Burun estetiğinde iyileşme hızını neler etkiler

Bir çok insanın hayallerini süsleyen burun estetiği ameliyatını bir çoğumuz korkularımızdan dolayı yaptıramıyoruz. En büyük korkumuz sonucun istediğimiz gibi olmaması ama bilinç altımızda aslında asıl çekindiğimiz ağrı ve aylarca süreceğini düşündüğümüz iyileşme süreci .

Burun estetiğinde iyileşme hızını neler etkiler

Bir çok insanın hayallerini süsleyen burun estetiği ameliyatını bir çoğumuz korkularımızdan dolayı yaptıramıyoruz. En büyük korkumuz sonucun istediğimiz gibi olmaması ama bilinç altımızda aslında asıl çekindiğimiz ağrı ve aylarca süreceğini düşündüğümüz iyileşme süreci .. Ağrı duyusu her canlı için katlanılması en zor şikayetlerden birisi. Tabi ki burada en büyük etken çevreden gördüğümüz veya duyduğumuz kötü ameliyat sonuçları. Açıkcası neredeyse her hastanın çevresinden anlatacağı kötü bir burun estetiği hikayesi oluyor. Bu kadar sık yapılan burun estetiği ameliyatında da malesef bazı cerrahi kurallara uyulmaz ise kötü sonuçlar ve haftalarca süren iyileşme süreçleri görülebiliyor. En kötüsü de bu kötü süreç sonrası hastalar tekrar ameliyat olmak zorunda kalıyorlar ve yeni zorlu bir süreç hastayı bekliyor. 

Peki neden bazı ameliyatlar 10 gün içinde iyileşirken ve kusursuz görünürken bazı ameliyat sonuçları bu derece sorunlu olabiliyor. Neden bazı hastaların şişlik ve morlukları 4-5 gün içinde geçerken aylarca şişliklerle uğraşan hastalar mevcut ve sonuç olarak da tekrar ameliyat gerektirecek sorunları var. Bunun tek açıklaması burun estetiği ameliyatı tek bir isim olarak dile getirilmesine rağmen her hekim tarafından farklı teknik ve yaklaşımlarla, daha da önemlisi farklı alet ve bakış açılarıyla yapılmaktadır. Yani bu ameliyatlar aynı ameliyat değildir. Hastalar burun estetik ameliyatı adı altında aslında çok farklı cerrahi basamaklarla karşılaşırlar. Cerrahın yeteneği tabi ki önemlidir. Ama hangi tekniği, hangi aletleri kullandığı ve sanatsal bakış açısı çok çok daha fazla önemlidir. 

Şimdi tek tek cerrahi esnasında yapılanların hangi sonuçlara etkisi olacağına bakalım. İlk olarak cilt kesisini ele alalım. Açık ameliyatlar bildiğimiz üzere burun altından cildin kesilmesi ile yapılır. Aslında bu sadece bir cilt kesisi değildir. Cilt ile birlikte cilt altındaki bağ dokuları, damarlar ve lenfatikler de kesilir. Bağ dokularının kesilmesi burnun direncini azaltır ve extra destekler konmasını gerektirir ve yapay destekler burnu sertleştirir. damarların kesilmesi dokularda beslenme bozukluğu yapar ve yeni damarlar oluşana kadar özellikle burun uç kısmında uzun süren şişlikler oluşur. Pitungay ligaman sistemi burun uç ve yan kısmının ana destek bağ dokusudur ve içinden birçok damar ve lenfatik ağ geçer. Kesilmesi hem bu yapıları bozarak kanlanmayı ve doku ödeminin emilimini azaltır hem de burnun direnci azalacak doğallığı bozulacaktır. Özellikle kanat olarak tarif edilen scroll hat doğallığını ve direncini kaybedecektir. Kapalı teknik burun estetiğinde bu sistem açılmaz , cilt kesilmez , açılmayan sistem içerisindeki damarsal yapılar korunur. Lenfatik akım bozulmadığı için ameliyat sonrası toplayıcı sistem daha hızlı çalışır ve ödemler hızlıca geriler. 

Burnun yukarı doğru gidildiğinde ikinci kısmı kıkırdak kısımdır. Üst lateral kartilaj olarak bilinen ana sırt kıkırdak yapısı burun içine doğru septum (burun orta hat kıkırdağı) olarak devam eder. Burun sırt kıkırdağı bir çok estetik ameliyatta kemer alımı esnasında açıkçası parçalanıp çıkarılmakta bozulan yapısı bir çok kıkırdak kullanılarak tamir edilmeye çalışılmaktadır. En yetenekli ellerde dahi burun sırtı orjinal yapısının tekrar aynı şekilde yapılabilmesi mümkün değildir. Kapalı tekniğe ilaveten uygulanan koruyucu (preservation) rinoplasti tekniğinde burun sırt yapısı asla çıkarılmaz. Bütünlüğü bozulmaz . Açılmayan , bütünlüğü bozulmayan bu bölge peki nasıl ameliyat edilir ? Sonuçta bu bölge burnun ön alt kemer yapısını oluşturur ve çıkarılmayacaksa aşağı indirilmesi gerekir. İşte burda ‘’PUSHDOWN’’ teknik devreye girer. Burun içinden yapılan müdahaleler ile bu yapının altı boşaltılır ve altı boşalan doku aşağı iner . Hem de orjinal mükemmel anatomisini koruyarak. Açılmayan burun sırtı tabi ki çok daha hızlı iyileşecektir. Cilt ödemi çok çok az olacak , sonuç çok daha doğal ve sırt çizgileri pürüzsüz olacaktır. 

Gelelim en korkulan kısma, kemik yapılar ..Çoğu hasta burun kemiklerinin kaba darbelerle ameliyat esnasında kırıldığını düşünür. Malesef bu şekilde yapılan ameliyatlar mevcuttur. Ancak tek bir damla kan olmadan dahi kemik yapılara şekil verilebilir. Piezzo

cerrahi aletleri kemik yapıları ultrasonik dalgalar ile keser yumuşak dokulara hiç ama hiç müdahale etmez. Bazen piezzo cihazlarının kullanılamadığı vakalarda da 2mm veya 1mm lik çok çok ince kemik kesiciler ile kemik alanlara müdahale edilebilir. Nekadar ince okadar az şişlik ve çabuk iyilleşme . Ancak takdir edersiniz ki bukadar ince aletleri kemik içinde hissederek görmeden kullanmak için çok büyük cerrahi tecrübe ve el hakimiyeti gerektirir.Fark da burada ortaya çıkacaktır. 

Uygun teknikle yapılan burun ameliyatlarında cerrahi sürenin şişlik ve iyileşmeye herhangi bir etkisi yoktur. Ancak tam tersi düşünüldüğünde her geçen dakikada doku ödemi daha da artacak doku arasına kan dolacak ve aylarca süren bazen de malesef geçmeyen kaba iyileşme alanları oluşacaktır. İdeal olan hem doğru teknik kullanmak hem de makul zamanlarda operasyonu bitirmektir. 

Ameliyat sonrası burun kanamaları en çok burun orta hat kıkırdağı kaynaklıdır. Bu segment nekadar fazla açılır ve ameliyat sahasına katılırsa risk okadar fazla olacaktır. Burun orta hattı çoğu zaman eğrilikten ama bazen de kıkırdak destek almak için açılır. Koruyucu PUSHDOWN cerrahide kıkırdak destek ihtiyacı çok azdır çünkü burun desteği bozulmamış , onarım yapılması zorunlu bir alan yoktur. Bu sebeple burun orta hattı da çok az açılır. Kanama risk çok daha düşüktür. Tampon kalma süresi ise 1-2 günle sınırlıdır ve tamponlar ince ve küçüktür. 

Tüm bu anlatılanlar neticesinde KAPALI KORUYUCU PUSHDOWN teknik burun estetik ameliyatının iyileşme süreci 5 gün ile sınırlıdır ve hastalar sadece çabuk iyilleşmeyle kalmaz ikinci bir cerrahi girişime de çok ender ihtiyaç duyarlar.

 

Bu makale 12 Eylül 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Yücel Birinci

Dokuz Eylül Üniversitesi tıp fakültesi mezunu olan Yücel birinci KBB uzmanlığını da 2004-2010 yılları arasında yine kendi üniversitesinde DEÜTF’de yapmıştır. Boyun diseksiyonlarında omuz sinirinin intraoperatif monitörizasyonun incelendiği tezi 2009 yılında 31.Türk Ulusal KBB ve Baş Boyun Cerrahisi kongresinde en iyi ikinci çalışma ödülünü almıştır. Uman olarak 1 yıl boyunca DEÜTF KBB AD’da çalıştıktan sonra özel sektörde hastalarıyla buluşmuştur. -Türk Kulak Burun Boğaz Vakfı’nın gerçekleştirdiği KBB uzmanlarına yönelik yazılı ve sözlü sınavda başarılı olup KBB uzmanlığı yeterlilik belgesini almıştır. KBB uzmanı Op.Dr.Yücel birinci son 10 yıllık mesleki hayatında fasiyal estetik yan dalına yönelmiş olup özellikle estetik burun cerrahisi alanında uzmanlaşmıştır. Uzun yıllar açık teknik burun estetiği ameliyatları ile hastalarına hizmet v ...

Etiketler
Burun estetiği ameliyatı
Op. Dr. Yücel Birinci
Op. Dr. Yücel Birinci
İzmir - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube