Kolejini bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini (HÜTF) üstün başarı ile tamamladı ve Tıp Doktoru oldu. HÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda (Kadın Doğum AD) Araştırma Görevliliği yaparak 1977 de Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığını aldı. 1977-1981 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri Michigan Eyaleti Wayne State Üniversitesi Tıp Fakültesi William Beaumont Hastanesinde üreme endokrinolojisi ve infertilite, Texas Üniversitesi Tıp Fakültesi, Houston, Texas’ta Üreme Biyolojisi eğitimleri aldı. Aynı zamanda Wayne StateTıp Fakültesi, Detroit, Michigan, Kadın Hast. ve Doğum Asistan ve Stajyer (4.Sınıf) Tıp öğrencileri Teorik ve pratik eğitimlerinde öğretim görevliliği (Lecturer) ; Oakland County, Michigan Aile Planlaması Kliniğinde ve Bölge Ruh Hastalıkları kliniğinde ...

Etiketler
Endometriosis
Prof. Dr. Kutay Biberoglu
Prof. Dr. Kutay Biberoglu
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube