Doktorsitesi.com

Çocuklar Nasıl Tek Başına Oyun Oynamaya Teşvik Edilebilir?

Uzm. Pedagog Elda Tatlı
Uzm. Pedagog Elda Tatlı
10 Kasım 2020183 görüntülenme
Randevu Al
Çocuklar Nasıl Tek Başına Oyun Oynamaya Teşvik Edilebilir?

Oyun çocuk için tüm duyu organlarının aktif olarak uyarıldığı bir süreçtir. Bu nedenle çocuk hayatına dair en kalıcı deneyimleri oyun yoluyla edinir. Bir çocuğun öğrenmesinde yalnızca gözlem yeterli değildir, aynı zamanda çocuğun gözlemlediklerini oyun yoluyla yeniden deneyimlemesi gerekir. Bununla birlikte oyun yalnızca çocuğun bilişsel gelişimi için değil, duygusal gelişimi için de oldukça önemlidir. Çocuklar hissettikleri tüm duyguları oyun yoluyla dışa vururlar. Bazen yaşadıkları kötü bir anı hakkında konuşmak onlara zor gelebilir ancak oyun yoluyla hissettikleri kaygı, korku ya da öfkeyi özgürce dışa vururlar. Bu bağlamda oyun çocuk için ruhsal açıdan iyileştirici niteliktedir. Ayrıca hayata dair en önemli savunma kalkanımız olan  güvenli bağlanmanın gerçekleşmesinde de oyunun rolü büyüktür. Bir annenin çocuğunu içten içe sevmesi yeterli değildir, bunu somut olarak çocuğuna göstermesi ve hissettirmesi gerekir. Oyun esnasında çocukla anda kalmak, hissettiği  tüm duygulara eşlik etmek, çocuk ve evebeyn arasındaki duygusal bağı güçlendirir. Her çocuk anne ve babasıyla oyun oynamayı arzular. Aslında oyun çocuğun evebeyni ile bir ilişki kurma biçimidir. Ancak anne ve babanın çocuğu tek başına oyun oynamaya da teşvik etmesi oldukça önemlidir. Oyun sayesinde çocuk başkalarından bağımsız olarak yeni fikirler üretmeyi, yaşadığı problemleri çözmeye yönelik hipotezler geliştirmeyi, kısacası deneme ve yanılma yoluyla problemlerle baş etmeyi öğrenecektir. Çocuğu tek başına oyun oynamaya teşvik etmek bu becerileri kazanması için oldukça önemlidir.

Gelişimsel olarak çocuk tek başına oyun kurmaya en erken 3 yaş ve sonrasında başlar. Daha erken yıllarda ise; çocuk oyun esnasında evebeynin kendisine eşlik etmesine ihtiyaç duyar. Bu durumun temel nedeni henüz çocuğun bağımsız şekilde oyun oynayacak bilişsel gelişim düzeyinde olmamasıdır.  Serbest oyun kurma becerisi için çocuğun sembolik oyun dönemine erişmiş olması gerekir. Sembolik oyun dönemi 2 yaş dönemi ile başlamakla birlikte en nitelikli halini 3;5 yaş itibari ile kazanmaya başlar.

Aşağıdaki örnekte olduğu gibi  evebeyn sorular yönelterek ve tercihi çocuğa bırakarak, ona kendi oyununu yönetme fırsatı sunmalıdır.

Bir Diyalog Örneği

Hadi gel, arabalarını ard arda dizelim mi?

Mavi arabanın yanına hangi renk araba koymak istersin?

Arabaları nereye götürelim? Hayvanat Bahçesine mi yoksa oyun parkına mı?

Çocuklar dikkat süreleri uzadıkça ve hayal dünyaları geliştikçe, tek başına oyun kurmaya hazır hale gelirler. Evebeyn birlikte oyun oynadıkları zamanlarda çocuğa tercih hakkı vererek, yeni fikirler üretmeye teşvik ederek, aktifleşmesini sağlamalıdır.

Ancak bazen evebeynler oyunda gereğinden fazla liderlik rolü üstlenerek, çocuğa kendi oyunuyla ilgili tercihde bulunma hakkı sunmazlar. Sürekli anne ve baba liderliği altında oyun oynamak çocuklarda tek başına karar verme, problemlerini bağımsız şekilde çözme gibi özelliklerin gelişememesine neden olur. Ayrıca bu tutum çocuklarda evebeyn bağımlılığını da beraberinde getirebilir. Bu şartlar altında ise çocuk tek başına oyun oynamakta güçlük geçer. Çocuk oyun esnasında karşılaştığı en ufak bir krizde olumsuz duygularını kontrol etmekte, sabrederek çözüm yolları bulmakta zorlanır. Bu nedenle anne ve babasının her zaman kendisine eşlik etmesini bekler. Tek başına oyun oynama becerisi çocuğun anne ve babasından ayrışmış olduğunun ve bir birey olma yolunda ilerlediğinin bir göstergesidir. Bu bağlamda evebeynin temel görevi, oyun içinde çocuğu karar verme ve kendini yeni fikirler üretme konusunda desteklemektir.

Çocuklar 2;5 yaş itibari ile adım adım oyun içinde bağımsızlaşmaya başlarlar. Daha erken yıllarda ise çoğunlukla ailelelerinin yönlendirmesiyle oyunlarını sürdürebilirler. Tamamen bağımsız oyun oynamaya ise çocuklarda genellikle 3;5 yaş sonrasında gözlemlenmektedir. 2;5 yaş itibari ile çocuklar oyunda liderlik üstlenmeye 3;5 yaş itibari ile ise tek başına oyun oynamaya teşvik edilmelidir.

Ann Pletshtette' nin de söylediği gibi çocukların erken dönemdeki gelişiminin en büyük destekçisi bakımlarını üstlenmiş kişilerin onlarla oyun oynama biçimidir.

Etiketler

Çocukeğitimi ve çocuk büyümesiÇocukpsikolojisiÇocuk eğitimçocukveoyunailedanışmanlığıoyunterapioyunterapisi

Yazar Hakkında

Uzm. Pedagog Elda Tatlı

Uzm. Pedagog Elda Tatlı

Uzman Pedagog Elda Ayşe Tatlı, 1985 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Lisans ve Yüksek Lisans eğitimini (Almanya, 2011) Julius-Maximilian Üniversitesi'nde Pedagoji bölümünde tamamladı.

Lisansüstü eğitimi süresince öğrenim gördüğü üniversiteden akademi bursu almaya hak kazandı. Yüksek lisans tezinde psikolojik dayanıklılık gücünü (recilence) geliştirmeye yönelik olan koruyucu ruh sağlığı programlarının çocukların ruhsal gelişimi üzerindeki etkilerini inceledi.

Eğitimi süresince Unterfranken Gençlik Merkezinde „Kültürler Arası Dialoğu ve Toleransı Destekleme Eğitimi” kapsamında eğitmenlik yaptı. Julius-Maximilian Üniversite'sinin “Service-Learning” Projesi kapsamında çift dille büyüyen okulöncesi dönemdeki çocukların dil gelişimini desteklemeye yönelik program geliştirme ve uygulama çalışmalarında görev aldı. Ayrıca Würzburg mülteci kampında bayanlara ve çocuklara yönelik düzenlenen psiko-sosyal destek faaliyetlerin düzenlenmesi ve yürütülmesi çalışmalarında gönüllü olarak çalıştı.

Mezuniyetinden ardından Avrupa Birliği destekli "Beratung und Migration" adlı entegrasyon projesi kapsamında Almanya'daki Türk kökenli ergenlere ve ebeveynlerine psikolojik danışmanlık hizmeti verdi. Bir İZ derneği tarafından yürütülen "Yan Yana" projesi kapsamında Suriyeli mülteci çocuklara yönelik gönüllü olarak travma odaklı grup terapisi çalışmaları yürüttü. Ayrıca Sevgi Evlerinde büyüyen ve travmatik yaşantıları olan çocukların ruhsal süreçlerini oyun terapisi yoluyla desteklemiştir.

Uzman Pedagog Elda Tatlı halen çocuk ve ergenlerle çalışmaya devam etmekte ve. çalışmalarında ağırlıklı olarak oyun terapisi, sanat terapisi, bilişsel davranışçı terapi ve çözüm odaklı terapi teknikleri kullanmaktadır.



Aldığı Eğitimler

Aile, Çocuk Değerlendirme, Çocuk İlgi ve Yetenek Analizi Ölçekleri Eğitimi (Kim Psikoloji)

Çocuk Çizimleri ve Resim Analizi Testleri Eğitimi ( Semih Tezelli)

Çocuklarda Projektif Testler Eğitimi (Brain Danışmanlık)

Denwer Gelişim Testi (Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği)

Wisc-r Zeka Testi Eğitimi (Klinik Psikoloji Enstitüsü, Yrd. Doç. Elif Güneri)

Moxo Dikkat Testi (Moxo Türkiye, Dr. Ferda Korkmaz Özkanoğlu)

Play Attention Dikkat Geliştirme Koçluk Eğitimi (Üstün Zekalılar Enstitüsü)

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Eğitimi
(Oyun Terapileri Derneği, Klinik Psikolog Birgül Emiroğlu)

Yapılandırılmış Oyun ve Sanat Psikoterapi Teknikleri Eğitimi
(Oyun Terapileri Derneği, Birgül Emiroğlu)

Aile Odaklı Oyun Terapisi ( (Oyun Terapileri Derneği, Birgül Emiroğlu)

Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (Dr. Gizem Akcan)

Çocuklarda Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (Dr. Nevin Dölek)

Çocuk ve Ergenlerde Bdt Temelli Görüşme Teknikleri (Dr. Fırat Hamidi)

Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimi (Dr. Nevin Dölek)

Her Terapistin Bilmesi Gereken 10 Teknik (Dr. Itır Tarı Cömert)

Çocuk İstismarı Atölyesi (Yrd. Doç. Serhat Nasıroğlu)

Psikolojik İlk Yardım ve Travma Sonrası Stress Bozukluğu Eğitimi (Dr. Mert Akcanbaş)

Ölüm ve Yas Danışmanlığı Eğitimi (Dr. Hakan Ertufan)

Yas Danışmanlığı Eğitimi (Dr. Nevin Dölek)

Kriz Durumlarıyla Baş Etme Yöntemleri (Dr. Nevin Dölek)

Alkol ve Madde Bağımlılığında Komorbite ve Tedavi (Prof. Dr. Mansur Beyazyürek)

Yaratıcı Sanat Terapisi İle Tanışma (Çocuk Gelişimciler Derneği, Funda Maral)

Sanat Terapisi ve Haraketle Yaratıcılık (Alev Ünel)


Katıldığı Sempozyumlar & Kongreler

Psikoterapinin İki Ucu (Psikoloji Akademisi)

Oyun Terapileri Sempozyumu (Oyun Terapileri Enstitüsü)

Vaka Zirvesi (Oyun Terapileri Enstitüsü)

Disleksi Kongresi (Türk Disleksi Vakfı)

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır