Çikolatayla tanışıyor musunuz?

Çikolatayla tanışıyor musunuz?

Çikolata verdiği mutluluk ve keyif dolu enerjiyle, yüzlerce yıldır ruhsal bir antioksidan sayılıyor. Peki çikolata yemenin aynı zamanda kalp ve kanser hastalıklarına karşı koruyucu rol oynayan, önemli bir antioksidan kaynağı olduğunu biliyor muydunuz?

Vücudumuz normal çalışma seyri içinde oksijen kullanırken, “serbest radikaller” denilen hayli etkili yan ürünler ortaya çıkar. Serbest radikaller; vücut işlem halindeyken kullanılan ve bir elektronunu yani, dengesini kaybeden moleküllerdir. Serbest radikaller; çevre kirliliği, sigara dumanı, UV ışınları gibi dış etkenlerin yanı sıra vücudumuzdaki doğal reaksiyonların bir sonucu olarak da oluşur. Bu dengesiz moleküllerin artması, zincirleme bir reaksiyon yaratarak tüm bir hücre sisteminin dengesini yitirmesine sebep olur. İşte antioksidanlar, bu serbest radikallerin yeniden dengesini sağlamaya ve vücuda verdikleri zararın en aza indirilmesine yardımcı olur.

Çikolata üzerine yapılan güncel araştırmalar, kakaosu yoğun olan bitter çikolatanın şarap ve yeşil çay gibi güçlü antioksidanlardan biri olduğunu gösteriyor. Kakaonun içerdiği antioksidanlar; polifenol ve flavonid, kalp ve damar sistemini tablet asprinin koruduğu gibi koruyor, atardamarlara iyi geliyor ve kan basıncını düşürüyor.

Sütlü çikolatanın antioksidan etkisi daha az kakao içeriğiyle bittere göre daha düşük olmakla beraber, o da sütün farklı faydalarını içerisinde barındırıyor. “Çikolata yerken sağlığımı da düşünmek istiyorum” diyenlerdenseniz; kaliteli çikolata seçimi de çok büyük önem taşıyor. Eğer diyet yapıyorsanız, enerji ihtiyacınızı karşılamak ve endorfin salgılayarak kendinizi daha iyi hissetmek için her gün iki parça kaliteli bitter çikolata tüketebilirsiniz. Çikolata seçerken ayrıca içine trans veya nebati yağlar eklenmemiş, saf kakao yağıyla üretilmiş olmasına dikkat etmelisiniz.

Yüzlerce farklı tat ve şekilde çikolata damaklarımızı lezzetlendirse de, temelde 6 çeşit çikolata bulunuyor. Eğer kaliteye ve farklı tatlara düşkünseniz, çikolata çeşitlerini tanımanızda fayda var.

Bitter Çikolata:
Yüzde 43’ün üzerinde kakao hamuru içerir. İdeal kakao oranı yüzde 50 ile 70 arasındadır. Daha yüksek oranda kakao ilave etmek tadını bozar. Malzemelerin hangi oranda kullanılacağı çikolatanın nerede kullanılacağına bağlıdır. Pasta işleri için kakao miktarının yüzde 50’den az olmaması gerekir. Bu oran düşerse lezzeti azalır. Şekeri de çikolatanın aromasını bastıracak kadar fazla olmamalıdır. “Acı” ya da “ekstra acı” tabir edilen ve kakao miktarı yüzde 85 ila 99 arasında değişen çikolataların kullanım alanı son derece kısıtlıdır.

Sütlü Çikolata:
Minimum yüzde 25 kakao hamuru ve yüzde 14 süttozu içerir. İçeriğindeki sütün varlığı bu tür çikolataları ısıya aşırı duyarlı hale getirir, kolayca yanar ve pütürlü hale gelir. Bu yüzden mutfakta kullanımını zordur. Yumuşak olduğundan kolayca şekil alır. Bu özelliği sayesinde süslemelerde kullanılır.

Beyaz Çikolata:
Birçok insan renginden dolayı içinde kakao olmadığını düşünse de, beyaz çikolata kakao yağı, süt tozu ve şekerden oluşur. Lezzeti kakao yağının kalitesiyle orantılıdır. Bu noktada kakaonun yetiştiği iklimden kaynaklanan aroma da önemli rol oynar. Kakao yağının oranı yüzde 20’den 45’e kadar değişir.

Kaplama / Kuvertür:
Kaplamada kullanılan çikolata türüdür. Pastacılıkta, daha çok parça çikolata ve pralin üretiminde kullanılır. Normal çikolatadan, içerdiği yüksek kakao yağı ile ayrılır. Bu oran yüzde 31’in üzerindedir. Bitter kaplama, beyaz çikolata ve sütlü çikolata çeşitleri vardır. Kakao yağının yoğunluğuna göre çok ya da az akışkan olabilir. Çikolatacıların çoğu, kaplamayı ihtiyaçlarına göre kendileri üretirler.

Dolgulu Çikolata:
Dışı sütlü, bitter ya da beyaz çikolatadan, içi akışkan dolgudan oluşur. Sert ve akıcı iki farklı doku, ağza atıldığında farklı bir lezzet deneyimi yaşatır.

Pralin:
Toplam ürün ağırlığının en az % 25’i bitter çikolata, sütlü çikolata, bol sütlü çikolata, beyaz çikolataların kombinasyonundan, karışımından veya herhangi birinden ya da dolgulu çikolatadan oluşan lokma büyüklüğündeki çikolatadır.

Şekerin aksine, faydalı olduğu düşünüldüğü için çocuklarımıza rahatlıkla yedirebildiğimiz çikolata ile yapılan pek çok çalışmadan çıkan sonuçlara göre, çikolata yemek;

Beyinden endorfin salgısını arttırarak gevşetici ve ağrı kesici etki gösteriyor.
Akne ya da diğer cilt sorunlarına neden olmuyor.
Migren ağrılarını tetiklemiyor.
Kalp hastalıkları ve kansere yakalanma riskini azaltıyor.
Yüksek miktarda yenmesi ömrü neredeyse 1 sene uzatıyor.
Flavanol adı verilen antioksidanlardan zengin olan çikolata sağlıklı kan akışı ve kan basıncı için kritik olan kandaki nitrik oksit seviyesini arttırıyor, sigaranın damarlar üzerinde yaptığı hasarı engelleyerek, damar sertliği oluşumunu engelliyor.
Çikolatada demir, kalsiyum, potasyum, A,B1,C,D,E vitaminleri gibi elzem besin öğeleri bulunuyor.
Kakao, magnezyumun en önemli doğal kaynağı. Magnezyum eksikliğinde hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet ve bağlantılı problemler ile adet öncesi gerginlik görülebiliyor.
Yüksek kalitede bir çikolatada bulunan yağ, teknik olarak doymuş yağ olmasına rağmen kolesterol içermediği şeklinde düşünülebilir çünkü bu yağ damar iç yüzeyinde birikme yapmıyor ve kolesterol düzeyini yükseltmiyor.
Çikolata doğal bir enerji desteğidir ve acı hissi ile gerginliği azaltır.
Kakao, laktaz enzimi aktivitesini düzenler ve laktoz intoleransına yardımcıdır.

Peki bu çalışmaları nasıl yorumlamak gerekir?

Kakao içeriği %20’nin altında olan çikolatalarda tüm sayılan faydalar yok oluyor. Bu durumda çikolata satın alırken, çikolatanın kakao miktarı ile trans yağ asidi içeriği de önem kazanıyor. Bitter çikolata içerdiği yüksek oranda çikolata katı maddesi ve içerdiği yüksek kataşin antioksidanı içeriği ile en yararlı çikolata olarak kabul edilmekte. Bunun yanında çikolataya eklenen süt , kuru meyve ve kuruyemişler de besin değerini arttırdığı için bu çeşitler de tercih edilebilir.

Tatlı isteğini şeker yerine çikolata ile bastırmak elbette daha çok fayda sağlıyor, tabii ki çikolatanın kalitesine ve tüketim miktarına dikkat etmek kaydıyla…

 

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Ece Nevra Durukan

Etiketler
Ağrı kesici
Dyt. Ece Nevra Durukan
Dyt. Ece Nevra Durukan
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube