Eleştiri, bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi, tenkit…Türk Dil Kurumu eleştiri kelimesini bu şekilde tanımlıyor. Tanım, eleştirinin iki yönünden yani olumlu ve olumsuz eleştiriden bahsetmektedir. Eleştiri denildiğinde ilk aklımıza gelen olumsuz eleştiri oluyor. Genellikle olumlu eleştiri konusu daha az bilindik bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kişinin doğru, güzel, başarılı yönlerinden bahsetmeyi çoğu zaman çeşitli nedenlerle gerekli görmeyiz. "Öyle olmalı", "Abartıyor muyum?" Şunlar gibi düşüncelerle olumlu eleştiri yapmaktan kaçınırız: Yanlış eleştiri yaparak toplumda başka zorluklarla karşılaşırız. Bunu nasıl söylediğimize, ne kullandığımıza ve sesimize dikkat etmeliyiz çünkü karşımızdaki kişi üzgün, kızgın, incinmiş veya savunmacı olabilir.
Önümüzde bir çocuk varken, onun doğrusunu ve yanlışını nasıl yargılayacağız?
Yetişkinler, çocukları yaşıtlarından daha kolay eleştirir. Yetişkinler, bunun çocuk üzerindeki etkisine fazla dikkat etmeden çocuğun doğru ve yanlış yanlarını eleştirebilir. Ya da nedense çocuklarını eleştirmekten kaçınabilirler. Çocuğu geri bildirimsiz bırakmak ise çocuğu olumlu yönde etkilemez. Çocuklar olayları anlamak ister ve bu nedenle herhangi bir öneri yoksa çocuk kendini boş hissedebilir. Geribildirim aynı zamanda çocuğun yanlış veya doğru davranışını fark ettiğimizin de bir işaretidir. İstenmeyen davranışlarını fark etmenin yanı sıra, vurgulanması gereken şey, ebeveyn olarak çocuklarımıza ne kadar değer verdiğimizdir. Sorumluluklarını yerine getirirken onları cesaretlendirmeli ve çocuklarımızı olumlu ya da olumsuz eleştirirken bir denge bulmalıyız. Çocukları sürekli eleştirmenin doğru olmadığı, sürekli eleştirilen çocukların kimlik inşalarının sağlıksız ve benlik imajlarının olumsuz olduğu görülmektedir. Bu şekilde yetiştirilen çocuklar gelecekte nasıl mutlu olunacağını bilmeyen, güvensiz, içine kapanık, olayların kötü tarafını gören karamsar insanlar olabiliyorlar.
Unutulmaması gereken bir diğer husus da yaşam boyu bir gelişme, değişme ve büyüme halinde olduğumuzdur. Çocukluk, gelişimin, değişimin ve büyümenin çok hızlı gerçekleştiği bir dönemdir. Toplum içinde yaşayan bireyler olarak, hangi yaşta olursak olalım, insan olarak iki yönümüz var; iyi ve kötü, anladıklarımız ve anlamadıklarımız, yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız. Şu anda yetişkinler, ebeveynler çocuğa ayna görevi görüyor. Çocuklar büyüdükleri çevrede anne babalarını, öğretmenlerini ve yetişkinleri rol model olarak alırlar. Bu nedenle, yaptığımız ve söylediğimiz şeylerde çocuklara doğruyu ve yanlışı gösterdiğimizin farkında olduğumuzda, onlar üzerindeki etkimizin de farkında olduğumuz için sözlü ve sözsüz davranışlarımıza karşı daha dikkatli olabiliriz. . Nasıl iletişim kurduğumuz, sabırlı olduğumuz ve eleştirdiğimiz çocuklar için önemlidir. Eleştirinin çocukta olumlu bir değişim gösterebilmesi için bir yetişkinin yeterli zamanı verebilmesi, bekleyebilmesi ve sabırlı olabilmesi gerekir. Ebeveynler çocuklarının fikirlerine değer verdiğinde ve onları eleştirdikten sonra fikirlerini dinlediğinde, çocuklar daha güvenli hale gelir, olumlu ilişkiler kurabilir ve sürdürebilir. Ayrıca aile ortamında sevgi, hoşgörü ve sabır gibi olumlu nitelikler ve aile bireylerinin birbirini dinlemesi çocukların olumlu kişilik özellikleri göstermesini sağlar.
Çocukları eleştirirken nelere dikkat etmeliyiz?
• Eleştiriniz çocuğunuzun büyümesine yardımcı olur.
• Çocuğunuzun kişiliğini değil davranışını eleştirin. Bir çocuğun kişiliğinin eleştirilmesi onu incitebilir.
• Çocuğunuzun doğru ve yanlış yanlarını eleştirmekten vazgeçmeyin.
• Sadece olumlu yönlere odaklanır ve olumsuz yönleri dile getirmezseniz, kendilerini "büyük" olarak görürler, başarısızlıklara ve hatalara tahammül edemezler. Tam tersine, sürekli kendisinin olumsuz yönlerinden bahsetmek, kendisini “değersiz” hissetmesine neden olur.
• Düşüncelerini ve davranışlarını ifade etmelerine izin verin.
• Çocuğunuzla aynı fikirde olmasanız bile ona kendisini ifade etmesi için fırsat verilmelidir. Bir çocuğun düşüncelerini iğrenç, yetersiz görmek, küçümsemek çocuğu susturabilir ve ifade edemediği öfkeye neden olabilir.
• Duygularını hissetmeye ve empati kurmaya çalışın. Olumsuz eleştirinizi öfke anında anlamadığı anda vermek yerine, olumsuz eleştiri için daha sakin ve sakin bir ortam tercih edilebilir.
• Eleştirilerde kullanılan dil ve sese dikkat edilmelidir.
• Gerçek duygu ve düşüncelerinizi ifade etmelisiniz. Sözleriniz başka bir şey söylüyorsa, siz başka bir şey hissediyorsanız, çocuklar bu tür durumları fark eder ve çelişkili konuşmalar onların kafasını karıştırabilir.
• Eleştiri için önce olayı anlatmalı sonra nasıl hissettiğini anlatmalısın. Örneğin, "Sen böyle hissettiğin için böyle hissediyorum."
• Eleştirip de sonuç alamadığınız durumlar var. Kendi davranışınızı değiştirmenin bir yolu olarak bir çocuğun davranışını değiştirmek için kullanılabilir.
• Kalabalığın veya başkalarının önünde olumsuz yönleri eleştirmeyin.
• Çocuğunuza olumsuz yönlerini düzeltmesi için zaman verin. Değişim zaman alır. Birçok yöntem denenip de hiçbir değişiklik sağlanamayınca; Bu noktada bir uzmandan yardım alabilirsiniz.