Çocuğunuzun gelişme geriliğinin sorumlusu beslenmesi mi?

Çocuğunuzun gelişme geriliğinin sorumlusu beslenmesi mi?

Beslenme ilk önce anne karnında başlar. Doğru beslenerek sağlıklı bir gebelik geçiren anne sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesi beklenir. Bebeğin anne karnındaki beslenme sürecinden sonra ilk aldığı besin anne sütüdür. İlk 6 ay boyunca bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek olan bu mucizevi besin bebeğin gelişmesinde büyük rol oynar. Çeşitli nedenlerden dolayı anne sütü alamayan bebeklerde anne sütüne benzeyen mamalar ve ek besinlerle yeterli destek sağlanamazsa vitamin-mineral yetmezliği ile büyümede ve gelişmede gerilikler ortaya çıkabilir. Özellikle beş yaş altındaki çocuklar en yüksek riske sahip olan gruptur.

Büyüme gelişme gerilikleri, en çok çocuğun yetersiz beslenmesi ve bunun sonucunda düşük ağırlıklı olmasıyla karakterizedir.

Vücut ağırlığı, boy, yaşa göre boy ve yaşa göre ağırlık ile persentil aralıkları büyüme gelişme geriliğinin tanımlayıcı ölçütlerindendir.

Yetersiz besin alımına bağlı olarak vitaminlerde ve özellikle kalsiyum, demir ve iyot minerallerinde eksiklikler görülebilir ve demir eksikliği anemisi, kemik gelişiminde yavaşlama, dikkat eksikliği, guatr gibi pek çok hastalık sonucu boy kısalığı ortaya çıkabilir. Okul başarısında azalma ve bazı psikolojik sorunlar da sıkça görülebilir.

Çocuklarda büyüme ve gelişme için öncelikli tüketilecek olan besinler kırmızı et, tavuk eti, balık, süt ve ürünleri, yumurta, peynir gibi protein içeriği yüksek besinlerdir. Ayrıca beyin ve sinir sistemi gelişimi içinde fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumları ve zeytinyağı, tereyağı, ayçiçeği yağı gibi yağları da dengeli olarak tüketmelidirler. Meyveler ve sebzelerde yeterli vitamin mineral almak için diyete eklenmelidir.

İştahsız ve yeme problemleri olan çocuklarda yiyeceklerin hacimleri küçültülürken içerikleri ve kalori miktarları arttırılmalıdır.

Örneğin kahvaltısında ekmek, yumurta, peynir, süt ve bal olan ve tüm bu besinleri yemekte zorlanan çocuğa peynirli bir krep ve yanında ballı bir süt hazırlanarak hem tüm bu besinleri yemesini sağlamış hem de miktarlardan dolayı gözünün korkmasını engellemiş oluruz. Ayrıca sıvıları ana öğünlerle birlikte tükettirilmemelidir. Bu, yemek sırasında mide kapasitelerini doldurmamak açısından önemlidir. Tüm içecekleri ve suyu ara öğünlerde tüketmesi önerilebilir.

Unutulmamalıdır ki bu zorlu dönem doğru beslenme tedavisi ve yaklaşımla çözümlenemeyecek bir durum değildir. Yeter ki beslenme bozukluğuna bağlı gelişme geriliği olan çocuğunuzu zamanında bir beslenme uzmanıyla tanıştırın.

Sağlıklı besinlerle hazırlanmış mutlu sofralar ve sağlıklı çocuklarımızın olması dileğiyle…

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Zeynep Budakoğlu Subaşı

Diyetisyen Zeynep Subaşı, beslenme ve diyetetik branşı eğitimini 2009 yılında Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde tamamladı. Lisans öğrenimi süresince Başkent Üniversitesi Hastanesi ve GATA Hastanesinde yetişkin beslenmesi ve zayıflama, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Pediatri ve Metabolizma hastalıkları bölümünde çocuk beslenmesi ve ASELSAN kurum mutfağında kurum beslenmesi üzerine stajlarını tamamlayan Dyt. Subaşı, bunların yanı sıra Formeo Anne Çocuk Departmanında da 3 ay boyunca gönüllü stajyer olarak hizmet vermiştir. Profesyonel çalışma hayatına sağlıklı beslenme ve diyet programlarıyla kilo takip ve kontrolü, kalp damar hastalıklarında beslenme konularında sorumlu diyetisyen olarak  2009 yılında Dr. Ali OTO’ nun ekibi ile başlayan Dyt. Subaşı, 2010 ile 2015 yılları arasında pediatrik endokrinoloji a ...

Dyt. Zeynep Budakoğlu Subaşı
Dyt. Zeynep Budakoğlu Subaşı
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube