Çift kişilik bir tiyatro gösterisi.
Ne çok şeye terapi diyoruz son zamanlarda. Mutlu olduğumuz, kaliteli zaman geçirdiğimiz, kendimize değer verdiğimiz ve isteklerimizi öncelediğimiz bir çok "an" bizim için terapi oluveriyor birden.Fakat "terapi" nedir? Bu denli basit, anlık iyi oluşumuzu destekleyen aktiviteler midir? Uğruna onlarca eğitim alınan yetkinlikler dizisi ne de güzel basitleşiyor dilimizde. E peki terapi nedir?
Terapiye "çift kişilik bir tiyatro gösterisi." diyor Yalom. Terapi iki kişinin birlikte emek verdiği, kafa yorduğu, paylaşımlar yaptığı ve sonuçta birlikte yürüttüğü bir süreçtir . Terapistin, danışanı ile birlikte onun yolundan yürüdüğü, onu anladığı ve anladığını hissettirdiği, zaman zaman desteklediği, sıklığı, uzunluğu danışana/duruma göre değişiklik gösteren ortalama 45 dakikalık oturumlardan oluşur.
Terapi süreci durağan, danışanın anlattığı terapistin öğütler verdiği bir süreç değildir. Ortaya çıkacak işi danışan ve terapistin tıpkı birer iş ortağı gibi birlikte planladığı, birlikte yürüttüğü, tamamlandığına yine birlikte karar verdiği bir süreçtir.
Danışan süreç boyunca yargılanmadığını hissetmeli ve terapistine güvenmelidir. Bu hissiyat ve güven terapistin sorumluluğundadır. Güvenin tam anlamıyla oluşmadığı, danışanın kendini rahat ve güvende hissetmediği bir süreç mutlaka başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Terapist samimiyetsiz ve yanıltıcı tutumlardan kaçınmalı ve danışana şeffaf bir biçimde yaklaşmalıdır.
Terapi süreci öncelikle danışanın başvurusu ile başlar. Ardından danışan ve terapistin temel ölçüde tanışması için bir ön görüşme gerçekleştirilir. Bu ön görüşme dahilinde tedavi ve değişim amacı güdülmeksizin danışan hakkında bilgi almaya yönelik sorular sorulur. Ardından süreç planlaması yapılarak bu kısa görüşme sonlandırılır.
Terapi süreci, terapistin benimsediği terapi ekolüne ve danışanın getirdiği soruna bağlı olarak daha uzun/kısa bir süreç olabilir.
