Çevresel etkilere maruziyet ve ilaçların sperm üretimi üzerine etkileri

Çevresel etkilere maruziyet ve ilaçların sperm üretimi üzerine etkileri

Gönümüzde sağlık problemleri yaratan kimyasalların tanımlanması ve özellikle üreme sistemi üzerine etkilerinin ortaya çıkarılması ile ilgili çalışmalar, araştırma projeleri ile özellikle 1970`lerden itibaren yapılmış bulunan epidemiyolojik çalışmalar ile gösterilmiştir. Artan testis ve üreme kanalı kanser olguları, azalan sperm konsantrasyönları, testosteron düzeylerinde ortaya çıkan düşüş, kız çocuklarında erken puberte, daha az erkek çocuk doğumu ve doğum defektlerinin artışı ile üreme sistemi üzerindeki olumsuz sonuçlar anlaşılabilir.

Toksik kimyasalların toprak ve suya karışarak bitkiler aracılığı ile insan vücuduna geçişinin engellenmesi olası görülmemektedir. Tütün ve ürünlerinin kullanımının artışı, motor yakıtları ile organizmaya giren kurşun, cıva ve yalıtımlarda kullanılan asbest ciddi sağlık sorunları oluşturmaya devam etmektedir. Vücuda solunum, sindirim ve deri yolu ile giren toksik kimyasallar kas, kemik ve yağ dokularında depolanmakta, sonra da hedef organları seçtiği görülmektedir. Bu toksik ajanların miktarı ve etkileme süresi zararlı etkiyi artırmaktadır.

Endokrin bozucular (Endocrine Disrupting Chemi-cal-EDC), 1993 yılında tanımlandı, hücreler üzerine doğrudan etki yaparak hücre ölümlerine, üretimi azaltarak infertiliteye neden oldukları gösterildi. Bu toksik ajanların çoğunlukla hormon etki mekanizmasına girerek taklit edici rol üstlenerek etki yaptıkları anlaşılmıştır. Pestisidler, bitkilerde kullanılan antifungal ilaçlar aynı tip mekanizma ile etkilerini göstermektedir.

Endüstriyel kimyasallar arasında sperm üretimini etkileyen benzen ve türevleri, herbisitler, pestisidler, organik çözücüler, boyalar olarak özetlenebilir.

Ağır metaller ve Radyasyonun etkileri üzerinde uzun süredir çalışmalar sürmekte, kemoterapik ajanlar ve psikiyatrik ilaçların üretimde azalmaya yol açtığı ve infertilite tedavisi öncesi üreme hücrelerinin dondurulması gibi yöntemlere başvurulması önerilmektedir.

Testislerin sıcaklıkla üretimi azaltması konusu varikosel olgularında ortaya çıkmış ve laptop bilgisayarların kullanımının artışı, giyim tarzı bu tip etkiyi ortaya çıkaran faktörler olarak görülmektedir.

Anabolik steroidlerin kullanımı, uyuşturucu ilaçlar, alkol ve tütün kullanımı sperm üretimini negatif etkileyen faktörler arasında sayılabilir. Hava kirliliğinin üreme sistemi üzerindeki olumsuz etkileri, süspansiyon halde bulunan tozlar, sülfür dioksit, azot oksit, ve karbon monoksit dumanına maruz kalmanın sperm üretimini, morfolojisini ve kromatin yapısını negatif etkilediği gösterilmiştir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Suat Hazer

Op. Dr. Suat HAZER, lisans öncesi öğrenimlerini İstanbul ve Ankara'da bitirdikten sonra 1985 yılında Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1992-1994 yılları arasında Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığında uçuş tabibi olarak görev yapmıştır. İhtisasını ise 1994-1998 yılları arasında yine Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.  Uzmanlık eğitimi sonrasında GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite yan dal uzmanlığını da almış olan Op. Dr. Suat HAZER, askerlik vazifesini 1999-2009 yılları arasında Bursa Asker Hastanesi'nde, mecburi hizmet yükümlülüğünü ise 2009-2010 yılları arasında ise Etimesgut Asker Hastanesi'nde yerine getirmiştir. Op. Dr. Suat HAZER, mesleki çalışmaların ...

Etiketler
Sperm yapışıklığı
Op. Dr. Suat Hazer
Op. Dr. Suat Hazer
Bursa - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube