Dizde Kıkırdak Hasarı

Prof. Dr. Yakup Yıldırım
Prof. Dr. Yakup Yıldırım
4 Ocak 2018511 görüntülenme
Randevu Al
Dizde Kıkırdak Hasarı

Kemikleri kaplayan kıkırdağın incelmesi, ya da zamanla komple yok olması, kemiklerin birbirine sürtmesine neden olmakta. Bu sürtüşmeden dolayı kemikler zamanla aşınır ve bu ağrıya sebep olur.

ücüdumuzda üç tip kıkırdak bulunmakta: artiküler ve hiyalin (eklemleri kaplayan doku), fibröz kıkırdak (minisküs) ve elastik kıkırdak (kulakta bulunan). Her kıkırdak tipinin kendine özel yapıları vardır. Hiyalin kıkırdakta damar sistemi bulunmamakta ve bu yüzden kendini yeniliyememekte. Hiyalin kıkırdak kondrosit hücrelerinden oluşmakta.

Kıkırdak eklemlerde olan sürtüşmeyi önlemekte ve aynı zamanda şoku absorbe etmekte.

Kıkırdağın iskelesi kollajen ve proteoglikanlardan ve oldukça organizedir. Kıkırdağın %65-80i sudan oluşmakta.

Kemikleri kaplayan kıkırdağın incelmesi, ya da zamanla komple yok olması, kemiklerin birbirine sürtmesine neden olmakta. Bu sürtüşmeden dolayı kemikler zamanla aşınır ve bu ağrıya sebep olur. Kıkırdak kemiklerin arasında, burunda, kulakta, kaburga, diz, dirsek, bilek, omurga, kalçada bulunur. Kemiğe göre daha yumuşak bir dokuya sahiptir ama kasa göre ise daha sert ve daha az oynaktır.

Günümüzde en çok kıkırdak hastalıkları dizde rastlanmakta. Ayrıca ilerleyen yaşlarda ise kalça kemiğinde de kırkırdak deformasyonu görülmekte.

Neden?

Travma sonucu, düşme, travmatik spor kazaları, zamanla aşınmadan dolayı kırkıdak hastalıkları ortaya çıkar.

Semptomları nedir?

Hastalarda genelde eklemde şişlik ve ağrı olur. Ağrının derecesine göre hasta akviteye devam edemeyebilir. Mekanik bir dejenerasyon söz konusu ise, hasta ekleminde sertlik, hararektte zorlanma, şişlik ve ağrı hisseder.

Tedaviler

Ameliyat ne zaman gereklidir?

Vücüt hasar gördüğünde, anzimler salgılanır ve bu anzimler hasar görmüş dokuya daha da zarar verebilirler. Kırkıdağa gelen hasar eğer kemiği etkilememiş ise, kıkırdak kendiliğinden iyileşemez. Kemiğin etkilendiği travmalarda ise, yerine gelen kıkırdak eski fonksyonları yerine bazen getirememekte. 2cm’den küçük hasarlar iyileşebilme kapasitesine sahiptirler.

Bu tür hasarlarda artroskopi uygunlanabilmekte. Artroskopi kemiği delerek, kan akımını hızlandırıp, iyileşme prosesini hızlandırmakta. Daha ufak hasarlar semptomsuz oldukları için ameliyat gerekmemekte.

Daha büyük hasarlarda ise, kıkırdak transplantasyonu gerekebilmekte.  Osteoartrit hastalarında ise, ameliyat dışında hastalara fizik tedavi, yaşam biçimlerini değiştirme, ağızdan ya da lokal enjeksyon ilaçları öneriliyor. Çok ilerlemiş vakalarda ise protez önerilmekte. Tibya veya femoral osteotomisi (eklem yerindeki kemiği kesme operasyonu) semptomları azatabilmekte ve total eklem protezi ameliyatini geciktirmekte.

Cerrahi Sonuçlar:

Artroskopi tedavi yöntemi eklem bölgesine sokulan kamera sayesinde o bölge incelenir. Bu sayede cerrahi müdahale de kolayca yapılır.

Artroskopi mikrofraktür tekniyle bu kamera yöntemiyle yalancı kıkırdak oluşturulur.

Otolog kondrosit implantasyonu

Bu teknikle iki aşamadan oluşmakta. Öncelikle hastadan sağlıklı kıkırdak dokusu elde eldiliyor. Bu aşama artoskopi sayesinde gerçekleştiriliyor. Laboratuvarda daha sonra alınan dokudaki kondrositler coğaltılıyor.

Kondrositler hazır olduklarında ameliyatla yerlestiriliyor. Bu teknik genç yaşta olan hastalar ve tek ve 2cm den ufak olan yaralanmalar için uygun olmakta.

FDA onaylı tek hücresel tedavi uyguluması Carticel (Genzyme), başka tedavi yöntemleriyle iyileşemeyenler için uygun olmakta.

Osteokondral otogreft transplantasyonu

Bu teknikle kıkırdak dizin bir bölümünden başka bir bölümüne transferidir.

Osteokondral alogreft transplantasyonu

Eğer kıkırdak hasarı çok büyük ise ve kıkırdak başka bir bölgede alınamyorsa, gereken doku kadavradan alınıyor. Laboratuvarda sterilize edilip nakil için hazırlanıyor. Alogreft otogrefte göre daha büyüktür.

Etiketler

KıkırdakKıkırdak hasarıDizde kıkırdak hasarı

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Yakup Yıldırım

Prof. Dr. Yakup Yıldırım

Prof. Dr. Yakup YILDIRIM, 1969 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1994 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 1994 - 1999 Yılları arasında yine aynı üniversitede Ortopedi ve Travmatolohi Ana Bilim Dalı'nda yapmıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır