Dişeti hastalıkları ve tedavisi

Dt. Yaşar Nalçacı
Dt. Yaşar Nalçacı
18 Ocak 201114276 görüntülenme
Randevu Al
Dişeti hastalıkları ve tedavisi

Ülkemizde ve dünyada artık Diş Hekimliği diğer branşlarda olduğu gibi dev adımlarla ilerlemekte olup ,çok kolay sağlıklı ve estetik sonuçlar alınabilmektedir. Ama bütün bunlara rağmen hala halkımızın büyük bir bölümü  diş hekimlerine gitmemektedir. Bu ilgisizliğin nedenlerine baktığımızda başta dişlerimizi önemsememiz sonra diş hekimi korkusu sonrada ekonomik nedenleri sıralayabiliriz.

Dişlerimize artık ilgi göstermek zorundayız önce genel sağlığımız için  sonrada görüntümüz ve kariyerimiz için bu gereklidir zira  diş ve diş eti hastalıkları vücut  için fokal enfeksiyon odağı olduğundan  tüm sağlığımızı tehdit etmektedir.

Diş eti hastalıklarını genel olarak ikiye ayırabiliriz. Bunlar Akut ve Kronik diş eti hastalıklarıdır                    

Önce Akut diş eti hastalıklarının etiyoloji sini klinik özellikleri sonrada histopatoloji  ve tadavisinden bahsedelim.Akut gingivitisler yani diş eti iltihapları,Ödemli  gingivitislerdir.akut gingivitisler kronik gingivitislerden  önce meydana gelsede bazen kronik gingivitisin  akut hale geldiğide olabilir.

Akut gingivitisler fiziksel ve kimyasal etkenlerden olabildiği gibi ağız florasının spesifik ve nonspesifik mikroorganizmalarıyla da meydana gelebilir.

Kromik asit ,çinko klorür,iyot arsenik asit,gümüş nitrat fenol gibi kostik ilaçlar ve kuvvetli solüsyonda hidrojen peroksidin sık sık kullanılması bunlara neden olabilir.                       

Fazla sıcak yemek ler,diş etinin üzerine ağrıyı gidersin diye konan aspirin yanıkları  diş eti dokusuna zarar veren kürdan ve sert dişeti fırçaları, fazla sigara içmek,bazı sistemik hastalık ve durumlarda  örneğin monositik lösemide olduğu gibi.                        

Belirtileri:Dişet lerinin üzerinde ve özellikle diş eti kenarlarında ve uçlarında şişlik ve ödemli bir saha oluşur ve bariz eritem oluşur. Dokunduğunuzda kanama oluşur.Çoğunda şiddetli ağrı oluşur.tedavi edilirse birkaç gün içinde iyileşir edilmezse sık sık yeni ödemler olur.Ve bunlar  ağrılı seyreder.Bazen kendiliğinden geçer bu dönemde hasta sıcak ve baharatlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıdır.İyi bir ağız hijyeni sağlayarak ve içinde gliserin ve timol bulunan ağız gargarlarıyla  tedavi edilirler.Çeşitli pomatlarla (bunlar mukoza üzerinde film tabakası gibi kalabilen pomatlardır).Periyodik tedavi için 4-5 gün antibiyotik  verilebilir.                         

Akut Gingivitisleri şu başlıklar altında sıralayabiliriz.

AKUT NEKROZİTAN  ÜLSERATİF GİNGİVİTİS

AKUT HERPETİK GİNGİVİTİS

AKUT ALLERJİK GİNGİVİTİS

AKUT STREPTOKOK  GİNGİVİTİSİ

 ( kaynak Literatür Periodontolojiden)                                                                              

Diş ve diş eti arasındaki bakteriler dişeti çekilmelerine yol açar bu bakteri ve virüslerde KALP ,PANKREAS ve AKCİĞERLERDE iltihaba yol açabilir.İltihaplar ana rahmine ulaştığında erken doğuma bile neden olan Paradontitis  dişeti hastalığının sanıldığı kadar zararsız olmadığını ve çok tehlikeli bir hastalık olduğu bilinmektedir.Porphyromonas gingivalis  adındaki bir bakteri dişe ve diş etlerine zarar vermektedir.Eskiden bunlardan kurtulmak ağrılı ve çok zahmetli idi oysa şimdi  kısa sürede ağrısız ve zahmetsiz olarak yak lazer, radyo frekansı ve ultrasonik cihazların kombinasyonu ile  tedavileri  kısa sürede  uzman hekimler yapılabilmektedir.

                              Kronik olarak devam eden ve bazı zamanlarda artan genellikle kulak önü ,şakaklar ve ensede baş ağrısı olarak kendini gösteren hatta boyun ve sırta da yansıyan kendini diş baş boyun ve yüz ağrısı olarak gösteren çene ekleminin ağrılı fonksiyon olan MDP  denilen Myofascial Pain Dysfunction  hastalığıdır .Baş boyun hatta sırt ağrılarıyla  diş ve çenenin ne ilgisi var demeyin  bu ağrıların asıl kaynağı çene eklemidir.Onun için MDP sendromuna çene eklemi fonksiyon bozukluğu  sendromu da denir sorunda eklem hareketlerini kısıtlayan baş,yüz ve boyun bölgesindeki kasların içinde ağrılı tetik noktaların varlığı da söz konusudur. Her kastaki tetik noktalar için farklı ağrı yayılım bölgeleri vardır hastalar ağrılarını bu yayılım bölgelerinde  duyarlar ve tetik noktaya basılınca yayılım bölgesindeki ağrı artar. Baş boyun ve çene kaslarındaki rahatsızlık çene eklemini etkiler eklem ve dişe ait bozukluklarda cevre dokularını etkiler. Sendroma yatkınlığı arttıran ve başlatan nedenler arasında  dişsel nedenler önde gelir.Dişsel nedenler ağız içi muayenede hemen tespit edilir  PROTEZ  YAPILMAMIŞ  ÇEKİM BOŞLUKLARI VE BURAYA DEVRİLMİŞ DİŞLER ,dişsizlik nedeniyle tek taraflı çiğneme alışkanlıkları,diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlığı,kötü ve yüksek yapılmış protez veya dolgular kendi başına eklem bozuklukları yaratırlar çeneye gelen travma ağzın uzun süre açık kalmasına  yol açan ağız içi girişimler,sert cisimleri ısırma alışkanlığı boyun yüz ve ensede kasların zorlanması  bu sendromu başlatan faktörlerdir. Bu sendrom ağız açma hareketinde eklemin yerinden çıkmasına eklemde tıkırtı ve hassasiyetle başlar ve dayanılmaz ağrılara neden olur. Çene eklemindeki rahatsızlıkların tedavisi ekip işi olup ortodonti protez,cerrahi dalındaki  uzman diş hekimleri kulak burun boğaz hastalıkları ,psikiyatri ve fizik tedavi uzmanı diğer doktorların  olması gerekir.MDP sendromu kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görünür nedeni de  hormon al değişikler ve bunun neden olduğu stres seviyelerindeki  artış ile dokusal değişiklerdir.                        

                          Örneğin kanser türleri arasında en hızlı gelişip yayılanı sayılan ağız kanserleri  diş hekiminize muayene ile tespit edilip erken tedavi  olabilirsiniz. Kansızlık Diyabet ve Ülser gibi sorunları hatta bazı kanser türlerini Lösemi gibi diş hekiminiz erken tespit edebilir.Ağız ülserinin  çok sık tekrarlanması dilde sürekli yanma  hissi aneminin belirtisidir.Ağızda kuruluk ,apseler ve dişeti rahatsızlıklarına birde nefeste aseton kokusunun olması,diyabetin habercisidir.ağızdan yayılan koku mide ve akciğer hastalıklarında habercisidir.Dildeki derin çatlaklar  harita dil  barsaklardaki kolit ve tümöral  hastalıklarında ön tanısında etkendirler.                                                                                 

                      Diş etleri hasta olduğu sürece,  dişler  ne kadar sağlıklı ve güzel olursa olsun  sonunda o güzel dişlerinizi kaybeder siniz. Hastalarda  estetik ve sağlıklı dişler olabilmesi  için  öncelikle sağlıklı ve bakımlı diş eti  olması gerekir. Diş eti hastalığına neden olan etkenler ortadan kaldırılmalı tedavi edilmeli sağlıklı diş etleri sağlandıktan sonra  estetik diş yapılmalıdır.

                       Diş etlerinizin rengi değişmiş ve mora yakın kırmızı ,koyu kırmızı,mor,siyah veya irin rengini almışsa,kanamalı ise; yani dişlerinizi fırçaladığınızda kanama oluyorsa veya sabah kalktığınızda ağzınızda kanama varsa,yastığınızda kan lekeleri olmuşsa ,diş etlerinizin şekli değişmişse; yani geriye doğru çekilmişse ,olması gerekenden daha kalın,  kabarık ve şekilsizse veya olması gerekenden daha büyük diş etleriniz varsa güldüğünüzde diş etleriniz  görünüyorsa,  hatta diş etlerinizin hacmi  dişlerinizi örtecek kadar artmışsa, iltihaplı ise  veya herhangi bir şekilde  görüntü bozukluğu oluşmuşsa ciddi boyutlarda diş eti sorununuz var demektir.Peki bunların nedenleri nelerdir:

Sistemik bozukluklar

Beslenme noksanlığı

Psikosomatik durumlar

Dudak açıklığı

Dişlerdeki şekil bozukluğu

Sığ vestibül dediğimiz(dişlerin dişetine girdiği yer ile dudak arasındaki derinlik)  

Dudağı dişetine bağlayan dokunun FRENİLUM’un anormal uzantıları

Diş aralarındaki temas noktalarının eksikliği

Çapraşık dişler

Eksik dişler

Fizyolojik diş aşınmalarının olmaması

Eksik ve alveol kemiği kenarlarının kalın olması

İrsiyet

Yerel ve etiolojik etkenler

Fiziksel etkenler

Endüstriyel etkenler

Diş taşları

Gıda birikmeleri

Travma

Kusurlu diş bakımı

Diş etleri üzerindeki anormal gıda yayılması

Keskin dolgu kavite kenarları

Ağız kuruluğu

Kusurlu diş hekimliği

Fonksiyon azlığı

Diş dizisindeki bozukluklar

Radyasyon

Kötü alışkanlıklar( tırnak yeme,çekirdek yeme, pipo içme v.s

Direk travma

AĞIZDAN  KALBE GİDEN MESAJ

Orta yaşta ,diş ve dişeti hastalıklarından kaynaklanan diş kaybı ,maalesef, damarlarda tıkanıklar la ilişkili ve kalp damar hastalığı göstergesidir.Ve bu bilimsel olarak ta doğrulanmıştır Amerika kalp birliğinin  stoke(inme)dergisinde yayınlanan araştırmada diş eti hastalıklarına bağlı olarak görünen diş kaybının ,kalp ve damar hastalıklarına  işaret ettiği saptanmıştır.55 yaş üzeri  deneklerde yapılan araştırmada  diş kaybı ile atardamarlarda tıkanıklık durumu arasındaki bağlantı gözlendi. 0-9 arası diş kaybı bulunanların yüzde 45 inde ,boyundaki atardamarlarda tıkanıklığa yol açan pıhtı zerrecikleri tesbit edildi,10 ve üzeri diş kaybı olanların yüzde 60’ ında kalp ve damar hastalıklarına yol açabilecek tıkanıklıklar görüldü. ABD,Minnesota Üniversitesi uzmanlarından  Dr.Moise Desvarieux,un ilk kez diş eti hastalıklarından kaynaklanan diş kaybının ,kalp damar hastalığına  işaret ettiğinin saptandığını söyleyerek ağız sağlığının önemini  belirtmiştir.                           

Etiketler

Dişeti hastalıklarıDişeti hastalıkları belirtileriDişeti hastalıkları tedavisiAkut gingivitislerKronik gingivitis

Yazar Hakkında

Dt. Yaşar Nalçacı

Dt. Yaşar Nalçacı

Dt. Yaşar NALÇACI, Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından tıp eğitimine başladı ancak eğitiminin 3. yılında Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde devam etme kararı almıştır. 1978 Yılında Diş Hekimi unvanı almıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır