Cinsel işlev bozukluğu ; vajinismus

Uzm. Dr. Özlem Eker
Uzm. Dr. Özlem Eker
14 Ağustos 2015276 görüntülenme
Randevu Al
Cinsel işlev bozukluğu ; vajinismus

Vajinismus:

Vajinismus en hafif tanımıyla vajen 1/3 alt kısmındaki kasların kasılarak cinsel birleşmeye izin vermemesidir. Bununla birlikte en yaygın klinik görünümde bu kasılmaya perine kasları, bacak kasları, tüm gövde ve hatta yüz kasları bile eşlik edebilmektedir. Öyle ki, vajinismus eşleri ortaya çıkan korkulu, gergin ve kasılmış yüz ifadesi nedeniyle eşleri ile birlikte olmaya çalışmaktan vazgeçer hale gelirler. Başka bir klinik durum olarak, görünürde herhangi bir kasılma olmaksızın yaşanan yoğun korku nedeniyle kadın cinsel birleşme denemesini de red edebilir

Dolayısı ile vajinismus için doğru tanımlama, cinsel birleşme korkusu ile ortaya çıkan yoğun anksiyete ve gevşeyememe  ile tüm vücuda yayılan kasılma halidir. Bu açıdan bakıldığında vajinismus bir anksiyete bozukluğudur ve anksiyete bozukluğu tedavisi gibi ele alınmalıdır.

Cinsel yanıt evreleri

Vajinismus hastalarının cinsel yanıt evrelerinde bir sorun olmayabilir. Vajinismusu olan kadınlar cinsel birleşme hariç her tür cinsel etkinllikte bulunabilir ve bundan haz alabilirler; hatta pek çoğunun orgazm olabilme becerileri vardır.

Vajinismusun nedenleri:

Vajinismus, bireyin yetiştirilmesi sırasında aldığı bir takım sözlü ya da sözsüz mesajlar sonucu cinselliği yanlış öğrenmesi ile gelişir. Kız çocukları yetiştirilirken cinsellikten hoşlanan kadınların kötü olduğu, evlenilecek kadınlar olmadığı, kullanıldığı, cinselliğin pis bir eylem olduğu ve erkeklerin ihtiyacı olduğu şeklinde cinsellikle ilgili bilinçli veya bilinçdışı pek çok bilgi ile karşılaşırlar. Bu bilgilere kızlık zarını koruması gerektiği, kızlık zarının yırtılması durumunda çok canının yanacağı, çok kan akacağı ve kimsenin onunla evlenmek istemeyeceğini öğrenen kızın zihninde cinsel birleşme ağrılı ve ayıp bir niteliğe bürünmektedir. Cinsel birleşme korkusu cinselliğin bu niteliği ile “cinsel birleşme fobisi” haline gelir. Bu nedenle tedavide bu düşünceler düzeltilmeye çalışılırken vajinaya da alışma egzersizleri verilir. Alıştırma (parmak) egzersizlerinin tek başına işe yaramamasının nedeni düşüncelerin olduğu yerde durmasıdır.

Çok nadiren de olsa vajinismusun nedeni bir cinsel travma olabilmektedir. Travma ele alınmadan cinsel terapiye girişilmesi ciddi bir sorun yaratır. Bu nedenle cinsel terapistler tedaviye başlamadan önce cinsel travma öyküsünü sorgular ve süreç boyunca da bu konuda uyanık olmaya çalışırlar.

Mitler

1. Vajinismusu olan kadınlar aslında eşlerini sevmemektedir:  Vajinismus, aşkın olduğu birlikteliklerde de görülebilmektedir. Vajinismusu olan kadınların pek çoğunun eşleri ile ilgili bir sorunları yoktur; aksine vajinismus eşleri çoğunlukla anlayışlı, sevecen ve şefkatli olduklarından eşlerinin cinsel birleşme korkularına saygı gösterirler.

2. Vajinismusu olan kadınlar cinselliği istemezler: Bu çiftlerin sevişmeleri diğer “normal” çiftlerden çok daha zengin ve doyurucu olabilmektedir. Bu kadınların durumu denizde zaman geçirmekten çok hoşlanan ama boğulma korkusu ile yüzmekten korkan insanlara benzer. Cinsel terapilerle hastalara yüzme öğretilerek boğulma korkusunun tedavisi hedeflenir.

3. Vajinismusu olan kadınların korkusu kızlık zarı veya kanama olduğuna göre bu sorun ortadan kaldırılırsa birleşme gerçekleşebilir:  Vajinismustaki temel sorun olumsuz düşüncelerin yol açtığı kaygıdır. Bu düşünceler düzeltilmeden yapılacak tedavi başka sorunlara (örn. disparoni) yol açacaktır. Nitekim, vajinismus bekaretin önemli olduğu toplumlarda görülürken Batı toplumlarında yerini disparoniye bırakmıştır.

4. Vajinismus eşleri biraz zorlarsa vajinismus diye bir sorun kalmaz: Eşlerin vajinismus hastalarını zorlamaları cinsel travma yaratacağından var olan sorun daha karmaşık hale gelmekte ve belki de o güne kadar sorunsuz olan evlilik ilişkisi de zedelenmektedir.

Sık yapılan hatalar

1. Sadece parmak egzersizleri verilmesi: Hastanın kaygıları ele alınarak bilişsel şemaları değişmeden cinselliğe alıştılmaya çalışılması çoğunlukla başarısız olmaktadır. Hastalar, parmak egzersizlerine çoğunlukla direnç göstermekte ve giderek umutsuzluğa kapılarak başka tedavi arayışlarına yönelmektedir.

2.  Buji ile dilatasyon veya kızlık zarının alınması (hymenektomi): Vajinismus tedavisinde yeri yoktur. Hymenektomi yerine cinsel bilgilendirme yaparak kaygıların konuşulması hymen ile ilgili kaygıların yatışmasını sağlayacaktır. Vajinayı alıştırma egzersizlerinde parmak kullanılmasının nedeni kişinin kendi bedeninin bir parçasını kullanarak kontrol duygusunu hissetmesidir. Cinsel tedavinin ileri evrelerinde çiftlerden sevişme sırasında partnerin parmağını kullanması istenir; bu şekilde hasta partnerinin bir uzvunun vajina içine girmesine alışabilecektir.

3. Anestezi altında cinsel birleşme: Lokal ya da genel anestezi, sedatif hipnotik  veya alkol etkisi altında cinsel birlşemenin vajinismus tedavisinde yeri yoktur. Tedavideki ana hedef kişilerin kendi istek ve iradeleri ile cinsel etkinlikten haz alarak cinsel birleşme yaşamalarıdır.

4. Yardımcı yöntemler kullanılarak gebelik: Vajinismusu olan bir kadının gebe kalması en kötü kabusunun gerçek olmasına benzer. Penis girişinden bu denli korkan bir kadının sezeryan ile doğum planlansa bile olsa gebe kalması doğacak çocukla ilgili olumsuz fantazileri tetikleyecek, gebelik sürecinin zor geçmesine neden olacak ve depresyon dahil pek çok ruhsal hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilecektir.

Tüm hastalara cinsel terapi uygulanmalı mıdır?

Bazı hafif ve yeni vakalarda empatik bir cinsel bilgilendirme de işe yarayabilmektedir. Cinsel işlev ve anatominin hastanın sindirebileceği bir hızda ve dilde verilmesi bazı durumlarda hastanın çarpık bilişlerinin değişmesini sağlayarak vajinismusu ortadan kaldırabilmektedir. Ancak, bu tür sınırlı müdahalelerde bile cinsel öykünün alınması sonradan karşılaşılabilecek sorunları önlemek adına önem taşımaktadır

Etiketler

Vajinismus nedenleriVajinismusun nedenleriVajinismus tedavisinde neler yapılırTüm hastalara cinsel terapi uygulanmalı mıdır?Cinsel yanıt evreleri

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Özlem Eker

Uzm. Dr. Özlem Eker

Uzm. Dr. Özlem EKER, İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi eğitimini Ankara Fen Lisesi’nde tamamlamıştır. Lİsans eğitiminin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış olduğu tıp eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Mezuniyetinin hemen ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında ihtisas eğitimine başlamıştır. İhtisas eğitimi boyunca Prof. Dr. Işıl Vahip ve Prof. Dr. Vamık Volkan’ın yakın süpervizyonları ile psikoanalitik yönelimli psikoterapi görüşmeleri sürdürmüştür. Asistanlık ve uzmanlığı boyunca Prof. Dr. Ali Saffet Gönül’ün ekibinde çalışmış ve yaptıkları çalışmalarla çok sayıda bilimsel konferansa konuşmacı olarak bulunmuş ve sayısız ödül kazanmıştır. 2008 yılında İzmir’de Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Yeterlik Belgesi almıştır. Bu belgeye sahip olan, cinsel terapi ve bilişsel davranışçı terapi uygulayan az sayıdaki psikiyatri uzmanından birisidir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır