Çocukluk psikolojisi

Çocukluk psikolojisi

Her  yaş döneminde, çocuğun o yaş dönemine ait belirli, kendine has davranışlarıolduğu bir gerçektir. Bir yaş çocuğu, iki yaş çocuğuna, iki yaş çocuğu, dört yaşçocuğuna hiç benzemez. Dolayısyla dört yaş çocuğu,  sekiz yaş çocuğundan önemli ölçüde ayrışmaktadır.

Çocuk psikolojisi ve ruh sağlığında önemli bir nokta, her yaşın kendine ait, kendine has ruhsal gelişim özelliklerinin olması, bu özelliklerinin iyi bilinmesi ve ayırt edilmesidir. Örneğin; inatçılık dönemindeki bir çocuğun ebeveyni, bu dönemin o yaşhas, o yaşa özgü normal ve geçiçi bir dönem olduğunu bilse; çocuğum sorunlu diye paniğe kapılmaz. Ayrıca çocuğun kendi davranışlarını düzenleme ve bu davranışlara yön verme konusunda bir ölçüde bağımsız oluşu yani çocuğunözerkliği ile ilgli bir dönemde olduğunu öğrenmiş olsa, çocukla zıtlaşmayacak, inatlaşmayacak, çocuğun inadını kırmaya çalışmayacak, kendisi huzurlu, mutlu ve sakin, dolayısyla çocuk da rahat olacaktır.  Çocuğa inadını kırmak yönünden yapılan her türlü baskı ve engellemeler, çocuğun bu gelişim dönemini aşmasına engel olacaktır. Bu dönemde sağlıklı gelişmesine ve büyümesine olanak verilmeyen çocuk erişkinlik döneminde, ileriki hayatında inatçı, tutucu ve bencil bir kişilik sergileyebilecektir.

Değerli anne, babalar!

Çocuklar bakılmak, kollanmak ve korunmak ister. İşte bu nedenle ebeveyne bağımlıdır. Sürekli deneme ve öğrenme içerisindedir. Zihin ve dil gelişimi hızla devam etmektedir. Mantıklı düşünme yeteneği sınırlıdır. Duygu ve düşüncelerini anlatabilme yeteneği zayıftır. Yaşantı ve hayat deneyimi olmadığı için çevresindeki olayları gerçeğe uygun olarak değerlendirmekte güçlük çeker. Gördüklerini yanlışyorumlayabilir. Çocukların hayal gücü oldukça zengindir. Örneğin; Dört yaşındakiçocukların hayali arkadaşları vardır ve bu arkadaşlarını gerçek olarak algılar ve düşünür. Yine aynı yaşlarda öcü, iğne vs.; kavramı ile korkutulan çocuklar, öcü ve diğerlerinin gerçekten var olduğunu sanırlar. Unutmayın! Çocuklar anlayamadıkları olayları hayal güçü ile açıklarlar.

Çocuk bencildir, fakat bu bencillik yetişkinlerdeki gibi değildir. Farklı özellikler gösterir. Çocuk dürtülerini ve isteklerini kontrol etmeyi, ertelemeyi bilmez.İsteklerinin ve ihtiyaçlarının anında karşılnmasını ister. Hiç ummadık, olur olmaz yerlerde, özellikle market ve alşveriş merkezlerinde, o anda olmayacak şeyler isteyip annesi veya babasını zor durumda bırakabilir. Çocuk egosantrik yani BENMERKEZCİ’dir. Olayları, kendi çevresinde dönüyormuş gibi değerlendirir. Onun için oyuncaklarını paylaşmayı istemez. Çünkü paylaştığında oyuncakların arkadaşı tarafından sahiplenileceğini düşünür. Arkadaşının oyuncağı ile oynadığnda ise, bu oyuncağın aslında arkadaşına ait veya başkasına ait olduğu gerçeğini kabullenmek istemez.

Çocukların duyguları çok hızlı iniş ve çıkışlar gösterir. Ağlamaktan gülmeye, seviçten öfkeye, kızgınlığa bir anda geçebilir. Duygusal tepkilerini ve kırgınlıklarını sözden çok davranışları ile gösterir. Çünkü kelime dağarcığı daha buna henüz yeterli değildir. İsteği yerine getirilmediğinde ağlar, öfkelenir, ayağınıyere veya başka bir nesneye, aynı şekile başını yere veya başka nesneye vurur, hatta kendini yere atar, giysilerinin kirleneceğini hiç düşünmez.

Unutmayın! Sözle dile getiremediği zorlandığı duygularını yaramazlık, hırçınlık, huysuzluk yaparak açığçıkarır.

Çocuklarda somut düşünce hakimdir. Onun için çocuklar soyut kavramları, atasözleri, deyimleri ve fıkraları anlamakta zorluk çekerler. Dolayısıyla böyle soyut konuşmaları somut olarak düşünürler. Örneğin; ölümü seyahat olarak anlarlar. Melek, peri, dev, gibi masal kahramlarının gerçekte var olduklarını algılarlar.

Küçük çocuklar canlı ve cansız ayrımı yapamazlar. Onlar için oyuncaklar, çevredeki eşya ve nesneler canlıdır. Başını ve ayağını vurduğu bir şeyi döver ve bunu annesi veya babası veyahut başkası yaptığında ise ağlamasını, keser.

Çocuk büyüsel düşünceye inanır. Onun için kafasından geçirdiği herşeyin gerçek olabileceğini sanır. Örneğin, kardeşinin ölmesini istemişse, tesadüfen kardeşi de etresi gün hastalanmışsa, bu olaya kendisinin sebep olduğunu düşünür. Dolayısıyla da bu onun için büyük bir korku ve paniğe kapılmasına neden olabilir.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Emre Sipahioğlu

Psk. Emre Sipahioğlu İstanbul Eminönü’nde dünyaya geldi. Lisans eğitimini ABD Alfred Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İletişim Çalışmaları Psikoloji bölümünde tamamlamadı ve eş zamanlı olarak University America-School of Leadership'de Psikoloji uzmanlık eğitimi aldı. Ardından yine aynı okulda Psikolojik Danışmanlık ve Aile Danışmanlık eğitimini tamamladı.

Psk. Sipahioğlu'nun Klinik Psikoloji üzerine yüksek lisans eğitimi tez aşamasındadır. İş tecrübeleri arasında Ulus Özel Atlı Karınca Anaokulu'nda asistan psikologluk; Mutlu Yuva Mutlu Yaşam Derneği’nde oyun terapisti ve psikologluğu bulunmaktadır.

Halen PsikoTerap-İST Eğitim ve Danışmanlık Merkezi'nde Çocuk Psikoloğu/Oyun Terapisti olarak hizmet vermektedir. Çocuklarla birçok test ve çalışma teknikleri yapmaktadır.

Etiketler
Çocuk psikolojisi
Uzm. Psk. Emre Sipahioğlu
Uzm. Psk. Emre Sipahioğlu
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube