Bir Çalışma Aracı Olarak Görsel-İşitsel sürüklenmesi Kullanımı - Hızlandırılmış Öğrenme Öğretisi GİRİŞ Bu yazı aslında Dr. Georgi Lozanov,( Bulgar profesör ve psikoterapist), ve eserlerine dayanan bir öğretim yöntemi incelemekle birlikte nörobilim alanındaki daha yeni teknolojik gelişmelerin özellikle de AVE methodunun öğrenme/ gevşeme / asimilasyon tekniği geliştirmek için nasıl kullanılabileceğini de inceleyeceğiz.Yazının arka planında bir hafta sonu çocuklarım Berdan ve Dersu ile pek de bir şey yapmadan boş boş geçirilmiş bir süreçte onların dinleme kapasiteleri ve benimki ile aradaki uçurumu(! )keşfetmemle başladı ve bir öğretmen arkadaşın bu konuda yazmamı teşviki ile devam etti. DR. Lozanov'un methodu 1966 yılında, Dr. Lozanov Sofya, Bulgaristan Suggestology Araştırma Enstitüsü'nü kurdu. Alışıldık methotların aksine , Dr. Lozanov rol oynama, oyunlar, görsel sanatlar ve müzik içeren bütünsel bir yöntem geliştirdi. Öğrenme doğal, zevkli bir süreç olacak şekilde tasarlanmıştı. Öğrenme ortamı güvenli hoş ve konu içeriği, kolaylaştırıcı ve diğer öğrencilerle iletişim ve katılımın teşvik etmesi için özel olarak tasarlanmıştır. Dr. Lozanov öğrenme sürecinin bu kullanıcı dostu özelliğinin yanı sıra hızlı olabilmesi ile de ilgilendi. Telkinle de insanların vücut fonksiyonlarını ve beynin her iki tarafını da koordinosyonu yolu ile zihin ve beden rezervlerini araştırmada yardımcı olmak için tasarlanmış teknikler yönteminin bir parçası oldu. Bu teknikler Suggestology olarak adlandırılır ve Raja Yoga ile bağlantılı kökleri vardır.Lozanov öğrenme, şifa ve sezgisel gelişimi için değişik yöntemlerin uygulamasıyla ilgileniyordu. Dr Lozanov’un ilk programı gevşeme, resim ve müzik kullanarak yabancı dil öğretimine odaklanmıştır. Bu yöntemi kullanarak, öğrenciler bir seansta % 98 oranında ya da daha iyi bir oranda günde 100 ile 1000 yeni yabancı kelime kelime öğrenmeyi başardı. Hızlandırılmış Öğrenme olarak bilinen (veya Superlearning dil öğrenimi son derece iyi çalışıyor gibiydi. Batı'da eğitimciler Dr. Lozanov çalışmalarını duyunca geleneksel sınıflarında bu gerçek olamayacak kadar iyi görünen yöntemi uygulamak istediler. Dr Jane Bancroft, Toronto Üniversitesi Fransız Doçent,onu takiben 1972 yılında, Iowa Üniversitesi'nden Ray Benitez-Bordon ve Dr. Donald Schuster, Iowa State Üniversitesi Psikoloji Profesörü gelişmiş bellek teknikleri ilgilenmeye başladı ve bu öğrenme yöntemlerini denemeye başladı. Öğrencilerin 10 gün içinde tam bir yıl devam etmişcesine İspanyolca öğrendiğini şaşırarak gördüler. DIY SUPERLEARNING - TEKNİĞİ Onların ardından da Sheila Ostrander ve Lynn Schroeder DIY'ers için Lozanov tekniğinin temel ilkelerini kullanarak ana hatlarıyla "Superlearning"i geliştirdiler. Nöroterapi – Ses Terapisi Bu yazıda son yıllarda giderek önem kazanan ''nöro-bilişsel çalışmalar'' ın psikoloji ve nöropsikoloji bilimleri ile olan ilişkisinden yola çıkarak nöroterapinin, duygu durum bozuklukları, dikkat, okuma-yazma, konuşma ve bellek gibi bilişsel işlevleri üzerine etkisi ele alınmıştır. ALGI Kişisel Gelişim ve Danışmanlık Merkezi'nde uygulanan Nöroterapi yaklaşımı bu bağlamda tanıtılacak, kaygı ve duygu-durum bozuklukları ve dikkat, okuma-yazma, konuşma, bellek ve öğrenme gibi işlevsel sorunların tedavisine yönelik bilimsel alt yapısı açıklanacaktır. Nöroterapi: Epilepsi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi merkezi sinir sistemi hastalıklarında tamamlayıcı tedavi olarak kullanılmaktadır. Bu metod son yıllarda artan beyin görüntüleme teknikleri ve beyinin elektromanyetik akımlarının izlendiği EEG ölçümlerinden elde edilen sonuçlar ile davranışsal tıbbın bir alt kolu olarak psikonörolojik tedavilerde de etkin olarak kullanılmaktadır. Binaural Beat (Binaural; iki kulak ile ilgili, Beat; Vurgu) : Nöroterapi yaklaşımdında kullanılan Binaural Beat tonları, beyin dalgalarını istenen frekansa sürüklemek için kullanılarak bilinç durumu değitirebildiği gibi, bu duruma uygun olarak birçok bilişsel sürecin araştırılmasıda da uyarıcı olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında etkilediği nörotransmitter salınım bozukluklarında altarnatif bir terapi metodu olarak da göz önünde bulundurulmaktadır. Binaural Beat uyarımı kısaca şu şekilde yaratılır;sağ kulağa 500 Hz sol kulağa 510 Hz saf ses tonu dinletildiğinde 10 Hz frekans süperior kollikulusta oluşur. Bu 10 Hz’lik frekans beyin dalgalarından Alfa frekansına denk düşer ve dinletilen bu ses beynin frekans takip cevabıyla, baskın beyin dalgalarını Alfa frekansına sürüklemek için kullanılır. Sonuçta beyinde hakim frekans 10 Hz Alfa frekansı olur. Bu durum ise Alfa frekansının yarattığı duygu-durumun ortaya çıkmasını sağlar. Beyin Dalgaları Beynimizde bulunan sinir hücreleri sürekli olarak birbirleri ile haberleşme halindedir. Bu haberleşme esnasında sinir hücrelerinin ürettikleri elektrokimyasal sinyaller çevreye değişik Uzm. Psk. Okan Karka, 2014 Algı Kişisel Gelişim ve Danışmanlık Merkezi 2 aralıklarda frekans dalgalarının yayılmasına neden olur. Elektorensefalogram yani EEG denilen bir cihaz ile beynin gönderdiği en zayıf dalgalar dahi artık ölçülebilmektedir. Beyin saniyediki titreşim sayısı yani frekanslara göre değişen ALFA, DELTA, GAMA, TETA ve BETA denilen farklı dalgalar yayar. Delta; 0.5 - 4Hz.’e kadar yayılmış olan frekanstır. Delta frekansları en yavaş ve yüksek olan dalgalardır. Normalde yetişkinler uykudayken ağır dalga şeklinde görülür. Aynı zamanda bebeklerde de görülür. Teta; 4Hz.‘ten 8Hz.’e kadar yayılmış olan frekanstır. Teta genelde çocuklarda görülür. Yaşça daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde tahrik olma durumunda, rehavet çökme halinde ve meditasyon sırasında da görülebilir. Uykunun REM dönemi, hayal kurma, uyuklama düşünme ve tasarlama gibi bilişsel işlevlerde izlenen beyin dalgası olarak bilinir. Alfa; 8 Hz.‘ten 12 Hz.’e kadar yayılmış olan frekanstır. Hans Berger’in ritmik EEG aktiviteleri sonucu ilk defa adlandırılan dalga alfa frekansıdır. Beynin her iki arka tarafında da görülür, dominant olarak görüldüğü hemisfer sağ hemisferdir. Kişi kendini rahat ve güvende hissettiği her an beyinde alfa dalgası hakimdir. Beta;12 Hz.‘ten 40 Hz.’e kadar yayılmış olan frekanstır. İki tarafa da simetrik bir şekilde dağılmış olan ve frontal alandaki en belirgin dalgadır. Beta faaliyeti dikkat, alarm hali ve farkındalığın arttığı hiper uyanıklılık durumlarında izlenir. Düşük seviyelerdeki çoklu veya farklı beta dalgaları aktif, meşgul veya kaygılı düşünme hali ve aktif konsantrasyon ile ilintilidir. Beta frekansı en çok kişi eğer tetikteyse veya kaygılıysa görülür. Gama; 30 Hz.‘ten 100 Hz.’e kadar yayılmış olan frekanstır. Gama dalgaları, bir amaç uğruna belli bir bilişsel veya motor işleyişi için nöronları birarada tutar. Algılama, bilinç, ve düşünce gibi bilişsel işlevler esnasında izlenmektedir. Binoral Frekans Farklılıklarının (İki Kulaklı Frekans Farklılıkları – BFD) Tarihçesi ALGI Kişisel Gelişim ve Danışmanlık Merkezi Nöroterapi Programları‘Binoral Vuruş (duyum)’u baz alır. Binoral Duyumun kısa geçmişi: Fizikçi William Henry DOWE tarafından 1935'te keşfedilen binaural beat algılama, kulaklar arasındaki uzaklıktan dolayı, ses dalgalarının iki kulağa farklı fazlarda gelmesiyle, ses kaynağının yerinin tespitine yaramaktadır. İlk olarak 1973'te Oster, Auditar Beats in the Brain adlı, Scientific American'da yayınlanan makalesinde, binaural beat ses dalgalarının EEG'de kaydedilebildiğini göstermiştir. Oster makalesininde binaural beats için, beynin sesin lokalizasyonunu nasıl belirlediğini anlamada, bilişsel ve nörolojik çalışmalar için ise tedavi ve teşhis açısından işitsel bozuklukları olmayan kişilerde kullanılabilen bir uyarıcı olarak bahsetmiştir. Ses terapisinde kişiye özel olarak hazırlanan nöro-işitsel beyin aktivasyon programları ile beyin binaural beat- çift yönlü vuru- tekniği ile uyarılır. Gündelik hayatın aksine, programlar süresince Uzm. Psk. Okan Karka, 2014 Algı Kişisel Gelişim ve Danışmanlık Merkezi 3 kişinin sağ ve sol kulağından farklı frekanslarda sesler verilerek beyin dalgalarının düzenlenmesi sağlanır. Ses terapisi, duygu durum bozuklukları ve dikkat, okuma-yazma, konuşma ve bellek gibi bilişsel işlevlerin desteklenmesinde doğrudan etkili bir yöntem olarak başta ABD olmak üzere birçok ülkede yıllardır kullanılan bir yöntem olarak bilimsel çalışmalar ile ortaya çıkan bir terapidir Tipik bir Nöroterapi Programında Süreç Uzman Psikolog eşliğinde kişi öngörüşmeye alınır. Standart ölçme ve değerlendirme süreçleri ile kişinin başvuru nedeni ve beklentileri değerlendirilir. Nöroterapi programına uygun bir profil görüldüğü zaman saf ses odyometri testi uygulanarak işitsel işlemleme açısından kişinin durumu tespit edilir. Tamamen kişiye özel olarak hazırlanan Nöroterapi Programı en az 6 en fazla 18 gün, günde 1 ya da 1,5 saatlik seanslar eşliğinde uygulanır. HOLİSTİC NEUROTHERAPHY -BÜTÜNCÜL NÖRALTERAPİ BIO-NEUROFEEDBACK-BİYO-NÖROFİTBEK TERAPİSİ |
Çocuğunuz sizi duymuyor sizse ona sürekli bağırmaktan bıktınız mı?
3 Ağustos 2018
0
